ABD’de bile başkanlık tartışılıyor

Türkiye’de tartışılan ‘Başkanlık Sistemi’ konusunda ABD’de yaşayan Türk kökenli akademisyenler, Türkiye’de uygulanması konusunda şartların henüz oluşmadığı görüşünde.

NEW YORK (ANKA) -Can Kamiloğlu Bildiriyor- Türkiye’de tartışılan ‘Başkanlık Sistemi’ konusunda ABD’de yaşayan Türk kökenli akademisyenler, hukukçular, sivil toplum liderleri ve siyaset bilimcileri, başkanlık sisteminin bir alternatif olduğunu ancak, Türkiye’de uygulanması konusunda şartların henüz oluşmadığı görüşünü dile getirdiler. Başkanlık sisteminin Türkiye için çok erken ve çok risk taşıdığı, uygulanabilmesi için demokratik sistemde radikal değişikliklerin yapılması gerektiği görüşü dile getirildi.

Reklam
Reklam

New York Barosu Avukatı Cahit Akbulut, "Tüm otoritenin sadece başkanda toplanması şu andaki Türkiye’nin yapısıyla çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Başkanlık sisteminin Türkiye’ye gelebilmesi için diğer sistemlerinde de geliştirilip başkanı kontrol eden bir hale dönüşmesi gerekir” dedi.

Brookings Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Ömer Taşpınar ise, "Türkiye’de cumhurbaşkanlığını düşünen birinin başkanlık sistemine geçmeyi düşünmesi birçok sorunu da ortaya çıkartır, kutuplaşmaya yol açar” diye konuştu. İşte olumlu ve olumsuz yönleriyle Türkiye için düşünülen başkanlık sisteminin ABD'deki tartışmaları:

-“AŞAĞIDAN YUKARAYI İŞLEYEN BİR DEMOKRATİK YAPI GEREKİR”-

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü Türkiye Araştırma Programı Direktörü Soner Çağaptay, başkanlık sistemine geçme konusunda Türkiye’nin henüz hazır olmadığını söyledi. ABD'de yasamanın Başkanın aldığı kararları, bir bürokrat ataması olsa bile sorgulayabildiğini, denetleme mekanizmaları çok iyi çalıştığını vurgulayan Çağaptay, “Türkiye’de kuvvetli bir parlamenter sistem hakimdir. Böyle bir sitemden başkanlık sistemine geçiş için Radikal değişiklikler gerekir. Kuvvetli bir başkanlık sistemi, Türkiye’de işler mi? Evet işleyebilir, ama böyle bir sistemin işleyebilmesi için bu işin olmazsa olmazları da vardır. Öncelikle bu olmazsa olmazlar mutlaka inşa edilmelidir. Dört ayaklı bir masa düşünün masanın bir ayağı olmazsa masa çöker, ayakta kalamaz. Bu olmazsa olmazlar da inşa edilmezse o zaman sistem ayakları eksik bir masa gibi tamamen çöker. Çağaptay şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

“Bu olmazsa olmazları şöyle sıralayabiliriz, Başkan, kuvvetli bir yargı ve yürütmenin fiilleriyle tam olarak denetlenebilmelidir. Yasama ve yürütme arasında katı bir ayrım olmalıdır. Türkiye'de seçim sistemi, seçmenin başkanı bir partiden, senato üyesini başka bir partiden seçmeye olanak tanımalıdır. Tam bağımsız bir yargı sistemi oluşturulmalıdır. Kuvvetli bir başkan, kuvvetli bir yargı tarafından denetlenebilmelidir. Parti içi demokrasi kesinlikle şarttır. Aşağıdan yukarıya işleyebilen bir demokratik yapı partiler içerisinde harekete geçirilmelidir. Liderlerin adaylarını atamadıkları, seçmenlerin milletvekillerini seçecekleri bir seçim sistemi gereklidir.”

-BAŞKANLIK SİSTEMİ ALTERNATİF OLABİLİR-

Washington Merkezli Düşünce Örgütü – SETA Direktörü Nuh Yılmaz, halen Türkiye'de devam eden başkanlık tartışmasının sadece bir yönetim tekniği tartışması olarak ele almanın konuyu tam olarak izah etmekten uzak olduğu görüşünü savundu. Yılmaz şunları kaydetti:

“Başkanlık tartışmasının asıl işaret ettiği nokta Türkiye'de siyasal sistemin tıkandığı noktaların varlığı ve tıkanıklığın sivil bir yönetimle nasıl aşılabileceği sorunudur. Başkanlık sistemi kendi içinde bir çözüm olmaktan ziyade, var olan sorunu gösteren bir semptomdur. Bu sorun ise kısaca 4 başlık altında toparlanabilir: Tıkanan merkezi yönetim, siyaset üzerindeki bürokratik vesayetin devamlılığı. Bölgesinde ekonomik, askeri ve siyasi bir güç olarak yükselen Türkiye'nin hızla karar alma süreçlerine olan ihtiyacı. Siyasi istikrarın devamlılığı.

Reklam
Reklam

Bu dört sorunun aşılabileceği imkanlardan biri olarak ele alınan başkanlık sistemi, sorunların teşhisi açısından önemlidir. Yoksa yüzeysel olarak başkanlık sisteminin Türkiye'ye uygun olup olmayacağı teknik bir sorundur. Ancak görünen o ki, bürokratik vesayetin aşılabilmesi için güçlü bir siyasi irade gerekiyor. Bu anlamda başkanlık sistemi güçler ayrılığı ilkesi yerli yerince oturtulduğu takdirde, yukarıdaki 4 sorunu aşabilme kapasitesine sahip en önemli bir alternatiflerden biridir. Eğer bu 4 sorunu aşabilme kapasitesine sahip bir başka çözüm önerisi gündeme gelirse adının ne olduğuna bakılmaksızın o alternatife de yönelebilir. Türkiye'de askeri vesayetin sivil iktidara yönelik müdahalelerinde mazeret olarak kullandığı "zayıf sivil iktidar" nosyonunu elimine edebilecek her tür çözüm ciddiye alınmalıdır. Son olarak, Türkiye'nin iktidar ortağının kim olduğuna bakılmaksızın, koalisyon dönemlerinde önemli kayıpları olduğu aşikarken, koalisyon dönemlerinde siyasi istikrarsızlık gösterdiği de göz önüne alındığında, başkanlık sistemi siyasi istikrarsızlığın aşılmasında önemli bir çözüm alternatifi olabilir”

Reklam
Reklam

-BAŞKANLIK SİSTEMİ İÇİN KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER GEREK-

Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Başkanı Kaya Boztepe, Türkiye'nin yapısı itibariyle başkanlık sisteminin uygun olmadığını söyledi. Böyle bir tartışmanın zamanını da uygun görmediğini belirten Boztepe görüşlerini şöyle dile getirdi:

“Bence çok daha öncelik sırası olan önemli konular var. Önceliğin bu konulara verilmesi gerekir. Amerika'da Kongre'de olsun, medya'da olsun ve özellikle yargıda gerçek anlamda bir özgürlük söz konusu. Hükümet hatta bizzat Başkan'ın müdahalesi söz konusu değil, olursa da ters etki yapacak bir gelişme. Kongre üyelerinin, senatonun, yargının ve medyanın takibi, soruları, eleştirileri göz önüne alındığında sistemin nasıl çalıştığı daha net görülebilir. Eyaletlerin ve Federal Hükümetin gereğinde ayrı, gereğinde ise ortak çalışma yapıları Amerika'ya özgü, Amerika'nın yapısı, tarihi ve gelişmesiyle direk olarak ilgili. Başkanlık sistemi olacaksa da bunun Amerika'daki gibi olması karmaşık ve zor. Çok köklü değişiklikler gerek bunun da Türkiye Cumhuriyeti yapısına ne derece uyacağı tartışılır. Avrupa devletlerine de bakarsanız en fazla yarı başkanlık gibi bir sistem dışında gerçek anlamda bir başkanlık sistemi yok. Bunun mutlaka getireceği avantajlar olabilir ancak bu zamanlama doğru müdür bunu da düşünmek gerek. Amerika Dünya lideri. Ekonominin en bozuk dendiği anda işsizlik ve büyüme hızını bırakın Türkiye'yi, isterseniz Çin ve Hindistan ile kıyaslayın. Ateşin en yüksek olması gereken ülke dünya devletleri ve Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar iyi.”

Reklam
Reklam

-TÜRKİYE HAZIR DEĞİL-

Başkanlık sisteminin bir federal sistem olarak yürütme organının diğer sistemlere göre farklı yapılanması ve gücü nedeniyle başkanlık sisteminin Amerika’da güçlü olduğunu savunan ABD Kongre üyelerinle ilgili lobi faaliyetlerinde yer alan Aktivist Ali Çınar, “Başkanlık sistemi bazı başka ülkelerde de uygulanıyor ama en başarılı Amerika’da uygulanıyor” dedi.

