“PKK tarafından AB Üye Devletleri’ne yönelik olarak ortaya konulan terörizm tehdidi ve kastı, görece düşük olarak değerlendirilebilir. Ancak AB’de yaşayan çok sayıda PKK militanı ve geçmişte örgütlenen büyük gösteriler gibi AB’de devam eden destek etkinlikleri, PKK’nın destekçilerini herhangi bir anda mobilize etme ve AB’de saldırılarını icra edebilme kapasitesini koruma konumunda olduğunu gösteriyor” saptaması yapan Europol, PKK/KONGRA-GEL’in uyuşturucu ve insan kaçakçılığına devam ettiğini, haraç topladığını kaydetti. Europol, “Geçmiş deneyimlerin ışığında çeşitli terörist grupların ateşkes deklarasyonlarının gerçekten de bir terörist saldırı ya da etkinliğin sona ermesini belirlemesi olasılığının, düşük olduğu değerlendiriliyor” vurgusunda bulundu.
Avrupa Polis Teşkilatı (EUROPOL)’nın “2011 Avrupa Birliği Terörizm Durum ve Eğilimler Raporu” açıklandı. Raporla ilgili basın açıklamasında “PKK/KONGRA-GEL ve LTTE (Tamil Elam Özgürlük Kaplanları) gibi ayrılıkçı terörist gruplar, terörist etkinliklerine fon toplamak amacıyla uyuşturucu ve insan kaçakçılığına karışmışlardır. Bu arada Batı Afrika’da, uluslararası uyuşturucu kaçakçılık gruplarıyla İslamcı terörist gruplar arasında olduğu belirtilen bağlantılar, organize suçtan elde edilen gelirlerin, Sahil bölgesinde İslamcı terörist gruplar için kaynak teşkil etmesi olasılığını ortaya koymuştur” denildi.
Basın açıklamasında, Kuzey Afrika’da hızla gelişen istikrarsızlığın AB’nin iç güvenliği için bir endişe kaynağı olduğu belirtilirken koşuların terörist gruplar için araç ve elemanlarını Avrupa’ya taşımaları konusunda yeni fırsatlar sunduğu kaydedildi.
-RAPORDA PKK/KONGRA-GEL-
46 sayfalık Avrupa Birliği Terörizm Durum ve Eğilimler Raporu’nda (TE-SAT 2011 EU Terrorism Situation And Trend Report) PKK/KONGRA-GEL’e değinilen bölümler şöyle:
“-Terörist ve organize suç gruplarının hedefleri farklı olsa da, suç etkinlikleri arasındaki bağlantılar büyüyor gibi görünüyor. Organize suçlar terörist etkinliklerin finansmanında yaygın olarak kullanılıyor. Terörist gruplar, silah ve uyuşturucu gibi yasadışı mal ve madde, insan kaçakçılığı, dolandırıcılık, kara para aklama ve haraç dâhil olduğu suç etkinliklerine bireysel suçlular ve suç gruplarıyla yakın ilişki ya da bizzat bu tür suçları işleme yoluyla katılıyor. PKK/KONGRA-GEL ve LTTE gibi ayrılıkçı terörist gruplar, terörist etkinlikleri için fonlarını artırmak amacıyla uyuşturucu ve insan kaçakçılığı faaliyetlerine giriyor.
-Ayrılıkçı ya da etno-milliyetçi terörist gruplar etkinliklerinin finansmanında temel olarak haraca bel bağlıyor. Ayrılıkçı terörist gruplar tarafından yapılan ateşkes ilanlarının terörist saldırılar veya faaliyetlerinin sonunu ifade etmesi olasılığı düşük.
-Sol-kanat, anarşist ve ayrılıkçı gruplar sıklıkla tehdit mecraı olarak sıklıkla gazeteleri ya da televizyon istasyonlarını kullandı. Son yıllarda bu gruplar tarafından yapılan tehditlerin sıklıkla gerçek terörist saldırılarından önce yapıldığı daha da açık görüldü.
-Terörist örgütleri finanse eden paranın bir bölümü AB dışından geliyor. İspanya’daki polis soruşturmaları, yeni üye alma ve terörizm finansmanı faaliyetinde olan, İslamcı terörist gruplarla bağlantılı 11 kişinin tutuklanmasına uzandı. Avrupa’da giderek artan sayıda İslamcı terörist hücrenin kendi etkinlikleri için para topladıklarına ve artık AB dışındaki ana örgülere fazla para göndermediklerine ilişkin belirtiler var. Kürt diasporasına sahip Üye Devletler PKK/KONGRA-GEL taraftarlarının yetki bölgelerinde bağış toplama faaliyetlerine tanıklık ediyorlar ve bununla etkin şekilde mücadele ediyorlar. Aynı şekilde suç amaçlı elde edilen fonların Kuzey Kafkasya’daki terörist grupların desteklenmesinde kullanıldığına ilişkin belirtiler var.
-Uyuşturucu ve insan kaçakçılığı ara sıra organize suç ve terörist gruplar arasında ortak yatırım ve bazen de terörist örgütlerin ‘ev içi’ etkinliği oluyor. AB Üye Devletleri’nden elde edilen bilgiler örneğin, PKK/KONGRA-GEL ve LTTE’nin her ikisinin, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı yaptıkları, yasadışı göçü kolaylaştırdıkları, kredi kartı kopyalaması, kara para aklama ve terörist operasyonların desteklenmesi amacıyla dolandırıcılık faaliyetlerine etkin olarak katıldıklarını gösteriyor. Daha alt düzeyde organize suç grupları arasındaki kişisel ve kabile bağlantıları Batı Afrika’da uyuşturucu trafiğinde aktif durumda. İslami Mağrip’te El Kaide alt grupları, AB’ye yönelik uyuşturucu trafiğinin Sahil bölgesinde faaliyet gösteren kimi terörist gruplar için para kaynağı haline gelmesi olasılığını gündeme getiriyor.
