ANKARA (İHA) - Ankara Palas'ta gerçekleşen Türkiye-AB Trokyası Bakanlar Toplantısı'na İstanbul'da dün yapılan gösteride meydana gelen olaylar damgasını vurdu. AB tarafı polisi ve polisin göstericilere uyguladığı şiddeti kınarken, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İçişleri Bakanlığı tarafından gerekli incelemelerin başlatıldığını, ortada bir suç varsa gerekenin yapılacağını söyledi.
Ankara Palas'ta sabah saatlerinde başlayan toplantı yaklaşık 5 satat sürdü. Toplantının ardından Dışişleri Bakanı Gül, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ile İngiltere'nin AB İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Denis Macshane ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda ilk sözü alan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, toplantıda AB'nin Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlayacağı tarihe kadar giden dönemde siyasi kriterler ve uygulama açısından katılımcılara Türkiye tarafından gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdiğini belirtti. Toplantı vesilesi ile ayrıca taraflarla İran, Irak, Orta Doğu ve Kafkaslarla ilgili konularda görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. Kıbrıs ve AB sürecine ilişkin konuların toplantının en önemli gündem maddesi olduğunu belirten Gül, İstanbul'da dün meydana gelen olaylara da değindi.
Herkesin kanunlara ve hukuka uyması gerektiğini kaydeden Gül, "Bunlara uyulmuyorsa, onlara reaksiyon gösterirsen, tedbir alınırken, şüphesiz ki polisin de aynı dikkati göstermesi gerekir. Ekranlara gelen bazı olaylarla ilgili İçişleri Bakanlığı gerekli incelemeleri başlattı" şeklinde konuştu.
Kıbrıs konusuna da değinilen toplantıda yaptığı konuşmada, AB ajandasında Kıbrıs'a ilişkin iki tüzük bulunduğunu ve bunun karara bağlanması için AB'nin elinden geleni yaptığını bildiğini ifade ettiğini söyledi. Uyum protokolüne ilişkin de değerlendirmeler yaptığı konuşmasında Gül, Türkiye'nin zamanı geldiğinde bu protokolü imzalayacağını taahhüt ettiğini hatırlattı. Türkiye'nin Gümrük Birliği'nin çalışmasına müsade edeceğini kaydeden Gül, Türkiye'nin AB ile süreci en iyi şekilde tamamlayacağını söyledi.
AB Dönem Başkanı Lüksemburg Dışişleri Bakanı Asselborn ise, toplantıda olumlu olduğu kadar olumsuz konulara da değindiklerini söyledi. İstanbul'da dün meydana gelen olaylara sözü getiren Asselborn, İstanbul'da yapılan bir gösteride kadın ve gençlere karşı gösterilen şiddetin kendilerini şok ettiğini söyledi. Polisi ve polisin tutumunu kınadıklarını belirten Asselborn, polisin gösterdiği tutumun Türk yetkililer tarafından incelenmesi için de talepte bulunduklarını söyledi. Asselborn, "Bu görüntüler açık ve hoşgörülü Türk imajına yakışmıyor" yorumunda bulundu. Asselborn, toplantıda Türkiye tarafından gerçekleştirilen reformlara ve bu reformların uygulanması konusunu da ele aldıklarını kaydederek, konu başlıklarını Türkiye'de müslüman olmayan azınlıkların haklarının korumması, vakıflar kanunu, işkenceye sıfır tölerans olarak nitelendirdi. Türkiye'nin işkenceye karşı yürüttüğü politikayı desteklediklerini belirten Asselborn, bunun Türkiye'nin en ücra köşesine kadar uygulanmasını beklediklerini söyledi. Asselborn ayrıca, Güneydoğu meselesi ve Türkiye'de bölgesel farklılıkların ortadan kaldırılması konusunu da ele aldıklarını ifade etti.
Dışişleri Bakanı Gül'ün ortak basın toplantısı sırasında 17 Aralık öncesinde Türkiye'nin adeta 'doping' almış gibi hızlı davrandığını ancak, gelinen yeni süreçte aceleye gerek olmadığı yönündeki sözleri gerek Asselborn gerekse AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Rehn tarafından eleştirildi. Asselborn, Türkiye'nin dopingli veya dopingsiz reform hareketlerini devam ettirmesini beklediklerini dile getirirken, Olli Rehn, 'AB'de doping yasaktır' yorumunu yaptı. Rehn, toplantıda Türkiye'nin siyasi kriterleri yerine getirme açısından yürürlüğe koyduğu reformları ele aldıklarını belirterek, bu reformların gayet iyi gittiğini ancak, uygulamalar konusunda Türkiye'den daha fazla gayret bekledeklerini ifade etti. İstanbul'daki gösteriye ilişkin de yorumlarda bulunan Rehn, Türkiye'nin AB'deki rolü için, bu görüntülerin hiç de iyi olmadığını söyledi. Rehn, bir soru üzerine de AB ve NATO arasındaki stratejik işbirliğinin Türkiye için büyük önem taşıdığını ifade etti.