WASHİNGTON (İHA) - Irak'taki "bataklığın" derinleşmesi üzerine ABD Savunma Bakanlığı'nın son çare olarak Irak'ta "Salvador Opsiyonu"nu uygulamayı düşünmeye başladığı bildirildi.
Haftalık Newsweek dergisine konuşan Pentagon'dan bir yetkili, "Herkesin kabul ettiği gibi, bu böyle devam edemez. Direnişçileri etkisiz hale getirmek üzere bir yol bulmalıyız. Şimdi, savunmacılık oynuyoruz. Ve kaybediyoruz" dedi.
Newsweek'e göre, General John Sattler'in "direnişin beli kırılacak" iyimserliğine rağmen bir çok gözlemci, geçen Kasım'da gerçekleştirilen Felluce saldırısının direnişi destekleyen kaynakları kurutamadığını düşünüyor.
Şu anda Pentagon'da tartışmaların Reagan dönemine ait hala gizli olan bir strateji üzerinde yoğunlaştığına dikkat çeken dergi, söz konusu stratejinin 1980'li yılların başlarında El Salvador'daki direnişçi gerillalara karşı kullanıldığını vurguladı.
Salvador'daki isyancılara karşı savaşın kaybedilmeye başladığı bir sırada Amerikan hükümetinin Salvador'daki "milliyetçi" güçleri finanse ettiği veya desteklediği belirten Newsweek, bu milliyetçi kuvvetlere "ölüm timleri" denildiğini ve timlerin isyancı liderler veya taraftarlarını bulup öldürdüklerini kaydetti.
Dergiye göre, Salvador'daki direniş bastırıldı, birçok Amerikan muhafazakarı çok sayıda masum sivilin ölmesine rağmen bu politikayı bir başarı olarak gördü.
Reagan yönetimi sırasında Orta Amerika'daki kilit ABD'li yetkililerinden olan John Negroponte'nin şimdi Irak büyükelçiliğine getirildiğini belirten Newsweeek, bu modele uygun olarak Pentagon'un Irak'ta suikast timlerine tavsiyede bulunmak, eğitmek ve desteklemek üzere Irak'a Özel Kuvvetler göndermeyi düşündüğünü kaydetti.
Salvador Opsiyonu'nun kabul edilmesi halinde Irak suikast timlerinin daha çok Kürt Peşmergeler ve Şii militanlardan oluşturulacağını ve bunların Sunni direnişçiler ve taraftarlarını hedef alacaklarını belirten Newsweek, gerektiğinde bu suikast ve adam kaçırma timlerinin Suriye gibi ülkelere sınır ötesi operasyonlar da düzenleyebileceklerini bildirdi.
Pentagon'da şu andaki düşüncenin, Amerikan Özel Kuvvetleri sınır ötesi ülkelerde mesela Suriye'de operasyonlara önderlik ederken, Irak'ın içindeki eylemlerin ise Iraklı timler tarafından yürütülmesi şeklinde olduğu kaydedildi.
ABD Savunma Bakanlığı'ndaki bir başka tartışmanın da böyle bir operasyonun sorumluluğunun ABD hükümeti, Savunma departmanı veya CIA tarafından üstlenilip üstlenilmeyeceği üzerine devam ettiğini belirten Newsweek, Ebu Garip hapishanesindeki sorgulama skandalının hala hafızalardan silinmediğini yazdı.
Irak geçici Başbakanı Iyad Allavi'nin Salvador opsiyonunun en önde gelen savunucularından biri olduğuna işaret eden Amerikan dergisi, Irak Ulusal İstihbarat Servisi Başkanı General Muhammed Abdullah el Şahvani'nin de son on gündür medyaya verdiği mülakatlarda bu fikrin alt yapısını oluşturmaya çalıştığı yorumunu yaptı.
Şahvani'nin Londra'da Arapça olarak yayınlanan günlük El Şark el Awsat gazetesine yaptığı açıklamada, Irak'taki direnişin liderliğini 3 kişinin oluşturduğunu ve eski Saddam rejimi yetkilileri olan bu 3 kişiden birinin Saddam Hüseyin'in üvey kardeşi olduğunu ve Suriye'de barındığını belirterek, "Onların Suriye'de olduklarından eminiz. Suriye ve Irak toprakları arasında rahatlıkla gidip gelebiliyorlar. Onları ortadan kaldırma fikri şu ana kadar olgunlaşmadı" dediğini kaydeden Newsweek, Iraklı istihbarat yetkilisinin "Direnişçilere yaygın bir destek var. Bunların çoğu kendilerine sempati olarak bakan 200 bin nüfuslu Sünni bölgelerden çıkıyor. Irak halkı direnişçileri aktif olarak desteklemiyor, lojistik destek sağlamıyor. Fakat aynı zamanda onlara engel olmuyor veya ihbar etmiyor" şeklinde konuştuğunu bildirdi.
Newsweek'e göre Pentagon yetkilileri ile görüşmede Şahvani, "Direnişe destek sağlayanları korkutacak yeni saldırı operasyonlarına ihtiyaç var. Teröristlere verdikleri destek için Sünni nüfus hiç bedel ödemiyor. Onların görüşüne göre bunun (direnişçilere desteğin) maliyeti yok. Bu denklemi değiştirmeliyiz" dedi.