ABD şüphesi Küba lideri Fidel Castro, Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff ile selefi Luiz Inacio Lula da Silva, Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner ve Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo'nun kanser olması bu olayın bir tesadüf olmadığı düşüncesini akıllara getirdi. Chavez gibi ABD yönetimini eleştiren liderlerin kansere yakalanması 'Bu işte ABD'nin parmağı mı var?' sorusunu gündeme getirdi.
İki yılı aşkın bir süredir kanserle mücadele eden Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'in hayata veda etmesi başta Venezuela olmak üzere birçok ülkede derin bir üzüntüyle karşılanırken, diğer Güney Amerika liderlerinin de kansere yakalanması ABD'nin komplosu olarak değerlendirilmişti ve Chavez'in ölümü tekrar bu soruları gündeme taşıdı. Bu şüpheye Chavez'in 2011'de yaptığı "Castro bana ABD'nin elinde bir teknolojinin olduğundan bahsetmişti. Bu teknoloji ile istediği insanı kanserli yapabiliyormuş. Bana, yediklerime, içtiklerime dikkat etmemi söyledi ve 'Küçük bir iğne ile sana hastalık bulaştırırlar' dedi. Beni tedbirsiz olmakla suçluyordu" açıklama neden oldu.
Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff 2009'da lenf bezi kanseri oldu.Brezilya'nın eski lideri Inacio Lula da Silva'ya da gırtlak kanseri teşhisi konuldu. Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo 2010'da lenf bezi kanserine yakalandı. Küba'nın efsane lideri Fidel Castro 2006'da bağırsak kanserine yakalandı. Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner'e 2011'de yapılan kontrollerde tiroit kanseri teşhisi konuldu.
Chavez'in ölümünün ardından geçici devlet başkanı olan Nicolas Maduro, Chavez'in ölümüyle ilgili soruşturma açılacak dedi. Maduro, Chavez'in hastalığı hakkında özel bir komisyonun araştırma yürüteceğini açıkladı.
(İHA)