TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye-ABD iktisadi ilişkilerinin adeta “sınıf atlaması” için önlerinde ciddi bir fırsat bulunduğunu belirterek, "Transatlantik Ticaret Ve Yatırım Anlaşması. Türkiye bu müzakereyi dikkatle takip etmelidir. ABD ile olan model ortaklık ilişkisi, AB ile olan gümrük birliği ilişkisi, bu sürecin dışında kalmamasını gerektirir. Türkiye, ABD ile imzalayacağı böyle bir anlaşma ile ABD ile olduğu gibi AB ile de iktisadi ilişkilerini daha da güçlendirmiş olacaktır. Türkiye-ABD Serbest Ticaret Anlaşması sürecinin son derece faydalı olacağını düşünüyorum" dedi.
Dışişleri Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen Türkiye-ABD Ekonomik Ortaklık Komisyonu 10. toplantısı münasebetiyle TOBB Başkanlığı'nda bir çalışma yemeği düzenlendi. Çalışma yemeğine TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Mehmet Gücük ve ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomi ve Ticaretten Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Jose Fernandez de katıldı. Çalışma yemeğinin açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye-ABD iktisadi ilişkilerinde “Ekonomik Ortaklık Komisyonu” toplantılarının artık kurumsallaştığı belirterek, bundan son derece mutlu olduklarını ifade etti. Bu toplantıların, kamu ve özel sektörün bir araya gelmesine imkan sağladığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, "İş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümüne ve daha iyi bir işbirliği eko-sisteminin oluşmasına katkı sağlıyor. Aynı zamanda, Türkiye’deki toplantılar çerçevesindeki bu öğlen yemeklerinin de kurumsallaşmış olmasının sembolik anlamı var. Bundan dolayı da Dışişleri Bakanlığımıza teşekkür ederim" dedi.
Son yıllarda, “model ortaklık” kavramını uygulamaya dönük adımların cesaret verdiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, ilişkilerin iktisadi boyutunun daha fazla anlam kazanmaya başladığını, daha da derinleştiğini vurguladı. Kamu ve özel sektör kuruluşlarının daha sık bir araya geldiklerini ve somut adımlar atıldığını anlatan Hisarcıklıoğlu, bunun sonucu olarak da iki ülke arasındaki iyi ilişkilere giderek daha fazla aktör tarafından katkı sağlandığını bildirdi. TOBB olarak, 2001 yılından beri bunu savunduklarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin iktisadi boyutunun güçlenmesi gereğini sürekli vurguluyorduk. Değişen dünya düzeninde, iktisadi ilişkiler, Türk-Amerikan ilişkilerinin en güçlü sütunu olmalıydı. Zira, Türkiye-ABD ilişkilerinin iktisadi boyutunu kapsayan karşılıklı ticaret, karşılıklı yatırım, turizm, girişimcilik, know-how transferi ve üçüncü ülkelerde işbirliği gibi çok geniş bir yelpaze var. Gelişecek ve derinleşecek işbirliğinden İki ülke halkı da çok şey kazanacak. Türkiye’nin iktisadi dönüşümü bundan yararlanacak. Türkiye’nin 2023 vizyonu anlam ifade edecek. Üretim yapımızda daha fazla katma değerli üretime geçiş arayışı içinde olacağız" diye konuştu.
Türkiye'nin bugüne kadar, iktisadi dönüşüm sürecinde Avrupa Birliği ile ilişkilerinden çok yararlandığını anlatan Hisarcıklıoğlu, dış ticaretini daha çok AB ile yaptığını söyledi. Türkiye’deki doğrudan yabancı yatırımların ağırlıklı olarak AB ülkelerinden geldiğini, Türk işçisi, mühendisi, işvereni ve genel anlamda Türk halkının, AB ile iktisadi ilişkilerin önemini günlük hayatında daha fazla hissettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, AB üyesi ülkelerin, Türk ekonomisinin geleceğine daha fazla yatırım yaptığını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, "Oysa, siyasi ve askeri anlamda Türkiye-ABD ittifakının başka hiçbir ülke ile kıyaslanması mümkün değil. Son derece ileri düzeyde bir müttefiklik ilişkisi içindeyiz. Birçok uluslararası sorunda benzer yaklaşım içindeyiz. Şimdi, iktisadi alanda da, Türkiye’nin AB ile yakaladığı gibi gelişmiş bir ilişki düzeyini yakalamak istiyoruz" dedi.
Geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD’yi ziyaret ettiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, geniş bir işadamı grubu olarak Başbakan'a eşlik ettiklerini dile getirdi. TOBB ve ABD Ticaret Odası olarak, geçen yıl, bu vizyonu destekleyecek bir işbirliğini başlattıklarına vurgu yapan Hisarcıklıoğlu konuşmasında şunları kaydetti:
"ABD pazarına tek bir noktadan değil, pek çok değişik eyaletten giriş yapmayı hedefleyen bir stratejiye karar verdik. Başbakan Yardımcımız Sayın Ali Babacan da bize bu süreçte ciddi destek veriyor. Nisan ayında Sayın Başbakan Yardımcımızla New York, Atlanta ve Washington’u kapsayan Türkiye Yatırım Haftası etkinliklerini gerçekleştirdik. ABD iş çevrelerine Türkiye’yi daha fazla anlatmaya çalışıyoruz. Sonbahar’da bu çalışmalarımıza başka eyaletlerle devam edeceğiz. ABD ve Türk firmaları arasında değer zinciri analizi üzerinde çalışıyoruz. Türk ve ABD firmalarının üçüncü ülkelerde işbirliğinin finansmanının ekonomik etkilerini değerlendirmeye dönük bir çalışma yapıyoruz. TOBB-ABD Ticaret Odası işbirliğinde ABD’den Türkiye’ye bu yılın sonunda bir ticaret heyeti gelecek. Bu heyette yer alacak ABD firmalarıyla ülkemiz firmaları, Türkiye’de ve üçüncü ülkelerdeki işbirliği imkânlarını konuşacak. Aynı çerçevede bir tedarik konferansı düzenleyeceğiz. Diğer taraftan, ABD Dışişleri Bakanlığı ile iki alanda somut işbirliği içindeyiz: “Küresel Girişimcilik Programı” ve “Yeni Başlangıçlar için Ortaklar. Her iki girişim de aslında ilişkilerin derinleşmesi açısından somut platformlar oluşturuyor. Toplumun farklı kesimleri ilişkilere dahil ediliyor. Bu çalışmalar hakkında düşünce kuruluşumuz TEPAV birazdan sizlere bir sunum yapacak. Türkiye-ABD iktisadi ilişkilerinin adeta “sınıf atlaması” için önümüzde ciddi bir fırsat var: Transatlantik Ticaret Ve Yatırım Anlaşması. Sayın Başbakanımızın son ABD ziyaretinde de konu gündeme gelmişti. Türkiye bu müzakereyi dikkatle takip etmelidir. ABD ile olan model ortaklık ilişkisi, AB ile olan gümrük birliği ilişkisi, bu sürecin dışında kalmamasını gerektirir. Aynı zamanda, benzer bir müzakereyi de zorlamalıdır. Türkiye, ABD ile imzalayacağı böyle bir anlaşma ile ABD ile olduğu gibi AB ile de iktisadi ilişkilerini daha da güçlendirmiş olacaktır. Sayın Biden'ın dediği gibi Türkiye-ABD Serbest Ticaret Anlaşması sürecinin son derece faydalı olacağını düşünüyorum. Şimdi ABD-AB ticaret anlaşmasının gündemde olduğu bir dönemde daha çok çalışmamız gerektiği kanaatindeyim. AB sürecinde Gümrük Birliği yolunda attığımız adımlardan hem biz hem de uluslararası ticaret kazançlı çıktı. Bu deneyimi belki daha sık anlatmamız lazım. Biz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak, sürecin takipçisi olacağız. Amerikan firmalarını bir kez daha Türkiye'ye gelmeye ve istikrarlı, büyüyen bir ekonomiden faydalanmaya davet ediyorum. Yeni teşvik sisteminden yararlanmaya davet ediyorum."
ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomi ve Ticaretten Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Fernandez ise son yıllarda ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştiğini belirterek, Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyaretinde iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesinin altının çizildiğini vurguladı. Fernandes, "Ekonomik ilişkilerimizi, siyasi ve güvenlik ilişkilerimizin düzeyine getirmek istiyoruz. Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine ulaşması için bu şekilde katkı vermek istiyoruz" dedi.
Türk şirketlerinin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki deneyimlerini alıp, ABD şirketleri ile bir araya getirmek istediklerini kaydeden Fernandez, "Bizler gelişme trendi gözlemliyoruz. Şirketlerimiz için piyasalarda çok fazla genişleme fırsatı bulunuyor. Sadece ABD şirketleri için değil, Türk şirketleri için de bu geçerli. Ekonomik Ortaklık Komisyonumuz bu anlamda çok önemli. Enerji sektörüne bakacak olursak, daha fazla fırsat bulunuyor" diye konuştu.