ABD istihbaratının 'FETÖ bavulla ülkeden para kaçırıyor' saptaması delil mi?

ABD Gülen'in iadesinde kendi istihbarat kuruluşu Stratfor'un yazışmasını belge kabul edecek mi?

_2012'de Wikileaks'ın ifşa ettiği, Amerikan devletine de hizmet eden, özel istihbarat kuruluşu Stratfor'un belgelerinde 'FETÖ'nün paraları bavullarla yurt dışına çıkardığı iddiası yer alıyordu.

_

_Stratfor'dan: "...Gülenci model açık biçimde son derece başarılı. ABD'li diplomatlar bile aşama aşama daha fazla etkilenir hale geliyorlar. Onlar, Kemalist modelin Türkiye'yi batıya yaklaştırmakta başarısız, ancak Gülen'in kendi iş alanındaki ve diplomatik çabalarının başarılı olduğunu söylüyorlar... Kaynak da bizim gibi, Gülenci okulların bir veri tabanını elde etmeyi denedi. Bize verdikleri cevabı verdiler -- yani eğitim çabaları merkezi değil ve bu nedenle iyi bir veri tabanları yok. Kaynak bunun tamamen bir BS (zırva) olduğuna hemfikir. Okullar hareketin çabalarının merkezi. Bu listeyi sıkı tutuyorlar..."

Reklam
Reklam

_

_Reva'nın maili: "...bu profesyonel bir istihbarat örgütünün çalışmasına çok fazla benziyor...Tüm bu çabalar, 1980'lerin başında start aldı ancak Gülen'in gerçekten çekiş gücü kazandığı yıllar 1990'lardır... Fonlamaya gelince, yıllardır, Gülenciler çok şeffaf olmamıştı. O Türkiye'de her şehirde nasıl belli ülkelerden sorumlu olanların bulunduğunu anlattı. Yani, Ankara'daki Gülen örneğin, Azerbaycan'dan, Türkmenistan'dan vs sorumlu oluyor. Bu Türk şehrindeki işadamları o zaman, bu ülkelerdeki fonlama inisiyatiflerinden sorumlu oluyor. Kelimenin tam anlamıyla bu ülkelere transfer edilen nakit valizleri vardı, ama daha sonra, Tuskon gibi örgütler yoluyla, süreci daha çok yasallaştırmışlardır."

Reklam
Reklam

_

ABD hukuk tarihinde mafya önderi Al Kapon sayısız suç isnadı için "delil" bulunamayınca "vergi kaçakçılığından" tutuklanmıştı. Fethullah Gülen'in ABD'den iade edilip edilmeyeceğine karar verilirken, Amerikan özel istihbarat kuruluşu Stratfor'un yazışmalarının da dikkate alınıp alınmayacağı tartışılıyor. Stratfor'un 2010 yılına ait olan ve 2012'de ifşa edilen bir mailinde "Fonlamaya gelince, yıllardır, Gülenciler çok şeffaf olmamıştı... Kelimenin tam anlamıyla ülkelere transfer edilen nakit valizleri vardı, ama daha sonra, Tuskon gibi örgütler yoluyla, süreci daha çok yasallaştırmışlardır" bilgisi yer almıştı.

Reklam
Reklam

-KENDİ İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ DELİLİ SAPTAMIŞ...-

Wikileaks, Teksas merkezli "küresel istihbarat" şirketi Stratfor'un 5 milyonun üzerindeki elektronik postasını ele geçirip 27 Şubat 2012'den itibaren yayınlamaya başlamıştı. Elektronik postalar 2004 temmuzundan 2011 aralığına kadar olan dönemi kapsıyordu.

Yazışmalar görünürde istihbarat yayıncısı olan ancak; Bhopal Dow Chemical Co., Lockheed Martin, Northrop Grumman, Raytheon gibi büyük şirketlerle ABD İç Güvenlik Bakanlığı (US Department of Homeland Security), ABD Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (US Marines) ve ABD Savunma İstihbarat Kuruluşu (US Defence Intelligence Agency) gibi devlet kuruluşlarına gizli ishitbarat temin eden şirketin iç işleyişini ifşa ediyordu.

