WASHINGTON (AA) - ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Joseph Votel, "(Suriye'de YPG/PKK'nın korunması) Bizimle savaşanların, bu görevi yerine getirmemizi sağlayanların güvenliğini sağlamak, askeri ve diplomatik seviyede devam eden tüm planlama çabalarımızın en kilit kısmını oluşturuyor." dedi.
Görevi martta yeni CENTCOM Komutanı Orgeneral Kenneth F. McKenzie'ye devredecek olan Orgeneral Votel, son kez Senato Silahlı Hizmetler Komitesi'nin karşısına çıkarak Orta Doğu'daki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.
ABD'nin Suriye'den çekilmesi konusunda değerlendirmede bulunan Votel, Suriye'de DEAŞ'ın elinde 30 kilometrekarelik bir alanın kaldığını belirtti.
Votel, bölgede hala 20-30 bin civarında DEAŞ militanı bulunduğu yönündeki soruya şu şekilde cevap verdi:
"Hayır, bu sayı Suriye'nin tamamında, açık alanlarda dağınık olarak bulunan savaşçılardır. Bazıları şu anda kalan yüzde birlik alanda yeraltına inmiş durumdalar. Diğerleri de başka bölgelere dağılmış durumda. Bizim şu anda savaştığımız alanda muhtemelen bin ila bin 500 civarında savaşçı bulunuyor."
- "Suriye'den çekilme takvime ve şartlara bağlı değil"
Suriye'den çekilme sürecinin takvime veya şartlara bağlı olup olmadığı sorusuna Votel, "Bu süreç ne bir takvime ne de şartlara bağlı. Gerçek şu ki Başkan bir karar verdi ve biz de emirlerini yerine getiriyoruz." şeklinde cevap verdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 19 Aralık'ta verdiği Suriye'den çekilme kararından önceden haberdar olmadığını ve Trump'ın kendisine bu konuda danışmadığını söyleyen Votel, Başkanın daha önce bu yöndeki niyetini bildiğini ifade etti.
ABD askerlerinin, operasyon planlarına uygun şekilde Suriye'den çekileceğini vurgulayan Votel, şöyle devam etti:
"Ortağımız olan Kürtlerin korunmasını, Tükiye'nin sınırlarındaki güvenlik kaygılarını ve DEAŞ'ı nasıl baskı altında tutacağımızı değerlendireceğiz. Bunların tamamı şu anda devam ediyor. Üzerimde belirli bir tarih konusunda baskı yok ve benim için konulmuş spesifik bir koşul yok."
ABD'nin, Suriye'den çekilirken ortaklık ettiği YPG/PKK'nın korunmasına ilişkin soru üzerine Votel, şu ifadeleri kullandı:
"Şu anda devam eden planlamalarımızın önemli bir boyutu bu. Bildiğiniz üzere DEAŞ'ın yenilmesi ve Suriye'den çekilmeye ilişkin planlamalarımız var. Tabii ki bunlara Türkiye'nin korunmasını ve oradan onlara yönelik bir tehdidin gelmemesini sağlamayı ekledik, bizimle savaşanların korunmasını temin etmeyi ekledik. Dolayısıyla şu anda tam da bu konuyu halletmek ve bizimle savaşanların, bu görevi yerine getirmemizi sağlayanların güvenliğini sağlamak, askeri ve diplomatik seviyede devam eden tüm planlama çabalarımızın en kilit kısmını oluşturuyor."
Suriye'de SDG ismini kullanan YPG/PKK'nın Esed rejimi ile görüştüğü haberlerini teyit eden Votel, "Oradaki deneyimimizden öğrendiğimiz bazı şeyler şu ki oradaki tüm taraflar birbiri ile konuşuyor. Dolayısıyla bunun olmasını bekliyoruz." diye konuştu.
- Afganistan görüşmeleri
Votel, ABD'nin her yıl Afgan ordusuna 4 milyar dolar sağladığını ve bu yardımlar olmadan Afgan ordusunun dağılabileceğini iddia etti.
ABD'nin ülkeden çekilirken Afgan ordusuna para yardımı yapmasının da riskli olacağına dikkati çeken Votel, "Orada varlığımızla sağladığımız şeylerden biri de verilen paranın doğru kullanılmasını belirli ölçüde sağlamaktır. Daha önce bizim olmadığımız yere gönderdiğimiz paraların bizim istemediğimiz yerlere gittiği konusunda deneyimimiz var." dedi.
Afganistan hükümetinin ABD ile Taliban arasında yürütülen görüşmelere dahil edilmemesine yönelik soruları da yanıtlayan Votel, Afgan hükümetinin bilgisi dahilinde Taliban ile görüşmeler yapıldığını belirtti.
Votel, Taliban ile görüşmeye ilişkin, "Süreci tanımlamak için çok çok erken" ifadesini kullandı.
- Suudi Arabistan'ı savundu
Votel, ABD silahlarının Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından Yemen'de El Kaide dahil çeşitli gruplara verildiği haberlerine ilişkin, "Suudi Arabistan'a veya Emirliklere bu ekipmanı Yemen'de herhangi bir tarafa aktarma yetkisi vermedik." ifadesini kullandı.
Silah satışlarında ABD'nin bazı sınırlama ve şartlarının olduğunu hatırlatan Votel, ABD silah ve araçlarının Yemen'e nasıl geçtiği konusunun daha yakından incelenmesi gerektiğini vurguladı.
Irak'ta da daha önce DEAŞ'ın ABD silah ve araçlarını savaş alanında ele geçirdiğini dile getiren Votel, Yemen'de de böyle bir durumun söz konusu olabileceğini savundu.
ABD'nin, Yemen'de Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyona verdiği desteği kesmesinin Washington'un Körfez koalisyonu üzerindeki etkisini azaltıp azaltmadığı yönündeki soru üzerine Votel, şunları kaydetti:
"Yemen'de çok önemli bir insani felaket var. Ortaklarımızdan uzaklaşmamız onlar üzerinde olumlu yönde kullandığımız ve devam ettirmemiz gereken etkimizi ortadan kaldırdı ve bölgedeki Amerikalıları daha da tehlikeye attı."