AB Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı Fantaroni:

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı Stefano Fantaroni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'nin Şangay İşbirliği Teşkilatına alınması çağrısına ilişkin, "Türkiye, ileri

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı Stefano Fantaroni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'nin Şangay İşbirliği Teşkilatına alınması çağrısına ilişkin, "Türkiye, ileri bir demokrasi haline gelmek isteyen bir ülke. Bunun, bu ilkeleri paylaşmayan ülkelerin olduğu bir örgüte girerek nasıl olabileceğini anlayamıyorum" dedi. Fantaroni, "AB İnsan Hakları Film Günleri" etkinliğine katılmak üzere geldiği Bursa'da bir otelde gazetecilere yaptığı açıklamada, organizasyonda Türkiye ile AB'ye üye ülkelerden bazı filmlerin gösterileceğini anlattı. Film Günlerini daha önce Ankara ve Eskişehir'de düzenlediklerini dile getiren Fantaroni, filmlerin ücretsiz izlenebileceğini söyledi. Fantaroni, bir gazetecinin, "Türkiye'nin insan hakları, basın özgürlüğü, kişisel özgürlükler bağlamında AB'nin istediği kriterleri yerine getirebilecek kapasitesi olduğuna inanıyor musunuz? Bu bağlamda Başbakan Erdoğan'ın Putin'e söylediği, 'AB'den bıktık, bizi Şangay'a alın da kurtulalım' açıklaması Brüksel'de nasıl algılandı?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Özellikle basın ve medya özgürlüğü ile ilgili ciddi endişelerimiz olduğunu ifade ettik. Bunun da iki temel sebebi var. Biri, medyanın mülkiyetiyle ilgili. Bildiğimiz üzere Türkiye'de medya kuruluşları büyük şirketlerin elinde ve bu şirketlerin de hükümetle bir şekilde ilişkisi söz konusu. Bu da gazetecilerin basın özgürlüğünü kısıtlar nitelikte etki yaratıyor. Bir diğer sebep de basında çok yaygın bir şekilde gördüğümüz, gözlemlediğimiz, kendine yönelik sansür meselesi. Şangay İşbirliği Teşkilatı konusuna ise AB perspektifinden önce NATO perspektifinden yaklaşmak lazım. Bu her şeyden önce bir güvenlik örgütü. Bu sebeple de Şangay İşbirliği Teşkilatında yer almak, NATO'da yer almakla uyumlu olmayacaktır. AB bakış açısından şunu söyleyebilirim; bu örgüte üye olan ülkeler, demokrasi, insan hakları ve özgürlükler bakımından AB'nin görüşlerini paylaşan ülkeler değil. Türkiye, ileri bir demokrasi haline gelmek isteyen bir ülke. Bunun, bu ilkeleri paylaşmayan ülkelerin olduğu bir örgüte girerek nasıl olabileceğini anlayamıyorum." - Türkiye-AB ilişkileri Türkiye ile AB ilişkilerine de değinen Fantaroni, geçen yıl karşılıklı ticaretin 115 milyar avro olduğunu bildirdi. AB yatırımlarıyla Türkiye'de 17 bini aşkın firma kurulduğunu ve yüz binlerce kişinin istihdam edildiğini dile getiren Fantaroni, şunları kaydetti: "Her yıl çeşitli programlar aracılığıyla 50 binden fazla öğrenci ve akademisyenin AB'de eğitim görmesi sağlanmıştır. Dış politikada AB ve Türkiye sadece karşılıklı bilgi alışverişini artırmak için değil aynı zamanda daha spesifik olarak ortak zorluklara ortak yanıtlar geliştirmek amacıyla kilit alanlarda; Arap dünyasındaki geçiş süreci, Afrika, Ortadoğu, Orta Asya, Batı Balkanlar ve Güney Kafkaslardaki gelişmeler için yoğun bir diyalog başlatmıştır. Bu girişim çerçevesinde Türkiye ve AB'den iş çevrelerinin ortaklıklar kurarak, Mısır, Tunus ve Filistin topraklarında yatırımları desteklemeleri ve ekonomi yönetimini güçlendirmek için teknik bilgi aktarmaları öngörülmektedir."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz