ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırım kararıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan açıklama geldi. Sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulunan Oktay, şunları yazdı:
Yaşanan son gelişmeler, büyük devlet olmanın ekonomik, askeri veya coğrafi büyüklük ile aynı olmadığını bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir.
Büyük devlet olmak, uluslararası hukuk çerçevesinde hareket etmeyi, yapılan anlaşmalara bağlı olmayı, adalet ve saygınlık ilkesine sadık kalmayı, halkının çıkarlarını küçük çıkar gruplarının üstünde tutmayı ve daima mazlumların yanında olmayı gerektirir.
Biz, bayrağı, vatanı ve milletiyle birlikte büyük bir Devletiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük devlet olmanın gereğini yapmaktan bir an bile tereddüt etmeyiz.
BAKAN SOYLU'DAN YAPTIRIM AÇIKLAMASI: ABD'DE BİR MALIMIZ VAR, ONU BIRAKAMAYIZ, ALACAĞIZ
TBMM BAŞKANI YILDIRIM: KEYFİ VE HUKUKSUZ
ABD'nin yaptırım kararı hukuksuz ve son derece keyfi bir karar.
KILIÇDAROĞLU: TÜRK HALKININ ONURUNU RENCİDE EDİYOR
ABD'nin Türkiye'ye karşı aldığı yaptırım kararına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Amerika'nın aldığı karar Türk halkının onurunu rencide ediyor. Eğer bir sorun varsa, oturulur, görüşülür, konuşulur bu sorun. İki bakanla ilgili alınan kararı doğru bulmuyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin ABD'nin müttefiki olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Müttefiklik ilişkilerinin, sağlıklı bir zeminde ve anlaşmayla çözülmesi gerekir. 15 Temmuz darbe girişimini yaşadık. Bu darbe girişiminin arkasında Pensilvanya'da oturan kişinin olduğunu hep beraber biliyoruz. Türkiye'nin iade talebinde bulunması son derece doğal. Burada yanlışlık, 'ver papazı, al papazı' söyleminden büyük ölçüde kaynaklanıyor.
Biz, Türkiye'de yargının bağımsız olduğunu ifade ediyoruz. Bağımsız olması gerektiğini ifade ediyoruz ama bu ülkede en önemli koltukta oturan kişi, yargının bağımsız olmadığını, 'sen onu verirsen ben de bunu sana verebilirim algısını karşı tarafa yerleştirdi. Son derece tehlikeliydi ve doğru olmayan bir cümleydi. O cümlenin maliyetini yaşıyoruz."
MAHİR ÜNAL: GEREKEN CEVAP VERİLECEK
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal'dan ABD’nin skandal kararına sert tepki geldi. Ünal, ''Mütekabiliyet esasına göre gereken cevap verilecek'' dedi.
NTV'de değerlendirmelerde bulunan Mahir Ünal, şunları söyledi:
Bu, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı saldırgan bir tutumdur. ABD’nin kasımdaki seçimler için bunun bir iç siyaset malzemesi haline geldiğini gösteriyor. Türkiye rasyonel zeminde kalmaya devam edecek. Mütekabiliyet esasına göre gereken cevap verilecek. Brunson arkadaşına attığı bir mesajı kabul ediyor. O mesajı okuduğunuzda aslında Brunson’un Türkiye’deki görevinin ne olduğu ne yapmaya çalıştığı görülüyor. Bu çerçeveden baktığınızda biz 15 Temmuz’u PKK terör örgütünü bölgede yaşananları bütün bunların birbirinden bağımsız olmadığını görürüz.
HSK BAŞKAN VEKİLİNDEN TEPKİ
HSK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz, " Türk yargısına yersiz müdahale niteliği taşıyan bu yanlış kararın hemen geri alınmasının uluslararası hukuka ve bağımsız yargıya saygının gereği olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz" dedi.
Mehmet Yılmaz, ABD'nin aldığı yaptırım kararına tepki gösterdi. "ABD Hazine Bakanlığının, iki sayın bakanımızı hedef alan söz konusu kararı hukuk ve adalet kavramlarıyla izah edilebilir değildir" diyen Yılmaz, "Türk Yargısı bağımsızlığı ve tarafsızlığı Anayasa ile güvenceye alınmış, bilgeliğini, cesaretini, fedakarlığını, evrensel hukuk ilkelerine bağlılığını herdaim ispat etmiş, adalet kavramının yüceliğini bilen, yargılama yaparken peygamber postunda oturduğunun sorumluluğunu hiç unutmayan hakim ve savcıları ile köklü geleneklere sahip bir yargıdır" dedi.
Yılmaz, "Her hukuk devletinde olduğu gibi yargılama faaliyeti içinde yürütmenin görevi ve işlevi bulunmaz, hakim ve savcılar ceza yargılaması içinde karar verirken hukuka uygun elde edilen ve kanaat verici deliller dışında hiçbir olaydan etkilenmezler. Hiç akıldan çıkarılmamalı ki; hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, bağımsız ve tarafsız yargı, adil yargılanma ilkelerine inanmış her ülke yargısı aynı derecede saygındır ve aynı derecede saygı görmeye layıktır. Türk Yargısı olarak bizler saydığımız ilkelere sahip ve inanan her ülke yargısını takdir edip, aynı takdiri görmeyi bekliyor, Türk yargısına yersiz müdahale niteliği taşıyan bu yanlış kararın hemen geri alınmasının uluslararası hukuka ve bağımsız yargıya saygının gereği olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz" dedi.