"AB oyalamayı sürdürdü"

İSTANBUL (İHA) - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ali Bayramoğlu, Kopenhag Zirvesi'nden çıkan Aralık 2004 tarihi ile AB'nin yine oyalamaya devam ettiğini belirterek, "Şimdi hadiseyi kesinlikle duygusal boyuta taşımadan, hergün 24 saatde, 48 saatlik verimlilik hedefiyle çalışmaya başlamalı, ekonomik, sosyal, hukuki ve siyasi alanda çok agresif bir performans sergilemeliyiz" dedi.

Kopenhag Zirvesi'nden çıkan sonucun beklenmeyen bir karar olmaması nedeniyle hayal kırıklığı olarak değerlendirilmesini doğru bulmadığını ifade eden MÜSİAD Genel Başkanı Bayramoğlu, AB'nin geçmişte de Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili olarak haksız ve oyalamaya dönük kararlar verdiğini kaydetti. Dış politikada, cumhuriyet tarihinde görülmediği kadar aktif bir yaklaşım izleyen yeni hükümetin ve AK Parti lideri Erdoğan'ın olağanüstü bir performanstan dolayı aslında Avrupa'yı şaşırttığını öne süren Bayramoğlu, AB yolunda gerek hükümetin, Sivil Toplum Kuruluşlarının ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in tutum ve tavırlarının da iş alemi ve toplum nezdinde takdir gördüğünü dile getirdi.

Reklam
Reklam

Bayramoğlu ayrıca, yayınlanan deklarasyon ile 2004 yılında dahil olacak 10 yeni üye ülkenin Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlanması kararını engelleyemeyecek olmalarının Türkiye'nin lehine bir durum gözükmekle beraber, ancak bunun kesin olarak işleyebileceğinin şüpheli olduğunu belirtti. Bayramoğlu şöyle devam etti: "Bu noktada üzerimize düşen görev, hemen yarından itibaren hergün 24 saatte 48 saatlik verimliliği nazarı itibara alarak bir çalışma heyecanına girmemizdir. Bu heyecanla, bugüne kadar gösterilen performansın daha fazlasını Türkiye'nin ekonomik, hukuki, siyasal ve sosyal alanda, demokratikleşmede göstererek çok ciddi ve atak bir döneme geçilmesi lazımdır. Ayrıca, bundan sonra Türkiye ülke ve AB kurulları bazında kulis faaliyetine girmelidir. Kulis artık uzun zamana yayılmalıdır."

Ekonominin ve piyasaların karardan olumsuz etkilenmesini beklemediklerini kaydeden Bayramoğlu, hükümetin, karara rağmen reform sürecinin devam edeceğini, Avrupa perspektifinin süreceğini açıklamasını da "pozitif bir yaklaşım" olarak değerlendirdi.

Reklam
Reklam