Abd’den Mersin Devlet Hastanesi’ne Dost Eli Uzandı

Türk-Amerikan Dostluk Derneği, Mersin Devlet Hastanesi’nin meme kanserinin erken tanısı ve tedavisi konusundaki çalışmalarına hem...

Türk-Amerikan Dostluk Derneği, Mersin Devlet Hastanesi’nin meme kanserinin erken tanısı ve tedavisi konusundaki çalışmalarına hem bilimsel hem de maddi destek sunacak.

Türk-Amerikan Dostluk Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve ABD’nin Georgia eyaletinin Atlanta kentindeki Emory Üniversitesi’nde Hematoloji Bölüm Başkanı olarak görev yapan Onkolog Prof. Dr. Ömer Küçük, meme kanserinin erken tanısı ve tedavisi konusunda destek olmak amacıyla Mersin Devlet Hastanesi’nde incelemelerde bulundu. Derneğin Türkiye Koordinatörü Yasmina Lokmanoğlu ile birlikte Mersin merkez Akdeniz İlçe Sağlık Müdürü Dr. Özgür Karaaslan, Mersin Devlet Hastanesi Başhekimi Mehmet Yavuz Gözükara ve diğer yetkililerle birlikte hastanenin Meme Cerrahi Merkezi’ni gezen Prof. Dr. Küçük, hastaneye nasıl bir destekte bulunacakları konusunda gerekli görüşmeler ve tespitlerde de bulundu. Meme Cerrahi Merkezi ve buna bağlı bölümlerde detaylı gözlemlerde bulunarak bilgiler alan Küçük, hastanenin dijital mamografi cihazı ve lenf ödem tedavi cihazı ihtiyacını karşılamak için gerekli çalışmaları yapacağını bildirdi.

Reklam
Reklam

Hastane gezisinin ardından İHA muhabirine açıklama yapan Prof. Dr. Küçük, Mersin Devlet Hastanesi yönetimi ile meme kanserinin önlenmesi, erken tanısı ve tedavisi konusunda görüşmeler yapmak üzere kente geldiğini söyledi. Hastanede yapılması gerekenleri konuşup ileriye dönük planlar yapacaklarını belirten Küçük, “Umarım yakın zamanda bu yaptığımız planlar gerçekleşecek. Burada tespitleri yaptıktan sonra Sağlık Bakanlığı ve Kanser Dairesi Başkanlığı ile görüşeceğiz. Onlardan bazı bilgiler aldıktan sonra onların istekleri ve tavsiyeleri doğrultusunda neler yapılması gerektiğini, Amerika’dan nasıl bir yardım yapabileceğimizi öğreneceğiz, ona göre de hareket edeceğiz. Türk-Amerikan Dostluk Derneği olarak bu yardımı gerçekleştireceğiz inşallah” dedi.

Hastanedeki incelemeleri sonucunda tespitlerini de paylaşan Prof. Dr. Küçük, hastanede çok iyi bir eleman grubu bulunduğunu, teknik olanakların da çok iyi olduğunu vurguladı. Mersin Devlet Hastanesi’nde meme kanserinin tedavisi için gereken cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve medikal onkolojinin hepsinin bulunduğunu kaydeden Küçük, “En önemli şey tabi kanserin erken tanısı. Bundan önemlisi de kanserin önlenmesi. Bu da halkın, özellikle de kadınların bilinçlenmesi ve kanseri önleyici tedbirler almasıyla olur. Bu tabi hastaneye gelmeden önce olacak bir şey” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Derneğin Türkiye Koordinatörü Yasmina Lokmanoğlu da Amerikan Dostluk Konseyi olarak Türkiye’de kadınlara yönelik meme kanseri bölümlerini oturtmak istediklerini dile getirdi. Hastanelerin meme kanseri bölümlerinin erken farkındalık, bilinçlendirme, çok başındayken memeyi koruyarak ameliyat ettirtme ve psikolojik terapi gibi her şeyiyle dünya standardında en üst noktaya getirilmesini istediklerini ve bu yönde çalışma yürüttüklerini anlatan Lokmanoğlu, Prof. Dr. Ömer Küçük’ün de kadına yönelik bu çalışmanın başkanı olduğu bilgisini verdi. Mersin Devlet Hastanesi’nde bu çalışmaya 2 yıl önce başladıklarını ancak, bazı nedenlerle çalışmanın yarım kaldığını aktaran Lokmanoğlu, “Şimdi Adana’da devam ediyoruz. Burada da tekrar devam etmek istiyoruz. Onun için burada neler yapabiliriz, onu gözlüyoruz” ifadelerini kullandı.

