New York'ta tutuklu bulunan Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davada iş adamı Rıza Sarraf, altın ticaretinin sonlanmasının ardından "sahte" gıda ticaretine yöneldiğini ve Dubai üzerinden İran'ın parasının yurt dışına açılarak uluslararası ödemelerinin yapıldığını söyledi.
Duruşmanın dördüncü gününde, savcılık makamının tanığı Sarraf ifade vermeye devam etti.
- Yargıç Berman'dan savcılığın delilleri sunuş şekline itiraz
Sarraf ve jüri üyeleri duruşma salonuna alınmadan önce Yargıç Richard Berman bazı delillerin sunuluş şekline ilişkin endişeleri olduğunu dile getirdi.
Yargıç Berman, jüri üyelerine gösterilen transkriptlerin ses kayıtlarının da dinletilmesini talebinde bulunarak, ses kayıtlarıyla transkriptlerin içeriğinin örtüşüp örtüşmediğini görmek isteğini söyledi.
Sarraf, ifadesinde, İran'ın petrol gelirlerinin Halk Bankası'ndan çıkarılması için oluşturulan "altın ticareti sisteminin" ABD'nin İran'a uyguladığı ambargoların mevzuatında değişiklik olması nedeniyle sona erdiğini ve bunun yerine "gıda ticareti sistemine" yöneldiklerini açıkladı.
Gıda ticaretinin gerçek olmadığını ve bu yöntemle "hiçbir zaman hiçbir ülkeye gerçek gıda yollanmadığını" defalarca tekrar eden Sarraf, bu sistemin detaylarını mahkeme salonunun ortasına kurulan tahtada şema çizerek anlattı.
- Dubai üzerinden "hayali" gıda ticareti
Kendi şirketinde çalışan Sadık isimli bir elemanını Dubai'ye göndererek orada şirket kurduğunu belirten Sarraf, gerçek olmayan gıda ticareti kapsamında Halk Bankasına ibraz edilmesi gereken ve ticareti gerçek göstermeyi amaçlayan belgelerden biri olan gemi manifestosunu da Dubai'de Sadık isimli elemanına aldırttığını ifade etti.
Sarraf, İran'ın Halk Bankasındaki parasının Dubai'de kendisine ait olan gıda tedarikçisi "Centrika" ve "Atlantis General" şirketlerine ulaştığını, bu şirketlerin de hesabının Dubai'deki "Bank of Baroda" içinde bulunduğunu belirtti.
Sarraf, Bank of Baroda'daki Centrika ve Atlantis General gıda firmalarının hesaplarından İran'ın parasının yine Dubai'deki "Rostamani Exchange" üzerinden yurtdışına açıldığını ve İranlıların uluslararası ödemelerinin bu şekilde yapıldığı bilgisini verdi.
- "Atilla, ilk başta gıda ticaretini gerçek zannetti"
İlk başta Atilla'nın sahte gıda ticaretini gerçek gıda ticareti zannettiğini bir telefon konuşmasında fark ettiğini belirten Sarraf, bunun üzerine Aslan ile konuştuğunu ve Aslan'ın Atilla'yı arayarak durumu çözdüğünü belirtti.
Sarraf, Aslan ve Atilla ile birlikte gerçekleştirdiği üçlü toplantıda gıda ticareti yönteminin oluşturulduğunu ve bu yönteme hepsinin katkıda bulunduğunu dile getirdi.
Rıza Sarraf, Atilla'nın İran'la ilgili ambargoların değişen mevzuatında bir açık bulduğunu anlattı.
- "Petrol ile gazın para sepeti ayrıldı"
Sarraf, İran ambargolarındaki değişen mevzuat içinde altın ticaretinin petrol ve petrol ürünleri gelirleriyle artık yapılamayacağını, ancak doğalgaz gelirleriyle altın ticaretinin bir dönem devam ettiğini belirtti.
Hem altın hem de gıda ticareti yöntemlerinin bir süre birlikte yürütüldüğünü anlatan Sarraf, İran'ın petrol gelirlerinin gıda sistemine, doğalgaz gelirlerinin ise altın sistemine kanalize edildiğini ifade etti.
Sarraf, bu iki ticaret yöntemi arasındaki fark ile ilgili olarak da, altın yöntemi kapsamında Türkiye'den İran'a gerçekten altın ticareti yapıldığını ve bunun Türkiye'nin ihracatına yansıdığını ifade ederek, gıda ticaretinde ise "ortada hiçbir şeyin olmadığını" söyledi.
Türkiye'de dönemin İran Petrol Bakanı Rostam Ghasemi ve ekibiyle toplantılar yaptığını da aktaran Sarraf, İran Milli Petrol Şirketinin (NIOC) Halk Bankasına İran'ın uluslararası ödemelerini doğrudan yapması için baskı oluşturduğunu, ancak bunun ABD yaptırımlarına aykırı olması nedeniyle Halk Bankası tarafından hiçbir zaman kabul edilmediğini kaydetti.
- Gıda ticaretinde sorunlarla karşılaştı
Ancak, Sarraf, gıda ticaretinde önemli sorunlarla karşılaştığını söyledi.
Bu sorunların en önemlilerinden birinin gıda ticareti kapsamında Halk Bankası'na ibraz edilmesi gereken belgeler olduğunu ifade eden Sarraf, Aslan ile yaptığı bir telefon konuşmasında Halk Bankası Genel Müdürlüğü alt kadroda çalışanların gıda ticaretiyle ilgili çok fazla evrak ve belge talep ettiğini söyledi. Sarraf, Aslan'ın bu durumu çalışanlarıyla görüşerek çözeceğini söylediğini iddia etti.
Sarraf, bir başka telefon konuşmasında ise, Atilla'nın gıda ticaretinin gerçek olmayan belgeleri ve ulaşımı hakkında uyarılarda bulunduğunu söyledi. Telefon konuşmasında, Atilla, "Taşıma kapasiteleriyle yükleme oranlarının uyumlu olması lazım. 12, 13 tonajlı gemilerde 20 bin ton olunca, olmuyor. Buna dikkat etsinler. Birbirini tutsun." ifadesini kullandı.
Gıda ticaretinde karşılaştığı sıkıntıları çözmek için Aslan ile her görüşmesinde "ona borçlu düştüğünü" söyleyen Sarraf, Aslan'a daha fazla rüşvet vermemek için eksik belge ve imzada photoshop yapılmasının talimatını verdiğini söyledi.
- Uyuyan jüri üyesi azledilecek
Yargıç Berman'ın bugünkü duruşmanın sonunda jüri üyelerinden birisinin tüm hafta uyukladığına dikkati çekmesi salonda gülüşmelere neden oldu. Berman, jüri seçimi sırasında "boş zamanlarımda uyumayı seviyorum" diyen bu kişiyi jüri üyeliğinden azledeceğini söyledi.
Atilla'nın avukatlarından Cathy Fleming daha fazla tanık dinletmek istediklerini belirtince, Yargıç Berman da daha fazla tanığın dinletilmesini her zaman desteklediğini, Halk Bankası çalışanlarının da tanık olarak dinlenebileceğini söyledi.
Fleming, daha önce savcılığın savunma tarafının tanıklarının ABD'ye geldiğinde tutuklanmayacaklarının garantisi verilmediği için Türkiye'den telekonferans ile ifade vereceklerini belirtti.
Savcılık makamı tarafından Sarraf'ın sorgusu henüz tamamlanmazken, savunma makamı Sarraf'ın çapraz sorgusunun en az 1 gün süreceğini kaydetti.
İfadesinin ilk başta 3 gün sürmesi beklenen Sarraf, haftaya da ifade vermeye devam edecek.
Hala FBI gözetiminde olduğunu ifade eden Sarraf, "Cezaevinde aldığım tehditler nedeniyle FBI gözetimindeyim." dedi. Sarraf tekrar hapishaneye dönüp dönmeyeceği konusunda ise kendisine herhangi bir söz verilmediğini anlatmıştı.
-Sarraf'tan "rüşvet verdim" iddiaları
Sarraf, dünkü ifadelerinde ise, "dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a 45 ila 50 milyon avro rüşvet verdiğimi düşünüyorum." demişti. Sarraf, Süleyman Aslan'a da 2 milyon avro rüşvet verdiğini iddia etmişti.
İran'a yönelik yaptırımları delme, banka dolandırıcılığı ve kara para aklamak gibi 6 ayrı suç atfedilen Sarraf geçen yıl mart ayında ABD'de tutuklanmıştı.
Sarraf, hücresine alkol sokmak ve gardiyanların cep telefonlarını kullanabilmek için onlara rüşvet verdiğini de itiraf etmişti.
Atilla ise 27 Mart'ta JFK Havalimanı'ndan Türkiye'ye gitmek üzereyken gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.
(AA)