Elektronik postalar Stratfor'un muhbir ağını, ödeme yapısını, ödeme aklama tekniklerini ve psikolojik yöntemlerini gösterdi.

16 Mart 2012'de yayınlanan, 22 Mart 2010 tarihine ait olan ifşaat, şirketin demirbaşlarından, zaman zaman CNN Int.'te de uluslararası yorumcu olarak erkanlara çıkan Reva Bhalla'nın merkeze gönderdiği FETÖ'yle ilgili bir elektronik postayı içeriyordu.

Reklam
Reklam

"İstihbarat - Türkiye - Gülen hareketi üzerine ek" başlıklı mailde Reva'nın bizzat eski bir Gülenci'den aldığı bilgilere yer veriliyor. "Kaynak" 10 yıl "Gülencilere" hizmet ettikten sonra buradan atıldı. Kaynak lise öğrencisiyken alındı ve orduya yerleştirilmek üzere yetiştirildi. Gülenciler ve ordu ilişkisi konusunda çok şey bildiği için hareket, kaynağı yabancılaştırmamak konusunda özenli davrandı. Elektronik postadan bazı pasajlar şöyle:

"-(Gülencilerin) kaynağı kontrol etmeye yönelik adamları var (aynen şu anda beni kontrol etmekte olan kişiler bulunduğu gibi) ve birbirlerinden bilgi almada yararlandıkları noktada, karşılıklı bağlılık ilişkisine sahipler. Onun kendilerine karşı büyük eleştirel şeyler yazmaması konusuda dikkatli olmak istiyorlar.

-Kaynak Gülen'in iç öyküsünü anlatmayı istiyor ancak bu onun için çok riskli. Kendisiyle konuştuğumda oldukça paranoyaktı, ancak şu anda hareketten bağımsızlığını elde etmiş, şarap içiyor ve bir süre sonra gevşeyebiliyor. (Yan notta olduğu gibi burada DC'de iyi bilinen birkaç Türk lokantası var, .... ve .... gibi. Bugün öğrenim .....'nin Kürtlermiş. Garsonum da Diyarbakır'dandı. İlginç bulduğum ve bir süre dikkatimi çeken şey, Türk hükümet yetkilileri .....'ya genelde gelmeyecekleri, çünkü sahiplerinin Kürtler olduğu gayet iyi biliniyor. (Bir kutuplaşma örneği daha.)

Reklam
Reklam

-Gülen hareket içinde, alışıldığı gibi, faal değil. Daha sık rahatsızlanıyor (şekeri var). Şu anda bir yaşlılar konseyine, 12 'bilge adam'a sahip. Büyük bölümü burda ABD'de Fethullah'a yakınlar. Düzenli görüşüyorlar ve hareketi etkileyecek önemli konularda kararlar alıyorlar.

-Gülenci model açık biçimde son derece başarılı. ABD'li diplomatlar bile aşama aşama daha fazla etkilenir hale geliyorlar. Onlar, Kemalist modelin Türkiye'yi batıya yaklaştırmakta başarısız, ancak Gülen'in kendi iş alanındaki ve diplomatik çabalarının başarılı olduğunu söylüyorlar. Kaynak da bizim gibi, Gülenci okulların bir veri tabanını elde etmeyi denedi. Bize verdikleri cevabı verdiler -- yani eğitim çabaları merkezi değil ve bu nedenle iyi bir veri tabanları yok. Kaynak bunun tamamen bir BS (zırva) olduğuna hemfikir. Okullar hareketin çabalarının merkezi. Bu listeyi sıkı tutuyorlar.

-Kaynak benim için Gülenci eleman alma sürecinin nasıl işlediğini açıkladı. Türkiye'de üniversite sınavına hazırlanmak büyük bir mesele (Emre bana bunu birçok ayrıntısıyla açıkladı). Başta hayatınızın birkaç yılıın bu konuda eğitim görmeye ayırmak zorundasınız. Gülen okulları bu konuda en iyi hazırlığı, en iyi kaynakları, vs sağlamakla biliniyor. Birçok öğrenci siyasi/dini bağlantılarına bakmadan onlara katılıyor. Haftada birkaç kezle başlıyorsunuz, sonra haftada üç kere, sonra da tamam olana dek haftanın her günü gidiyorsunuz. Onu aşama aşama yapıyorlar ve güveninizi kazanıyorlar. Hareket o zaman en parlak öğrencileri sınıflardan alıyor ve üzerlerine odaklanıyor. Her bir öğrencinin danışmanı her yıl değişiyor. Gece geç vakit, cumartesi sabahı erkenden vs. çağırarak sadakatinizi dest ediyorlar ve birşeylere katılıp katılmayacağınızı ya da bazı işleri yapıp yapmayacağınızı soruyorlar. Görev başlangıçta gerçekte önemli olmuyor. Görmek istedikleri, onlara itaat etmeniz ve onların her arzusuna karşılık vermeye hazır olmanız. Bu tamamen onların sadakatini test etmeye yönelik bir süreç. O zaman, üniversite sınavlarında sonuç aldıklarında, en üst düzey öğrencileri askeri akademiye yerleştiriyorlar.

Reklam
Reklam

-Oradan, kendi kendilerini kurumu etkileyecek şekilde yerleştiriyorlar. Kaynak kabaca ordunun yüzde 30'unun halihazırda Gülen ile bağlantılı ya da onun etkisi altında olduğunu tahmin ediyor. Onlar çok küçük yaşlardan itibaren askeri personelle nasıl etkileşim içine girecekleri konusunda eğitiliyorlar, rütbeleri ve laik davranma vs. gibi şeyleri öğreniyorlar. Kaynak bu sürece dahil olmuştu. Ordu içinde asimile olduklarında, içiyorlar, kızlarla çıkıyorlar, vs, hepsi harekete sadık haldeyken. Stratejik bir kuruma yerleştiğinizde, asker, polis, yargı, basın olsun, istihbarat subayı (case officer) eşdeğeri tarafından idare edileceksiniz. Kendilerini idare eden kişilerle gizli olarak nasıl iletişim kuracakları ve emir alacakları konusunda eğitiliyorlar. Yine, bu profesyonel bir istihbarat örgütünün çalışmasına çok fazla benziyor.

-Polis gücünde Gülenciler daha fazla manevra alanına sahip. Tüm bu çabalar, 1980'lerin başında start aldı ancak Gülen'in gerçekten çekiş gücü kazandığı yıllar 1990'lardır. Poliste, geçmişin çek edilmesi sözkonusu olduğunda, orduda olduğu kadar gizli değillerdi. Yani, örneğin, camiye gitmeniz, başörtü giyen bir eşinizin olması sorun değildi vs. Gülenciler poliste aşırı biçimde güçlü ve kaynağın tahminine göre şu an itibarıyla gücün çoğunluğunu kontrol ediyor olabilirler.

Reklam
Reklam

-Fonlamaya gelince, yıllardır, Gülenciler çok şeffaf olmamıştı. O Türkiye'de her şehirde nasıl belli ülkelerden sorumlu olanların bulunduğunu anlattı. Yani, Ankara'daki Gülen örneğin, Azerbaycan'dan, Türkmenistan'dan vs sorumlu oluyor. Bu Türk şehrindeki işadamları o zaman, bu ülkelerdeki fonlama inisiyatiflerinden sorumlu oluyor. Kelimenin tam anlamıyla bu ülkelere transfer edilen nakit valizleri vardı, ama daha sonra, Tuskon gibi örgütler yoluyla, süreci daha çok yasallaştırmışlardır." (ANKA)

Anahtar Kelimeler: