Türkiye, özellikle Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan gibi Orta Asya ülkeleri, Azerbaycan ve Gürcistan gibi Kafkas ülkeleri ile Moldova, Belarus, Rusya, Bangladeş gibi yerlerden yapılan insan kaçakçılığı eylemleriyle 1’den 3’e kadar sınıflandırılan ülkeler arasında, mücadelede yasal sorumluluklarını tam olarak yerine getirmeyen 2’nci aşamadaki ülkeler arasında sayıldı.
**ÖZELLİKLE FUHUŞ**
Hürriyet'in haberine göre, raporda özellikle seks ve kaçak işçi sağlama amaçlı yapılan insan ticaretinde Türkiye’nin hem bir kaynak hem bir destinasyon hem de transit işlevi gördüğü belirtildi. Kaçakçılığın sadece erkek ve kadınları değil, çocukları da kapsadığı vurgulandı. Raporda çarpıcı şu bilgilere yer verildi.
**Yabancı dadı**
· Türkiye’de kaçak işçi olarak çalıştırılan kadınlara ev temizliği ve dadılık öneriliyor.
· Türkiye’ye varmalarıyla birlikte kaçakçılar kadınların pasaportlarına el koyuyor, otel, gece kulübü ve evlerde fahişeliğe zorlanıyorlar. Kadınlara psikolojik baskı uygulanıyor, tehdit ediliyorlar ve borçlandırılıyorlar.
· Resmi yetkililerinin koruma eksikliği ve fahişelik yapan transseksüellere yönelik polis şiddeti iddiaları, kadınları fuhuş örgütlerine karşı savunmasız bırakıyor.
· Roman çocuklar dilenmeye zorlanabiliyor.
· Ülkelerini terk eden Suriyeliler, mülteci kamplarının çevresindeki insan kaçakçılarının hedefi olabiliyor.
**515 mağdur**
· Türk hükümeti kaçakçılığı önlemede asgari standartları sağlamadı ancak bunu yapmada belirgin bir çaba içinde.
· Türk Adalet Bakanlığı, 2012’nin Ocak ayından Eylül ayına kadar 505 insan kaçakçılığı şüphelisi hakkında soruşturma başlattığını rapor etti. Bu 2011’in aynı döneminde 598’di.
· 2012’nin Ocak ayından Eylül ayına kadar mahkemeler 47 kişiyi insan kaçakçılığından suçlu buldu.
· Türk hükümeti 2012’de insan kaçakçılığı kurbanı 515 kişi tespit etti ve bu kişilere yardım eden sivil toplum örgütlerine 570 bin dolar fon sağladı.
[Dünya haberler](https://www.mynet.com/dunya-haberler)