ABD'den Türkiye'ye anlamlı övgü

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Mülteci İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Anne C.Richard Srebrenitza soykırımının yıldönümünde yaptığı konuşmada Türkiye'yi övdü.

Sırpların Srebrenitza'da 18 yıl önce müslümanlara karşı gerçekleştirdiği soykırımla ilgili bir açıklama yapan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Anne. C.Richard, Türkiye'nin o dönemde ve şimdiki Suriye krizinde takındığı insaniyardım tavrını övdü.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Mülteci İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Anne C.Richard, soykırımın yıldönümü dolayısıyla yapılan anma törenlerine katılmak üzerebulunduğu Saraybosna'da "Srebrenica'nın Mirası: İnsani Yardımın Bugün Canlandırılmasına Balkanlardan Alınacak Dersler" konulu bir konuşma yaptı. 18 yıl önce 8 bin kişinin öldürüldüğü Srebrenitza soykırımı kurbanlarını andıklarını belirten Richard "Ancak bu ileri bakmak için de bir fırsat. Srebrenitza'da yaşananları hatırlamak adına kurbanlar ve ailelerinin yanında dursak da, o anın korkusunu yansıtsak ve parçalanmış toplumlara ileriye yönelik uzlaşma için çaba gösterme çağrısında bulunsak da geleceğe bakmaya gereksinimimiz var" dedi.

Reklam
Reklam

Balkanlardan alınacak derslerin bugünün insani yardım anlayışına ne gibi bir katkısı olacağı üzerinde durduklarını belirten Richard, "Vahşeti önleme ve insani yardım ve uluslararası korumayı sağlama yeteneğini iyileştirmede uyarı sinyallerini nasıl daha iyi elde edebileceğimize bakıyoruz" dedi.

TÜRKİYE'NİN İNSANİ YARDIM ÇABALARINI ÖVDÜ

Bazı komşu ülkeler ve birkaç Avrupa devletinin sınırlı sayıda Bosnalı mültecilere giriş izni vermesine karşın, etnik temizlik ve çatışma sırasında başarabilenlerin komşu ülkelere, diğerlerinin ise uzak mesafelere kaçtığını kaydeden Richard, Türkiye'den şöyle söz etti:

"1990'larda yaklaşık 10.000 Bosnalıya sığınma sağlayan ülke Türkiye idi. Suriye'deki vahşet ve vahşi savaştan kaçan yaklaşık yarım milyon mülteciye kapılarını açan da aynı Türkiye'dir. Bugün Suriye'deki çatışma 1.7 milyondan fazla Suriyeli'yi komşu ülkeler Türkiye, Ürdün, Lübnan, Mısır ve Irak'a kaçmaya zorladı. Bu beş ülkenin vatandaşları ve hükümetleri, yoğun Suriyeli mülteci akınına, genellikle cömertçe ve çok büyük finansal harcama yaparak karşılık verdi."

Reklam
Reklam

Ulusal sınırları mültecilere açmanın zorlukları da bulunduğunu, hükümetlerin bazen mülteci girişlerini reddettiklerini, Suriye krizinde komşu ülkelerdeki konukseverlik ve kaynaklar azalsa, mülteci akımına sınırlamalar getirilmesi tartışılsa da mültecilerin sınırları geçmeye devam ettiğini belirten Richard, "Açık durumdaki sınırları hafife alamayız, özellikle de bunun üzerine Suriye'ye komşu ülkelerdeki gerilimler eklenirken" dedi. ANKA