“MEME CERRAHİ MERKEZİNİ BİR YIL ÖNCE KURDUK”

Mersin Devlet Hastanesi Başhekimi Yavuz Gözükara ise dernek yöneticilerinin 2 yıl önce hastaneye gelerek, bir meme cerrahisi merkezi kurulmasına hem bilimsel hem de maddi anlamda destek olmak istediklerini söyledi. Meme kanserinin kadınların en korkulu rüyası ve hem dünyada hem Türkiye’de sıklığı artan bir kanser türü olduğuna dikkat çeken Gözükara, bu konuda en önemli kısmın, önce önleyici tedbirlerin alınması sonra da erken tanı olduğuna işaret etti. Meme cerrahi merkezini kurmalarındaki amacın da erken tanı kısmını gerçekleştirmek olduğunu kaydeden Gözükara, şunları söyledi: “Bir yıl önce biz meme cerrahisi merkezini kurma çalışmalarına başladık. Genel cerrahi servisimizin 10 yataklı bölümünü iki ayrı oda olarak Meme Cerrahisi Merkezi olarak ayırdık. Meme kanseri cerrahisinin gerektirdiği nükleer tıp, yeni bir teşhis metoduyla kanser hücresini erken tanıma, stereotaktik biyopsi dediğimiz direk memedeki kitleyi ultrason ya da mamografi cihazı altında görerek biyopsi yapma ve cerrahinin daha doğru ve daha emin adımlarla gerçekleştirilmesini sağlayan bölümlerin de olduğunu tüm tıbbi ve teknik altyapıyı hazırladık. Biyopsi odamızı hazırladık, onunla ilgili ultrasonumuzu ve biyopsi materyallerimizi aldık ve bu çalışmaya başladığımız günden bugüne kadar da son derece iyi sonuçlar aldığımızı gördük.”

Reklam
Reklam

Erken tanı konulduğunda artık bütün dünyada memeyi koruyucu tedaviler uygulandığını vurgulayan Gözükara, şöyle devam etti: “Çünkü göğüs kadınlarımızın çok önemsediği, estetik açısından da çok önem verdikleri bir organı. Biraz geç kaldığınızda ya da eski tedavi yöntemlerinde göğsü komple alıyorsunuz. Göğsü komple aldığınızda eğer biraz geç vakaysa evre 3-4 gibiyse koltuk altındaki lenf bezlerini temizliyorsunuz ki, kanser nüksetmesin. Göğüs alındığında da ilgili tarafta lenf ödem dediğimiz son derece şiş, ağırlığı olan, yükü de artan bir ön kol oluşuyor. O kolu kullanmak çok zor ve çok büyük zahmete neden olduğu için hastalarımız bunları duyduğunda ameliyattan bile kaçıyordu. Ama erken tanı koyduğunuzda ve yeni teknikler kullandığınızda tümörü alıyorsunuz, memeyi koruyorsunuz, meme yerinde kalıyor. Koltuk altında da o kadar radikal, ağır bir cerrahi uygulamıyorsunuz.”

“MERSİN’DE BU İŞİ EN İYİ YAPAN MERKEZİZ”

Bu çerçevede dernek yetkililerinden Prof. Ömer Küçük’ün, çalışmaları yerinde görmek için Mersin’e geldiğini aktaran Gözükara, “Hastanemizin ilgili bölümlerini birlikte gezdik, oldukça iyi durumdayız. Yani hedef değerlere ulaştık. Biz meme kanseri, cerrahisi ve tedavisini bir bütün olarak yapma imkanına sahibiz ve yapıyoruz. Mersin’de de bu işi en iyi yapan merkez olduğumuzu düşünüyoruz. Birkaç eksiğimiz var, o konuda da kendileri tekrar dernek olarak görüşecekler özellikle bir dijital mamografi cihaz desteği bir de lenf ödem tedavi cihaz desteğinde bulunacaklar. Biz bunlara da tabi kendi imkanlarımızla sahip olabiliriz ama derneğin kuruluş felsefesinde bu olduğu için belki daha erken dönemde bize gönderebilirler diye düşünüyoruz.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: