AB Komisyonu, AB ülkelerinin mültecilere yardım amacıyla Türkiye'ye 3 milyar Euro mali yardım öngören fonu onayladığını duyurdu. AB'ye üye 28 ülke Brüksel'de gerçekleştirilen toplantı sırasında fonu imzaladı. Mali yardımla, Avrupa'ya daha az mültecinin gelmesi amaçlanıyor. Mülteci krizi Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan bugüne kadar en ciddi şekilde yaşanıyor.
İlk olarak Kasım ayında onaylanan taslağa İtalya'nın karşı çıkmıştı.
Almanya baskı yapıyordu
Almanya, fonun onaylanabilmesi için İtalya'ya bir süredir baskı yapıyordu. Türkiye'ye aktarılacak 3 milyar euro ile mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanması ve mültecilerin Avrupa'ya gelmesinin engellenmesi amaçlanıyor.
Avrupa Birliği, fonun 1 milyar euroluk tutarını Birlik bütçesinden, 2 milyar euroluk kısmını da üye ülkelerin desteği ile biraraya getirmeyi umuyor.
Brüksel kulislerinde İtalya'nın 225 milyon euro, Almanya'nın 428 milyon euro, Fransa'nın 309 milyon euro aktaracağı konuşuluyor.
'Çocuk sığınmacıların durumu felaket'
Avrupa Çocuk Ombudsmanları, mülteci çocuklar için acil müdahale çağrısında bulundu. 41 üyenin yer aldığı Avrupa Çocuk Ombudsmanları Birliği'ne göre, sığınmacı çocukların durumu "felaket"
Ortadoğu ve Afrika'dan Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gelen çocuk sığınmacılar, soğuk, hastalık, insan ticareti, istismar ve taciz nedeniyle ciddi tehdit altında.
Ombudsmanlar, mülteci sorunun çözümü konusunda Türkiye'ye verilecek mali yardıma karşı, sığınmacı çocuklara yardım garantisi istedi.
Mülteci çocukların durumuna ilişkin kendi hükümetlerine düzenli olarak bilgi veren 41 çocuk ombudsmanı, bu konuda AB yönetiminin dikkatini çekmek için kapsamlı bir rapor hazırladı.
Rapor, AB Adalet Komiseri Vera Juarova'ya sunuldu. ENOC Başkanı Hollanda Çocuk Ombudsmanı Marc Dullaert'a göre,bu rapordan sonra hiçbir yetkili, bu konuda bilgi sahibi olmadığını söyleyemeyecek.
Raporda, resmi verilerde Avrupa'ya gelen çocuk sığınmacı sayısının 337 bin olarak belirtildiği anımsatıldı. Ancak gerçek rakamın bunun çok üzerinde olduğu vurgulandı.
Uluslararası göç organizasyonları,geçen yıl çocuk sığınmacı sayısının kaygı verici boyutta arttığını belirtiyor.
Rapora göre Afrika ve Ortadoğu'dan Avrupa'ya gelmek isteyen çocuklar ciddi biçimde ölüm, hastalık, insan ticareti, çocuk istismarı ve taciz tehdidiyle karşı karşıya.
Gözetim merkezlerinde kalmak istemeyen çocuklar, parmak izi vermemek için kendi ellerine zarar veriyor.
Çocuk ölümleri
Avrupa'ya ulaşabilmek için Akdeniz'i geçerken yaşanan kazalarda ölenlerin yüzde 30'unu da mülteci çocuklar oluşturuyor.
ENOC Başkanı Dullaert, Yunan adalarına ulaşabilen "şanşlı çocukların" sırılsıklam ıslanmış biçimde 70 kilometre daha yürümek zorunda kaldıklarını anlattı.
Avrupa Çocuk Ombudsmanları, sığınmacı çocukların içinde bulunduğu durumun kabul edilemez olduğunu belirterek, AB yönetimine, "acil müdahale" çağrısı yaptı.
Ombudsmanlara göre, Avrupa Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne imza atan bütün üye ülkeler, vatandaşı olsun olmasın, sınırları içindeki bütün çocuklardan sorumlu. Bu nedenle AB yönetiminin, ivedilikle sığınmacı çocukların durumunu ele almasını istediler.
Ombudsmanlar, Brüksel yönetiminden köklü bir yasal düzenleme ve mali kaynak talebinde bulundu. Raporda, kış koşullarında çocuk sığınmacıların daha az etkilenmesi amacıyla "geçiş kampları" oluşturulması önerildi.
Mülteci sorununun çözümü konusunda Türkiye'ye yapılacak mali yardıma karşılık, mülteci çocuklara yardım garantisi istenmesi önerildi.
Mültecilerin AB içinde dağıtılması planında çocuk sığınmacılar veçocuklu ailelere öncelik tanınması istendi.
"Ekonomik nedenler için geliyorlar"
Bu arada Hollanda Televizyonu'na (NOS) konuşan AB Komisyonu Başkan Yardımıcısı Frans Timmermans, Avrupa'ya gelen sığınmacıların yüzde 60'ının savaşla ilgisi olmadığını söyledi.
Timmermans, resmi kayıtlar göre, Tunus, Fas gibi Afrika ülkelerinden ekonomik nedenler yüzünden ayrılanların,önce Türkiye'ye, oradan da AB'ye geldiklerini açıkladı.
AB yetkilisi, bunların hiçbir şekilde mülteci sayılabilecek bir durumu bulunmadığını ve derhal geri gönderilmeleri gerektiğini söyledi.
Timmermans, 2 aya kadar mülteci krizinin çözülmemesi durumunda Schengen Anlaşması'nın yürürlükten kalkacağını, sınır kontrollerinin yeniden hayata geçirileceğini vurguladı.
Frans Timmermans'a göre, bu kesinlikle mülteci akınını durdurmayacak. Üstelik sınır kontrolleri nedeniyle Avrupa ekonomisi ciddi zarar görecek.
(İHA)