ABD'den Türkiye'ye ahlaksız teklif

Türkiye incir, nar gibi meyvelerin ihracatında gümrüğü daha kolay aşmak için ABD'nin kapısını çaldı.

Gelen karşı talep bürokratları şoke etti: 'Siz de GDO yönetmeliğinizi yumuşatın'

Ekonomik Ortak Komisyonu'na GDO'lu gıda gündemi damgasını vurdu. Pazarın hâkimi ABD, Türkiye'ye yeni düzenleme 'önerdi'.

Amerika Birleşik Devletleri’yle Türkiye arasındaki tarım görüşmelerine ‘GDO cezaları’ damgasını vurdu. İki ülke “Ekonomik Ortaklık Komisyonu” görüşmeleri çerçevesinde de bir süredir tarımla ilgili müzakerelerde bulunuyor. Edinilen bilgiye göre görüşmelerde Türkiye incir, nar gibi meyvelerin ABD piyasasına taze olarak girebilmesi için, gümrüklerde gereken düzenlemenin yapılması talebini dile getirdi. Buna karşın ABD, Türkiye’den genetiği değiştirilmiş ürünlerde yasaya aykırı davrananlara getirilen cezaların yenilenmesini istedi. ABD’den Türkiye’ye “Taze meyve sokmak istiyorsanız genetiği değiştirilmiş ürünlerle ilgili yasanızdaki cezalar çok ağır ve cesaret kırıcı. Bununla ilgili bir düzenlemeyi gündeminize almalısınız” önerisi geldi.

Reklam
Reklam

Yetkililerden alınan bilgiye göre de özellikle incir, nar gibi meyvelerin taze olarak ABD pazarına girmesi mümkün olmuyor. Bunun temel nedenini de ABD’lilerin yoğun denetimleri ve bu nedenle meyvelerin gümrüklerde beklemesi oluşturuyor. Türkiye’nin bu talebine karşılık, ABD de farklı bir gündemle masaya geldi.

Hapis cezası var

GDO pazarının dünya lideri olan ABD’li bürokratlar, Türkiye’nin genetiği değiştirilmiş ürünlerle ilgili olarak yürürlüğe soktuğu yasaya dair rahatsızlıklarını iletti. ABD’liler yasayla genetiği değiştirilmiş ürünlerde mevzuat dışına çıkarılması durumunda ağır cezalar uygulanması döneminin başladığını dile getirdi.

Radikal’e konuşan üst düzey bir yetkili, “Bu iki alanda da ülkeler farklı pozisyondalar. Bu nedenle de tarım konusunda çok ilerleme sağlanmıyor” diye konuştu. Türkiye’de 2010 yılında yürürlüğe giren biyogüvenlik yasasına göre, GDO ve ürünlerini kanuna aykırı olarak ithal eden, üreten veya çevreye serbest bırakan kişi, beş yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılıyor. İthal edilen veya işlenen GDO’ları veya GDO ürünlerini, ithal izninde belirtilen amaç dışında kullananlar veya satın alanlar ise dört yıldan dokuz yıla kadar hapis ve yedi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılıyor.

Reklam
Reklam

AB, GDO konusunda hassas

Birçok ülkede GDO’lu ürünlerle ilgili yasal düzenleme var. GDO pazarının en yoğun olduğu ülkelerden ABD, Arjantin, Kanada ve Brezilya’dakiler ile AB ülkelerindeki düzenlemeler arasındaki farklılıklar dikkat çekiyor. AB ülkelerinde yüzde 0.9 oranının üzerindeki GDO içeren ürünlerde etiketleme yapılması zorunlu.

AB: Uygulamalar, 2003’te yürürlüğe giren yasaya göre yürütülüyor. Ülkelerde üretilen ya da ithal edilen GDO’lu ürünlerin tüm testleri ve risk değerlendirmeleri yapılıyor. Yüzde 0.9 oranının üzerinde GDO içeren ürünlerin paketleri üzerinde görünür şekilde GDO içerdiği yazılmak zorunda. Yüzde 0.9 oranında daha az oranda GDO içeren ürünler için etiketleme kuralları uygulanmıyor. GDO’lu ürünlerle beslenen hayvanlardan elde edilen et, süt ya da yumurtalar için GDO etiketlemesi yapılmıyor.

Almanya, Fransa, Macaristan, Avusturya, Lüksemburg ve Yunanistan’da GDO’suz ürünler “GDO içermemektedir” şeklinde etiketlenebiliyor.

ABD-Kanada: Etiketleme isteğe bağlı. Üretici kendi isteğine göre GDO kullandığını belirtebiliyor ya da belirtmeyebiliyor.

Reklam
Reklam

Brezilya: GDO içeren ürünlerde GDO oranı yüzde 1’in üzerinde ise etikelenmesi zorunlu.

Arjantin: GDO içeren ürünlerin etiketlenmesi isteğe bağlı.

GDO üretim alanları hızla artıyor

Dünyada genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) ekim alanı hızla artıyor. Bu rakam 1996 yılında 1.7 milyon hektardı, 2010 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 10 artarak 148 milyon hektara yükseldi. Bu ürünleri üreten ülke sayısı 1996’da 4 iken, 2010’da 29’a çıktı. Önümüzdeki 5 yılın tahminlerine göre, 11 ülkenin daha 2015 yılına kadar GDO’lu ürün üretimine başlaması ve toplam sayının 40’a ulaşması bekleniyor. GDO pazarında soya 73.3 milyon hektar alandaki üretimiyle birinci sırada bulunuyor. Soya küresel GDO pazarının da yaklaşık yüzde 50’sini oluşturuyor. İkinci sırada 46.8 milyon hektar alanla mısır yer alıyor. Mısır ekimi, toplam alanın yüzde 31’ini teşkil ediyor. Pamuk 21 milyon hektar alanda (yüzde 14), kanola 7 milyon hektar alanda (yüzde 5) üretiliyor.

ABD’li firmalar pazarın hâkimi

ABD, Brezilya, Arjantin, Hindistan ve Kanada GDO üretimi yapan ilk beş ülke olarak sıralanıyor. Bu alanda ABD’nin güçlü hâkimiyeti dikkat çekiyor. Dünyada GDO’lu tohum pazarının yüzde 90’ını da Amerikan Monsanto firması elinde tutuyor. GDO ürünleri üreten 29 ülkeden 19’u gelişmekte olan ülke, 10’u ise gelişmiş ülke niteliğinde. 2010’da GDO’lu ürünlerin yüzde 48’ini gelişmekte olan ülkeler üretirken, 2009-2010 döneminde söz konusu ülkelerdeki üretim alanları yüzde 17 oranında artış kaydetti. Gelişmiş ülkelerde ise yalnızca yüzde 5 artış gösterdi. Çin, Hindistan, Arjantin, Brezilya ve Güney Afrika gibi 5 temel gelişmekte olan ülkede yaklaşık 2.7 milyon kişi GDO’lu ürünlerin üretiminde çalışıyor. Avrupa Birliği’nde ise 8 ülke GDO’lu ürün üretimi gerçekleştiriyor.

Reklam
Reklam