Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in geçen günlerde oyladığı ve kabul ettiği Yahudi Ulus Devleti yasasına ilişkin, "Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulundan aleyhte bir karar çıkarmasını talep edeceğiz ve büyük bir mücadele vereceğiz." dedi.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Filistin Merkez Konseyi'nin 29'uncu dönem toplantısının kapanış bildirisi kapsamında bir konuşma yapan Abbas, Yahudi Ulus Devleti yasasına karşı BM Genel Kurulu'ndan aleyhte bir karar çıkarmasını talep edeceklerini ve büyük bir mücadele vereceklerini söyledi.
İsrail Filistin barış görüşmeleri için ABD'nin arabuluculuğunu reddettiğini ifade eden Abbas, Yahudi yerleşim yerlerini ve Kudüs'ü İsrail başkenti olarak tanıma kararlarından geri dönene kadar Filistin ve ABD arasında hiçbir görüşmenin olamayacağını vurguladı.
Mevcut durumun devam etmesi halinde Oslo Anlaşması'nın devam etmeyeceğine değinen Abbas, Hamas Hareketi'ni ulusal uzlaşı hükümetinin Gazze Şeridi'nde de faaliyetlerini yürütmesine imkan sağlamaya çağırdı.
Abbas, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'ye Filistin yönetiminin ya Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde birden yönetimi devralacağını ya da ikisini birden Hamas'a teslim edeceğini bildirdiğini kaydetti.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Gazze'nin ayrı olmasını kabul etmeyeceklerini belirterek, Filistin yönetimi aracılığıyla olmadan, yardımların doğrudan Gazze Şeridi'ne gitmesini reddettiklerini vurguladı.
- Yahudi Ulus Devlet Yasası
İsrail Meclisinde 19 Temmuz'da çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi Ulus Devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği kaydediliyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir. İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır. Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır. Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır. İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasada, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır" ifadesine yer verilerek, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelindiği ifade ediliyor.
İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ediyor ancak 1948'de vatanlarından sürdükleri Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.