ANKARA (İHA) - Amerikan Büyükelçisi Ross Wilson, "PKK sorunu kökünden çözülene kadar etkin şekilde çalışmaya devam edeceğiz, ancak sonrasında enerji dahil çoğu konuda işbirliğimiz devam edecek. Türkiye bölgede kilit rolü olduğunu defalarca ispatladı" derken, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, "ABD stratejik ortağımız ama İran 500 yıldan daha fazla zamandır komşumuz. İkisinden de vazgeçemeyiz" şeklinde konuştu.
Amerikan istihbaratının PKK'ya karşı mücadelede verdiği aktif destekle Ankara ile Washinghton arasında ılık bahar rüzgarları eserken, Türkiye'nin stratejik ortağı ile zengin enerji yataklarına sahip komşusu İran arasında gerilen ipler, onu bölgede daha etkin arabulucu rolü olmaya itiyor. Amerikan Temsilciler Meclisi'nin Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı Ike Skelton başkanlığındaki heyetin Ankara ziyaretinin ardından ve Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı sıfatıyla Washington'a yapacağı ilk ziyaret öncesi, büyükelçi Ross Wilson, İHA'nın sorularını yanıtladı. Verdiği özel demeçte Willson, PKK sorunu kökten çözülene dek Türkiye ile omuz omuza çalışacaklarını, sonrasında enerji güvenliği dahil bölgedeki ortak çıkarlarını korumak için aktif bir politika izlemeye devam edeceklerini vurguladı.
Wilson, "Başkan Bush'un Başbakan Erdoğan ile 5 Kasım'da Beyaz Saray'daki görüşmesinde verdiği mesaj açıktı. Bu hafta pazartesi günü (Temsilciler Meclisi heyetiyle) Amerika'nın PKK'yı, hem ABD hem Türkiye hem de Irak'ın ortak düşmanı ve terörist olarak gördüğünü tekrarladık. PKK sorununu çözmek için Türkiye ve Irak'taki dostlarımız ile daha etkin şekilde çalışmaya kararlı olduğumuzu açıkça belirttik. Ayrıca PKK'nın Avrupa'daki faaliyetlerini ve mali kaynaklarını kurutmak için Türkiye ile birlikte hareket etmekte ve elimizden geleni yapmakta kararlıyız. Ta ki, bu işi tamamen bitinceye dek" ifadelerini kullandı.
"BARZANİ'NİN İTİRAZLARI PKK İLE MÜCADELEYİ ETKİLEMEYECEK"
Amerikan istihbaratı doğrultusunda Türk ordusunun Kuzey Irak'taki PKK kamplarını ardarda yerle bir etmesinin ardından Mesut Barzani liderliğindeki Kürt yönetiminin "siviller ölüyor" diyerek Washington'a Türkiye'yi durdurma çağrısı yapması konusunda ise Wilson, "İstihbarat çok hassas bir konu olduğu için detaylara giremeyeceğim, fakat Başkan Bush Sayın Erdoğan'a PKK üyelerinin olası lokasyonlarının daha etkin şekilde saptanarak hedeflenmesi için Türk yetkililerine elimizden geldiğince yardımcı olacağımızı söyledi. Kuzey Irak'taki reaksiyonlara ve Barzani tarafından yapılan açıklamalara gelince, bu konuda Irak'taki Amerikan büyükelçisi kadar ayrıntılı yorum yapamam. Ama PKK sorununa etkin şekilde nokta koymak ve çok uzun zamandır PKK'ya güvenli sığınak olan bu yerleri ortadan kaldırmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Amerika'nın Orta Asya'daki enerji kaynakları konusunda Türkiye ile yakın zamanda ortak projelere imza atacak mı?' sorusuna Wilson, "Tüm bölgesel ve uluslararası konulardaki ortak çıkarlarımız nedeniyle her iki ülke birlikte çalışıyor. Özellikle enerji konusunda Türkiye-Yunanistan gaz boru hattının açılmasıyla bu yıl kaydadeğer bir başarıya ulaştık. Gelecek yıl ya da sonraki sene Yunanistan'dan İtalya'ya ilave bir bağlantıyla Avrupa'nın merkezine bu gazın taşınacağını umuyoruz. Bu ikili işbirliğimizin bir ürünü. Bu hem Türkiye'nin hem de Avrupa'nın enerji güvenliği için doğrudan çok önemli. Açıkçası 2008'de büyük bir yenilik beklemiyoruz, ama enerji konusunda sabit bir süreci başlattık. Eminim önümüzdeki yıl ve sonrasında işbirliğimiz sürecek" dedi.
"TÜRKİYE KOMŞUSU İRAN'I ULUSLARARASI TOPLUMA KAZANDIRMAK İSTİYOR"
Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, bir grup milletvekiliyle İran'da bir dizi üst düzey temaslarda bulunarak dün yurda döndü. Mercan İHA'ya yaptığı açıklamalarda, ABD ile stratejik partnerliğin önemli olduğunu, ancak bu nedenle İran'dan vazgeçilmeyeceğini aksine uluslararası topluma kazandırma yoluna gideceklerini söyledi.
İran Parlamentosu Dış İlişkiler ve Güvenlik Komisyonu Başkanı Alaeddin Brucerdi'nin davetlisi olarak Tahran'a gittiklerini ve İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, Meclis Başkanı Gulamali Haddad Adil ve Düzenin Yararını Teşhis Konseyi Başkanı Haşimi Rafsancani ile görüşmelerinin son derece olumlu geçtiğini belirten Mercan, "İran ve Türkiye 500 yıldan daha uzun zamandan beri komşu. Mutlaka ilişkileri oluyor ve bu ilişkilerin olması da kaçınılmaz. Türkiye-İran ticari ve ekonomik ilişkilerin daha da artmasını bekliyorum. Ayrıca İran da Türkiye de bölgenin çok önemli ülkeleri. Bölgenin geleceği konusunda işbirliği de yapabilecekleri kanaatindeyim. Birlikte bölgede yapabileceğimiz çok şey var. ABD ile global anlamda stratejik partnerimiz. Bu stratejik ortaklık bölgedeki istikrarın sağlanmasında ve terörle mücadelede işbirliğini gerektirir. Mesela bir Irak sorunu ya da PKK terörünün çözümünde Türkiye ve İran işbirliği yapabilir. Fakat bu işbirliklerinin yapılıyor olması demek, Türk-Amerikan işbirliğine tercih edildiği anlamına gelmez. Bu ilişkilerden bir süre sonra başkalarının da faydalanacağı kanaatindeyiz. Suriye ile ilk temasa geçtiğimizde de epey bir eleştiri olmuştu. Basın ve bazı entelektüeller 'Bu Amerika'nın tepkisini çeker' diye görüş belirtmişti. Zaman geçince gördük ki, Türkiye-Suriye ilişkileri uluslararası barışa hizmet ediyor. Bugün de Türkiye İran'la ilişkilerini sürdürürse ben bunun dünya barışına daha çok katkıda bulunacağı kanaatindeyim" şeklinde konuştu.
Bu arada Türkiye-ABD-İran üçgenini İHA'ya değerlendiren emekli Washington Büyükelçisi ve Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Faruk Loğoğlu, "Türkiye'nin PKK ile mücadele karşılığında ister Irak isterse İran bağlamında vermiş olabileceği hiçbir söz olamaz. İran'ın Türkiye üzerinden batıya ve Avrupa'ya bağlanması suretiyle İran'ın da uluslararası topluma entegre olabilmesi bakımından yararlı bir gelişmedir. Dolayısıyla bu Amerika'nın menfaatleriyle uyumludur. Bugün böyle görmese de uzun vadede böyle olacak. O bakımdan özellikle enerji alanında İran'la ilişkilerini muhafaza etmesi hatta geliştirmesi bence çok doğru bir politikadır. Buna mukabil Amerika'nın İran'ın nükleer programı hakkındaki endişelerini Türkiye öteden beri paylaşmaktadır" dedi.
Öte yandan 'ABD, PKK konusunda aktif destek vermeye başladı ama İran'la olan gerginlik artarsa ve stratejik partneri olarak Türkiye'nin kendi yanında yer almasını isterse ne yapmak gerek?' sorusuna sokaktaki vatandaşın yanıtı "hayır" oldu. Orta yaşın üstündekiler dengeli bir politikayla her iki tarafın da idare edilmesini savunurken, gençler ise ABD için İran'dan vazgeçilmesin yorumunu yaptı. Vatandaşların verdiği cevaplardan bazıları ise şu şekilde:
"- Hayır Amerika için asla hiçbir şey yapılmamalı. Türkiye Amerika'nın kölesi olmamalı
- Bizim menfaatimiz İran'la beraber. Amerika uzakta, İran burada komşumuz. Onun için enerjide işbirliğine devam etmeliyiz
- Enerjiden hiç kimse vazgeçemez. O nedenle iyi, akıllı bir politikayla iki tarafın da idare edilmesi lazım
- Türkiye bağımsızdır. Kimsenin baskılarına boyun eğmemeli. Türkiye'nin menfaatleri neyse, devlet büyüklerimiz ona göre karar verir
- Kesinlikle Türkiye'nin hayır demesi gerekir. Eğer ABD'nin ve Avrupa'nın her dediğini yapsak, Türkiye hiçbir şekilde kalkınamayacak."