Başkanlık sisteminin daha istikrarlı ve halk tarafından seçildiği için güzel bir uygulama olduğunu anlatan Çınar şöyle konuştu:

“Başkanlık sistemi ile daha hızlı karar alınabiliyor ve uzlaştırıcı bir rolü daha etken olabilir. Bizdeki cumhurbaşkanı modeli çok sembol olduğu için, başbakan zaten başkan gibi hareket ettiğini görüyoruz Türkiye’de. Koalisyon sorunu ortadan kalktığı için istikrar gündemde olabilir. Başkanlık sisteminde kısıtlı süre olduğu için bir koltuğa yapışma imkanı yok. Başkanın denetlenmesi ise soru işareti çünkü çok güç veriliyor eline. Ancak benim gözlemlediğim, Amerika’daki başkanlık sistemini, Türkiye’ye oturtmak çok zor. Amerika’nın hem nüfusu, hem de siyasi yapısı Türkiye’den daha farklı. Dediğim gibi hazır değiliz. Artı çok iyi analiz etmeden bu ise girmek yanlış. Ancak gördüğüm başbakan sadece nabız yokluyor. Aynısını Özal ve Demirel de bir zaman yapmıştı. Başkanlık sisteminde valileri halk seçiyor ancak bizde durum karışık. O zaman bizde belediye başkanı seçtiğin gibi valiyi de halkın seçmesi gerek o zaman federal bir devlet yapısına dönüyoruz.

Reklam
Reklam

Sözün özü Türkiye, Amerika’daki başkanlık modeline hazır değil. Bu konuda önce alt yapıyı hazırlamadan bu işe girişilmesi çok sancı yaratır. Başkanlık modeli yani yeni modeli konuşacağına, mevcut yürütme, yargı ve yaşamada yapması gereken reformlara odaklanması en doğru olacaktır.”

-ÖNCE TÜRKİYE’DE KURUMLARIN ŞEFFAFLAŞMASI GEREKİR-

New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Seyhan Arkonac, ABD’de işleyen demokratik sistemden oldukça memnun olduğunu, uzun süredir ABD’de yaşaması nedeniyle Türkiye’deki siyasetten uzak olduğunu vurgulayan Arkonac, ABD benzeri bir demokratik sistemin Türkiye için faydalı olacağını söyledi. Arkonac bu konuda doğru bir zamanlama yapılması ve demokrasi anlamında ülke şartlarının başkanlık sistemine hazır olması gerektiğini kaydetti.

Arkomac, “Türkiye’de başkanlık sistemine geçilebilir. Buradaki benzeri bir sistem uygulanabilir ancak, Türkiye’de de her şeyin buradaki gibi şeffaf olması gerekir. Bu konuda Türkiye’nin çok yol alması gerekiyor. Başkanlık sistemi tüm kurumlarıyla burada işliyor. Denetleme ve eşgüdüm sağlanmış ancak buradaki gibi bir yapılanma oluşturulursa Türkiye belli bir zaman sonra başkanlık sistemine geçebilir” diye konuştu.

Reklam
Reklam

-TÜRKİYE İÇİN BİR RİSK-

New York Barosu Avukatı Cahit Akbulut ise, Türkiye’nin başkanlık sistemini tartışması için henüz şartların çok erken olduğunu belirtti. “ABD’de Başkanlık sistemi çok iyi çalışıyor. Bunun en büyük ve en önemli nedeni bu sisteme bağlı olan kendi kurumlarının sağlam ve güçlü olması” diyen Akbulut şöyle devam etti:

“ABD Başkanı kendisine Anayasa’nın vermiş olduğu güçleri asla kötüye kullanmıyor sistem buna göre kurulmuş ve tüm başkanlar bu konuda şimdiye kadar çok duyarlı olmuşlar. ABD’de yargı sistemi başkanını, devletine karşı yaptığı bir yanlışta veya işlediği bir suç nedeniyle yargılayabiliyor. Böyle bir sistemin Türkiye’de uygulanabilirliği çok zor. Başbakanın eleştirilemediği bir sistemde tüm yetki ve otoritelerin başkanda toplanması büyük bir risk olur. Türkiye’de güçler Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında paylaştırılmış olmasına rağmen tek düzelik söz konusu. Tüm otoritenin sadece başkanda toplanması şu andaki Türkiye’nin yapısıyla çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Başkanlık sisteminin Türkiye’ye gelebilmesi için diğer sistemlerinde de geliştirilip başkanı kontrol eden bir hale dönüşmesi gerekir.”

Reklam
Reklam

-CUMHURBAŞKANLIĞINI DÜŞÜNEN BİRİNİN BAŞKANLIK SİSTEMİ FİKRİ KUTUPLAŞMAYA YOL AÇAR-

Brookings Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Ömer Taşpınar, Türkiye’de yaşanan başkanlık sistemi tartışmasının yanlış bir zamanda yapıldığını vurguladı. Taşpınar, “Türkiye için ABD’deki gibi bir başkanlık sistemi çok uygun değil. Fransa’daki gibi bir yarı başkanlık sistemi daha uygundur. Türkiye’de başkanlık mekanizmasını güçlendirip, başbakanlığı ortadan kaldıran bir sistem beraberinde çeşitli riskler de getirir. Türkiye’de siyasiler her zaman kendi ellerini güçlendirmek istiyor. Türkiye’de cumhurbaşkanlığını düşünen birinin başkanlık sistemine geçmeyi düşünmesi birçok sorunu da ortaya çıkartır, kutuplaşmaya yol açar” diye konuştu.(ANKA)