ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında Fransa'ya yaptığı ziyarete ilişkin bilgiler de verdi.
Ziyaretin Türkiye açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Erdoğan, 6 Ekim'de AB Komisyonu'nun İlerleme Raporu'nu hazırlayacağını, bu rapor istikametinde siyasi iradenin 17 Aralık gününe kadar tavrını belirleyeceğini anlattı. Nihai kararı devlet ve hükümet başkanlarının vereceğini hatırlatan Erdoğan, raporun karara temel teşkil edeceğini vurguladı. Erdoğan, "Bizim bu ziyaretimiz bir yanlış anlama varsa bunu gidermeye yönelikti. Türkiye uyumda ve uygulamada nereye geldi, bunu anlatmak açısından da faydası vardır. Hala yatırımlar noktasında Türkiye'nin ne derece güven verdiğini görmek istiyorlar. Rakamları bizden gördükten sonra havaları değişiyor. Fransa'da cirosu 20-30 milyar Dolar'ı bulan şirketlerin temsilcileriyle görüştük. Bu şirketler Türkiye'de yatırıma hevesli durumdalar" şeklinde konuştu.
Türkiye'de yatırımların zamanında tamamlanamadığına işaret eden Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde başlayan tüm yatırımların kendi döneminde tamamlandığını anlattı. En büyük barajın bile 5-6 sene içinde tamamlanabileceğini ifade eden Erdoğan, buna karşın 1980 yılında başlayan ve hala tamamlanamayan yatırımlar bulunduğunu kaydetti. Erdoğan, bu anlayışla patika yollarda gitmeye devam edeceklerini söyledi. Milli geliri düşük olan illerde yapılacak yatırımlar için teşvik verdiklerini hatırlatan Erdoğan, sanayicilere, özellikle Doğu ve Güneydoğu'da yatırım yapmaları çağrısında bulundu. Erdoğan, "Gelin hem teşvikten istifade edin hem de memleketinize yatırım yapın. Bu bir ekonomik kurtuluş mücadelesidir" dedi. Devlet kapısının artık istihdam kapısı olmadığını anlatan Başbakan Erdoğan, istihdamı yatırımcıların sağlayacaklarını, hükümetin de yatırımcının önünü açacağını ifade etti.
Bingöl depreminden sonra özel sektörle ortak bir mücadele verdiklerini hatırlatan Erdoğan, 10 ayda 4 bin konutun bitirildiğini ve sahiplerine teslim edildiğini, 140 derslik bulunan Bingöl'de derslik sayısının 340'a çıkarıldığını kaydetti. Erdoğan, bunu diğer illere de yayma çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek devlet millet kaynaşmasının terörün zemin bulmasını da önleyeceğini vurguladı.
AB'de Türkiye'nin üyeliğine açıktan karşı çıkan kimse kalmadığını dile getiren Erdoğan, herkesin, Türkiye'nin 2 yılda yaptıklarına şaşırdığını ve AB'yi hakettiğine inandığını anlattı. Erdoğan, "Bizim kanaatimiz Aralık ayından itibaren AB ile müzakereler başlayacaktır. Bizim görevimiz yapılması gerekenleri eksiksiz yerine getirmek ve süreci zedeleyecek bir yanlış yapmamaktır. Müzakereler başladıktan sonra Maastricht kriterleri devreye girecek, ekonomik aktörler o zaman daha çok öne çıkacaktır. O dönemde sizlere daha fazla iş düşecek" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, Fransa ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Chirac'ın NATO zirvesinin organizasyonundan dolayı kendisine teşekkür ettiğini ve Topkapı Sarayı'nda medeniyetlerin buluşmasını unutamadığını söylediğini kaydetti.
Hükümet olarak özel sektörün güçlenmesi ve devletin ekonomiden elini çekmesi için ellerinden geleni yaptıklarını anlatan Erdoğan, özelleştirmenin istedikleri gibi gitmediğini söyledi. Bir kurumu özelleştirdiklerinde her yerin sallandığını anlatan Erdoğan, özelleştirilen kuruluşları peşkeş çekmekle suçlandıklarını hatırlattı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF), Fon'a devredilen bankaların iştiraklerine el koyması ile ilgili değerlendirmeler de yapan Erdoğan şunları söyledi: "Sahibine bırakalım, satamazsa el koyalım dediğinizde satılacak şeyin içini boşaltırlar, size dört duvar kalır. Yaptığı da yanına kar kalır. Onun için TMSF ne kadar alabilirse almak durumundadır. Acırsanız acınacak hale düşersiniz. Gerçi acımayanlar bu ülkeye ne çektirdiyse çektirdi. Biz, acaba nasıl toparlayabiliriz, bunun gayreti içindeyiz. Yavaş yavaş bazı şeyler çözülmeye başlıyor. Özelleştirme hedefinden vazgeçmiş değiliz".
Erdoğan, fert başına milli gelir 5 bin Dolar'ı geçtiği anda halk bazında rahatlamanın başlayacağını anlatarak bu anda kişi başına milli gelirin 4 bin Dolar düzeyine ulaştığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, toplantının ardından Sincan Organize Sanayi Sitesi'nde bulunan bazı fabrika ve tesislerde incelemelerde bulundu. ASO'ya ait bir minübüsle beraberindeki bakan ve milletvekilleriyle tesisleri gelen Erdoğan, incelemeleri sırasında yetkililerden çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Erdoğan, Erkunt Tarım Makinaları Sanayi AŞ tesislerinde üretilen bir traktörü kullandı. Traktörün direksiyonuna geçen ve tesis içinde bir süre traktörle gezen Erdoğan'ın arkasına oturan Ankara Milletvekili Faruk Koca kaza geçirdi. Erdoğan traktörü arka arkaya sürerken Faruk Koca traktörden düştü. Erdoğan'ın korumaları tarafından ayağa kaldırılan Koca, traktörün lastiklerinin altında kalmaktan son anda kurtarıldı.
Öte yandan, Erdoğan, Müsan Makine Üretim AŞ tesislerinde üretilen iş makinalarını da kullandı. Erdoğan, tesislerde görevli kepçe operatörü eşliğinde bir süre kepçe kullandı. Erdoğan ve beraberindekiler, Nurol fabrikasında üretilen yangın söndürme aracının gösterisini de izledi. Bu arada Erdoğan'ın tesisleri gezmesi sırasında oluşan araç konvoyunda ufak bir kaza meydana geldi. Erdoğan'la birlikte tesisleri gezen bir bürokratın aracı, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in makam aracına çarptı. Kaza, küçük bir maddi hasarla atlatıldı.