Tarık demirkan
Budapeşte
Son dönemde Brüksel ve Budapeşte arasında gerginleşen ilişkiler, son zirvede Macaristan'ın yeni Avrupa Mali Denetim projesine red oyu vermesiyle dünya gündeminde haber konusu olmuştu.
Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen iki gelişme, bu gerginlik sürecinin, daha da belirginleşerek devam ettiğini ortaya koydu.
Bunlardan biri, Budapeşte'de IMF ve AB temsilcileriyle Macar hükümeti yetkilileri arasında devam etmekte olan görüşmelerin 16 Aralık Cuma günü aniden kesilmesi ve heyetin Macaristan'ı terk etmesi oldu.
Haber ajanslarına göre görüşmelerin sürpriz bir şekilde askıya alınması bizzat Avrupa Birliği komisyon üyesi Olli Rehn'in direktifiyle gerçekleşmişti.
Bu kararın gerisinde ise, Macar hükümetinin üç gün önce gündeme getirdiği bir proje vardı.
Buna göre, hükümet, bağımsız bir kurum olarak faaliyet gösteren Merkez Bankasını, yeni bir uygulamayla, denetim altına almak istiyordu.
Bu projenin açıklanmasıyla birlikte, aylardır hükümetin görevden almak için çaba sarf ettiği, ancak merkez bankasının özel statüsü nedeniyle bunda başarılı olamadığı kurumun başkanı bir açıklama yaparak Macar Merkez Bankasının tehlikede olduğunu açıklamış ve Brüksel'den de yardım istemişti.
IMF ile olan görüşmelerin askıya alınması üzerine hükümet olağanüstü bir kabine toplantısı düzenledi, ancak alınacak tedbirler kamuoyuna açıklanmadı.
Brüksel'in Budapeşte üzerinde uyguladığı baskının bir diğer örneği ise, yine geçtiğimiz günlerde Avrupa Komisyonu İnsan Hakları sorumlusu Vivinae Reding'in Macaristan hükümeti Avrupa Birliği bakanı Tibor Navracsics'e yazdığı mektup.
Komisyon üyesi mektubunda Macar hükümetinin son dönemde yargı sisteminde gündeme getirdiği uygulamaları maddeler halinde sıralıyordu.
Reding Avrupa normlarına uygunluk konusunda kuşkular bulunan bu uygulamalar hakkında kesin bir dille ve üç gün süre tanıyarak, açıklama istiyordu.
AB komisyon üyesi tarafından gönderilen resmi mektup Macaristan'da yargı sisteminde son aylarda gündeme gelen ve muhalefet tarafından şiddetle eleştirilen değişiklikleri ele alıyor.
Maddeler halinde sıralanan ve açıklama talep edilen değişiklikler arasında Yüksek Hâkimler Kuruluna atama koşullarının yeninden saptanması, hâkimlerin 62 yaşında zorunlu emeklilikleri, insan hakları ombudsmanının görevinden azli gibi konular da var.
Macar hükümeti derhal söz konusu değişikliklerin AB normlarına uygun olduğunu gerekçelendiren bir yanıt mektubu göndermiş olsa da gözlemciler AB komisyon üyesinin, Macar hükümetinden gelen yanıtın ardından konuyu AB organlarına da taşıyacağından eminler.