-ETA ve PKK/KONGRA-GEL gibi etno-milliyetçi ve ayrılıkçı terörist gruplar, uluslararası tanınma ve siyasi özerklik peşinde olmaya devam ediyor. Bunlar milliyetçilik, etnisite ve/veya din duygularıyla motive ediliyor.
-PKK ve LTTE, aynı zamanda aslında haraç ve yasadışı vergilendirme olan, ‘bağış’ ya da ‘üyelik aidatı’ etiketi altında üyelerinde de para topluyor. Örgütlü haraç kampanyalarına ek olarak, PKK/KONGRA-GEL ve LTTE’nin AB içinde ve dışında yasadışı göçün yanı sıra, kara para aklama, yasadışı uyuşturucu ve insan kaçakçılığına etkin bir şekilde katıldıklarına ilişkin belirtiler bulunuyor. Mart 2010’da Belçika, Fransa ve Hollanda ve Türkiye’de, PKK’ya yönelik kendiliğinden ve ortak bir operasyon gerçekleştirildi. PKK bünyesinde gerçekleştirilen soruşturmalar aynı zamanda İtalya, Romanya ve Slovakya’da da yapıldı. PKK etkinlikleri arasında yapılan araştırmalar eleman alımı, finansman, lojistik destek, propaganda ve eğitim kamplarıyla ilgiliydi.
Geçmiş deneyimlerin ışığında çeşitli terörist grupların ateşkes deklarasyonlarının gerçekten de bir terörist saldırı ya da etkinliğin sona ermesini belirlemesi olasılığının, düşük olduğu değerlendiriliyor.”
-AVRUPA’YA BOMBA YOK, TÜRKİYE’YE VAR-
Raporda geçen yıl Haziran ayında PKK’nın tarihinde daha şiddet içeren bir döneme girme niyetini açıkladığı, hemen ardından, sonuç olarak 2010 Ekimi’nde İstanbul’da bombalı bir saldırıyla yalanlanan bir ateşkes ilan ettiği anımsatıldı. Raporda şöyle denildi:
“Avrupa Birliği’nde saldırı gerçekleştirmemesi PKK’nın Türkiye’de silahlı mücadelede yaparken aynı zamanda dışarıda daha büyük derecede bir meşruiyet kazanma şeklindeki çifte stratejisini gösteriyor. Örgütün bu çifte stratejiyi izlemeyi sürdüreceği varsayılıyor. PKK tarafından AB Üye Devletleri’ne yönelik olarak ortaya konulan terörizm tehdidi ve kastı, görece düşük olarak değerlendirilebilir. Ancak AB’de yaşayan çok sayıda PKK militanı ve geçmişte örgütlenen büyük gösteriler gibi AB’de devam eden destek etkinlikleri, PKK’nın destekçilerini herhangi bir anda mobilize etme ve AB’de saldırılarını icra edebilme kapasitesini koruma konumunda olduğunu gösteriyor.”
-RADYO VE TELEVİZYONLAR-
Ayrılıkçı grupların uluslararası propaganda ve kendi radyo ve televizyonlarından oluşan kendi medyalarından yararlandıkları da belirtilen raporda, “Üye Devletler, LTTE, ETA ve PKK gibi ayrılıkçı örgütlerin düşüncelerini, kültürel toplantılarda, gösteriler ve spor karşılaşmaları sırasında ve Tamil Televizyon Network ve ROJ TV gibi televizyon kanallarıyla yaydıklarını bildiriyor” denildi.
-ETÖ YOK-
Raporda Türkiye’de tarihin en büyük terör örgütü olduğu Ergenekon terör örgütüne (ETÖ) ilişkin herhangi bir değerlendirme ise yer almadı. DHKP-C’nin adı ise sadece “Kısaltmalar” sayfasında anıldı.
-RAKAMLAR-
Raporda bazı genel saptamalar şöyle yer aldı:
-Terörizm AB ve vatandaşlarının güvenliğine büyük tehdit olmaya devam ediyor, yöntem ve etkisi daha çeşitli hale geliyor.
-2010 yılında AB’de 249 terörist saldırı meydana geldi. 7 kişi öldü ve çok sayıda yaralanma oldu. Bunların büyük bölümü şiddet içeren ayrılıkçı, milliyetçi ya da anarşist etkinliklerdi. Üç saldırı İslamcı terörist gruplara atfedildi, bunlardan ikisinin kitlesel sonuçları oldu.
-Genelde AB’de girişilen terörist saldırı sayısı 2009 rakamlarına göre bir azalışa işaret etti. Bu geniş ölçüde ETA’nın saldırılarındaki büyük düşüşe bağlı olarak gerçekleşti.
-2010’da 611 kişi terör bağlantılı suçlarda tutuklandı, bunlardan 179’u İslamcı terörizmle ilgiliydi. Genel toplam geçen yıla göre yüzde 50 artış gösterdi. Bu arada İslamcı terörist gruplar AB’ye yönelik 46 tehdit açıklaması yayınladı. Tehdit açıklamalarında da 2009’a göre artış görüldü.
ANKA