ABD'den internet özgürlüğüne destek

Clinton: "İnternet özgürlüğüne engelleyen ülkeler 'diktatör ikilemiyle' karşı karşıya kalacaklar"

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "Çin, Suriye gibi internet özgürlüğüne engeller koyan ülkelerin, internet kontrolü konusunda "bir diktatörün ikilemiyle" karşı karşıya kalacaklarını ve dünyanın geri kalanı yeni teknolojileri kucaklarken, bu ülkelerin "yalnız kalma" riskini üzerlerinde taşıdıklarını söyledi.

Clinton, George Washington Üniversitesinde internet özgürlüğü konusunda yaptığı konuşmada, internetin Mısır ve Tunus'daki iktidar değişimleri ve İran'daki protestolarda oynadığı etkilerin, hükümetlerin vatandaşlarına hangi özgürlükleri bahşetme gibi bir seçim hakkına sahip olmadığını gösterdiğini belirtti.

Reklam
Reklam

"İnternet özgürlüğüne engeller koyan ülkelerin, nihayetinde kendilerini yalnız ve sıkışmış durumda bulacaklarına inandıklarını" ifade eden Clinton, "Bu ülkeler, bir diktatörün ikilemiyle karşı karşıya kalacaklar ve engel duvarlarının yıkılmasına izin verme ya da bu duvarları muhafaza etmenin bedelini ödeme arasında seçim yapmak zorunda olacaklar" dedi.

ABD'nin, insanlara, hükümetlerce internete getirilen sınırlamalardan kaçınmalarında yardım etmeye yönelik çabalarına devam edeceğini ve bu bağlamda projeleri devreye sokacağını kaydeden Clinton, ülkesinin, blog yazarlarının korunması ve baskıcı hükümetlerce uygulanan engellerin aşılmasına yardım edebilecek teknoloji, araç ve eğitim desteği gibi girişimler için ayırdığı 20 milyon dolarlık fonun üzerine bu yıl 25 milyon dolarlık fon daha ekleyeceğini açıkladı.

Çin'in, internet üzerindeki sansür uygulamalarına rağmen, güçlü bir ekonomik büyüme gösteren istisna ülkelerden biri olduğunu ve bunu kısa, hatta orta vadede başarmaya devam edebileceğini belirten Clinton, ancak "bu gibi ülkelerin internete getirdikleri kısıtlamaların, ileride bir gün büyüme ve kalkınmalarını sınırlandıracak bir ilmik haline dönüşme tehdidini içeren uzun vadeli bedellerinin olacağını" söyledi.

Reklam
Reklam

BASKILAR
Clinton, blog yazarlarını tutuklayan, vatandaşlarının barışçıl faaliyetlerine müdahale eden ve onların internete erişimini kısıtlayan hükümetlerin, güvenlik gerekçesini ortaya atabileceğini, ancak bu ülkelerin yanlış yolda olduğunu bildirerek, şöyle devam etti:

"Tarih, baskıların çoğu zaman devrimin tohumlarını ektiğini bize gösterdi. İnternet özgürlüğüne baskı uygulayanlar, halklarının arzularını tam olarak ifade edebilmesini bir süre engelleyebilirler, ancak bunu sonsuza kadar yapamazlar.

Dünyadaki liderlerin önünde iki seçenek var. Ülkelerinde internetin canlanmasına izin verebilir ve bunun sağladığı özgürlüklerin daha fazla siyasi hak taleplerini beraberinde getirme riskini alabilirler. Ya da internete sınırlamalar getirebilir, özgürlükleri yok edebilir ve bir iletişim toplumunun getirebileceği tüm ekonomik ve sosyal faydaları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirler."

Otoriter liderler ve rejimlerin, internet özgürlüğünü ve muhaliflerce internet üzerinden ortaya konan talepleri kucaklaması gerektiğini, aksi takdirde Mısır ve Tunus'takilere benzer gelişmelerle karşı karşıya kalabileceklerini ifade eden Clinton, internete çeşitli yasaklar uygulayan ülkelerden örnekler verirken, Çin, Burma, İran, Vietnam, Küba, Suriye gibi ülkeleri saydı.

Reklam
Reklam

İNTERNET SANSÜRÜNÜN ENGELLENMESİ
ABD yönetiminin, otokratik devletlerde internet üzerine konan baskıların engellenmesi çabalarını daha da artıracağı sözünü veren Clinton, ABD Dışişleri Bakanlığının, Arap ülkeleri ve İran'daki halklarla iletişime geçebilmek amacıyla son günlerde Arapça ve Farsça twitter yayınlarına başladığını hatırlatarak, yakında Çince, Rusça ve Hinduca yayınlara da başlayacaklarını bildirdi.

İnternet kısıtlamalarıyla mücadele etmenin kolay olmayacağını, ancak ABD'nin, internet özgürlüğüne olan bağlılığından asla vazgeçmeyeceğini vurgulayan Clinton, konuşmasında Wikileaks konusunda da değindi. Clinton, belgeleri sızdırdığı için Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'i yargılama girişimleriyle baskıcı rejimlerce muhaliflere karşı girişilen tedbirler arasında kesin bir ayrım çizerek, "Wikileaks olayı, bir bavuldan belgelerin kaçırılması gibi bir hırsızlıkla başladı. Wikileaks'i eleştirmemizin nedeni, onun interneti kullanması değil. Wikileaks, bizim internet özgürlüğüne olan bağlılığımızı etkilemez" diye konuştu.

Reklam
Reklam