"AB konusu kullanıldı"

İSTANBUL (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'ye müzakere tarihi verecek kurumun Avrupa Birliği Komisyonu olmadığını söyledi. Baykal, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'fiskos ziyareti' suçlamalarına da "Fiskos ziyareti yapmak bize özgü değildir" şeklinde karşılık verdi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, siyasetteki son gelişmeleri NTV televizyonuna değerlendirdi. AB Komisyonu'nun açıkladığı ilerleme raporunun genelde pozitif bir rapor olduğunu ifade eden Baykal, Türkiye'ye müzakere tarihi verecek kurumun AB Komisyonu olmadığını kaydetti.

Reklam
Reklam

12 aday ülkenin AB içinde yer almasına yönelik bir siyasi tercih konulduğu, ancak Türkiye için böyle bir siyasi tercihin söz konusu olmadığını belirten Baykal, "Önce, böyle bir siyasi tercihi görmek lazım, ondan sonra gerekenleri yapmak lazım. Türkiye'nin AB önünde siyasi ve teknik engelleri var. Türkiye için hep 'görelim bakalım' denildi. Son zamanlarda biraz da hızlı adımlar atıldı. Bunlar da şaşırtıcı bulundu" dedi.

Türkiye'nin birliğe girmesine AB'nin hazır olmadığını dile getiren Baykal, "Üye olabileceğimizi görmeye başladılar. Siyasi bir iradeye ihtiyaç var. O siyasi iradenin çıkması gereken yer Kopenhag Zirvesi'dir. Türkiye'nin AB üyeliği ufku açılmıştır. AB'ye üye olma kaçınılmaz hale geldi. 32 tane kriter var, mevzuat uyumu ile ilgili yapılması gerekenler var ama o sürenin sorunda Türkiye AB üyeliğine doğru ilerleyecektir" ifadelerini kullandı.

"ALMANYA BİZİM İÇİN BİR ŞANS" Mesut Yılmaz'ın ortak bir deklarasyon imzalama ya da tek başına bir deklarasyon yayınlama düşüncesiyle ilgili olarak CHP lideri Baykal, şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"AB konusunda her parti gerekeni yapıyor. Bu çerçevede biz CHP olarak fırsatları kullanıyoruz."

Seçimlerden önce Almanya Başbakanı Shröder'i ziyaret etmeyi düşündüğünü söyleyen Baykal, "Önemli bir tablo var. Almanya, Avrupa'nın kararını şekillendiren bir ülke. Yeni bir seçim yapıldı. Sosyal demokrat bir başbakan geldi. Bu Türkiye için olumlu" dedi.

CHP lideri Baykal, "Rapor Türkiye'deki seçimi nasıl etkileyecek?" şeklindeki soruya, "AB konusu siyasi amaçlarla gereğinden fazla kullanıldı. Hükümet içi ilişkileri de sıkıntıya soktu. Türk halkının yüzde 80 gibi bir çoğunluğu AB'ye girmek istiyor. Türkiye'nin kalkınması, ilerlemesi ve hukukun gelişmesi bir büyük yapılanmanın içinde daha kolayca gerçekleşecektir. Seçmen, oy verirken seçeceği partiyi AB ile değerlendirmiyor. Ekonomik kriz, işsizlikler ve yolsuzluklar olarak değerlendiriyor. AB'ye karşı bir kampanya açarak, 'AB bizim kimliğimizi, kültürümüzü alacaktır' demek doğru değil" yanıtını verdi.

'FİSKOS ZİYARETİ' İDDİASI MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'fiskos ziyareti' suçlamalarına da karşılık veren Baykal, "Seçim kampanyasında bunlar olur. Türkiye ciddi bir bunalımdan geçiyor. Herkesin Türkiye'nin krizden nasıl çıkacağını, faizlerin nasıl düşeceğini göstermesi lazım. CHP yükselen bir parti. Bu nedenle biz çeşitli suçlamalarla karşılaşıyoruz. Hafta sonu birbiri ardında üç grupla yemek yedim. Bunlarla gizli kapaklı bir görüşme yapmadım. Ekonomi sorunlarını, küçük ve orta boy işletmelerin sorunlarını konuştuk. Bu tür suçlamaları ciddiye almak gibi bir düşüncemiz yok. Kiminle görüşeceğimizi de bir partinin başkanına soracak değiliz. Fiskos ziyareti bize özgü değildir" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin bir krizden çıkmaya çalıştığına dikkat çeken Baykal, Türkiye'yi krize sokan yanlışların ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin krizden çıkması için izlenen politikaları herkesle konuşmaya ve dinlemeye hazır olduklarını, ancak Türkiye'deki yanlış uygulamalara sahip çıkacakları yönünde bir izlenim vermemeye özen gösterdiklerini kaydetti.