AB Liderleri Bizim Taktiği mi Uyguluyor ?

Hatırlarsınız, bir ara IMF anlaşması için bizim politikacılarımız da, '' bugün yarın anlaşmak üzereyiz. Önümüzdeki günlerde geliyorlar. Muhtemelen iyi haberleri alacağız, aramızda ciddi bir farklılık yok '' gibi açıklamlarla kamu oyunu iki yıla yakın süre söylentilerle oyalamışlardı.

Şimdi de, Sarkoyz-Merkel ikilisi uzun bir süredir aynı tatikle AB finansman krizini yönetmeye çalışıyorlar. Geçen hafta sonu uzlaşmaya vardıkları kaçıncı görüşme olduğunu unuttum. Ama şimdiye kadar yaptıkları her görüşmeden sonra yeniden görüşmek zorunda kaldılar.

Reklam
Reklam

Taktiği belki bizden almış olabilecekleri bu kriz yönetimi konusunda tarz benzese de, alt yapı aynı değil. Bizim politikacılarımız zamanında IMF ile biten anlaşmanın uzatılması hakkında benzer oyalamayı yaparlarken, düzelen Türkiye verilerine güveniyorlardı. Piyasalar bunları görünce zaten olası IMF anlaşmazlığının da etkisini abartmazlar diye bunu yapıyorlardı. Nitekim de öyle oldu. Düzelen ekonomik verilerini gören piyasalar, bir süre sonra IMF ile anlaşma olmasa da sorun olmaz diye düşünmeye başladı. Zaten sonrasında da yeni bir IMF anlaşması yapılmadı ama herhangi bir kriz de yaşanmadı.

Yine hatırlayın, o tarihlerde hükümet kanadının IMF konusundaki bu oyalama taktiği esnasında Türkiye'nin ekonomik gelişimi ve gelecek verileri hakkında, benim de beklentilerim gayet olumlu olduğu için, hükümetin yetkililerinin bu davranışını doğru buluyordum. Ama şu andaki sorunlu Avrupa'nın finansal krizini çözmek için özellikle iki önemli ülkenin lideri Merkel-Sarkoyz ikilisinin uyguladığı bu taktik, çok tehlikeli bir oyuna dönüşmüş durumda. Her uzlaşma heberi ile yukarı tepki veren piyasalar, sonrasında bir uzlaşma olmadığı açıklamaları gelince yeniden sert düşüşler yaşadılar. Yaklaşık 2 aydır bu durum bu şekilde sürüyor.

Reklam
Reklam

Yapılan bu oyalama taktiğinde, aramızda hiç bir benzerlik olmadığı gibi, karar alamamalarının her geçen gün ek maliyeti Avrupa'nın üstüne yük olarak geliyor. Türkiye, olumlu gelişmeler görülsün IMF'e aldırılmaz diye oyalıyordu ki, öyle oldu. Oysa AB liderleri kötü gelişmeler görülmesin ki, belki sorunu çözecek formülü bulabiliriz diye çalışıyorlar.

Ama bakın ilk anda çok daha düşük maliyetlerle kurtulabilecekleri bu kriz, neredeyse borçlu ülkelerin borçlarının yarısının silinmesine doğru gidiyor. Tabii kalanı ne zaman alırlar o da ayrı bir konu. Peki bu yükü kim taşıyacak? Böyle durumlarda her yerde olduğu gibi tabii ki, bizler gibi borcuna sadık vatandaşlar karşılayacak. Daha çok vergi verecekler. Daha çok tasarruf yapacaklar. Daha yüksek maliyetli hizmet kullanacaklar.

İşte bir kaç gündür, artık yılan hikayesine dönen bu iki lider uzlaşması söylentilerinin gerçekleşmemesi halindeki riskleri düşündüğüm için, elim kolum bağlanıyor. Bu nedenle de uzlaşmanın kararlarını görmek istiyorum. Şuanda olumlu esen hava aksi bir gelişmede bir anda terse dönebilir. Sadece Daxia'daki toplam yük bile Yunanistan gayrisafi milli hasılasının iki katında bir büyüklüğü içeriyor.

Reklam
Reklam

Bugün Avrupa için çok önemli bir oylama var. Avrupa istikrar fonunun genişletilmesinin kabul edilmesi için 17 ülkenin parlamantosunun evet demesi lazım. Bugün son ülke Slovakya'nın oylaması var. Muhtemelen öğleden sonra yapılacak oylama bu açıdan büyük önem taşıyor.

İMKB açısından da bugün için önemli olan cari açık verileri olacak. Düşen büyüme rakamları nedeniyle cari açık rakamında düşmeler görülmesi beklentisi var. Büyümenin düşmesine rağmen, cari açıkta düşme görülmezse olumsuz etkisini yaşarız.

Borsaların grafiklerine baktığımızda, ABD Dow ve Almanya Dax endeksleri dirençlerinde seyrederken, İMKB için ise, stochasticler tam tersi alım desteklerine uygun yerlerdeler. Geçen hafta 56.400 olarak belirttiğim bu desteği 56.500 olarak yaşamış ama alım yönünde tereddüt yaşadığım için, önerilerim gelememişti. Sebep olarak da İki liderin anlaşma söylentisini değil, anlaşma kararlarını görmek isteğimdi. Hala bu düşüncedeyim. Olası endeks seviyelerini Destek-Direnç şablonunda belirttim.

Dış borsa endekslerinin bu dirençlerini kırabilmesi için, alınan kararlarla uzlaşmanın kesinleştiğinin görülmesi gerekir. Kararlar Ekim sonu açıklanacak dendiği için, şimdiden dirençler geçilir mi göreceğiz.

Reklam
Reklam

Not: Yazı 09:31'de borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır.

Aydın Eroğlu