Dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin arasında 10 maddeden oluşan bir ticaret anlaşması imzalandı.
Anlaşmaya göre Çin, ABD'li kredi kartı şirketleri ve kredi derecelendirme kuruluşlarının kendi sınırları içinde faaliyet göstermesine izin verecek.
Anlaşma kapsamında Çin ayrıca, 2003 yılında askıya aldığı ABD'den et ithalatını 16 Temmuz'a kadar tekrar serbest bırakacak.
ABD ise bunun karşılığında Çin'den pişmiş tavuk eti ithalatı yapılmasına izin verecek.
ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin ithalatının ihracatından fazla olmasından kaynaklanan ticaret açığının kapatılması için diğer ülkelerle yeni ticaret anlaşmaları yapılması ya da mevcut anlaşmaların koşullarının gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor.
Trump, seçim kampanyasında başta 'kur manipülatörü' olarak tanımladığı Çin olmak üzere diğer ülkelerin ABD'ye karşı yüksek tutarda ihracat fazlası vermelerine izin vermeyeceğini iddia etmişti.
ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, bu anlaşmanın ABD'nin Çin'e karşı verdiği dış ticaret açığının daraltılmasına yardımcı olacağını söyledi.
Donald Trump'ın dünyaya yedi etkisi
Trump: Kuzey Kore işini Çin çözmezse ABD çözecek
'**Çin kur manipülatörü değil'**
Dün Economist'te yayınlanan röportajında ABD - Çin ilişkilerine de değinen Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile ilişkilerinin oldukça iyi olduğunu ve Çin'in artık kur manipülatörü olmadığını söyledi:
"Onunla çok iyi anlaşıyoruz. Ona 'bir sorunumuz var ve bunu çözeceğiz' dedim. O da bu sorunun çözümüne yardımcı olmak istiyor. 'Donald Trump Çin'e kur manipülatörü diyemiyor' gibi şeyler söyleniyor. Ben onu seviyorum, o da beni seviyor. Ona 'Jinping yardıma ihtiyacımız var, Kuzey Kore konusunda lütfen bize yardım et, bu arada yarın ülkeni kur manipülatörü olarak tanımlayacağız' dediğimi düşünsenize. Sahte haberleri yazanlar ona kur manipülatörü demediğimi söylüyorlar. Ama Çin bir kur manipülatörü değil. Ben bu konuyu gündeme getirdiğimden beri bunu yapmayı bıraktılar."