ELAHE SALARİ - Tahran Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Piruz Müctehidzade, Washington yönetiminin İran lideri Ali Hamaney ve Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'i de kapsayan yeni yaptırımlarını "propaganda" olarak nitelendirdi.
AA muhabirine konuşan Müctehidzade, ABD Başkanı Donald Trump'ın baskıları artırdığını fakat müzakere atmosferinin karşılıklı anlayış, barış ve güven içinde gerçekleşmesi gerektiğini belirtti.
Müctehidzade, "ABD'liler sadece propaganda yapıyorlar. Dünya, ABD'nin 'İran teslim olmalıdır' sözünden başka bir şey duymaz oldu." dedi.
Uluslararası ilişkiler tarihinde güçlü bir ülkenin zayıf bir ülkeyi sopayla müzakere masasına çekmesinin görülmüş bir şey olmadığını dile getiren Müctehidzade, ABD'nin güzellikle müzakere etmek istiyormuş gibi göründüğünü fakat bunu baskıyla yapma peşinde olduğunu ifade etti.
İranlı akademisyen, "Hamaney'in ABD'de malı mülkü mü var ki yaptırımlar listesine alıyorsunuz diye insanın aklına geliyor. Benim Trump'ın açıklamalarından duyduğum, Hamaney'in ABD'de milyarlarca dolar servetinin olduğudur." diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Zarif'in de yaptırım listesine alınmasıyla ilgili Müctehidzade, "Washington yönetimi uluslararası kanunlara önem vermiyor. Önüne geleni yaptırım kapsamına alıyor. Ben Dışişleri Bakanı'nın ABD'de mal varlığının olup olmadığını bilmiyorum. Eğer varsa ABD onları bloke edebilir." ifadesini kullandı.
İki ülke arasındaki gerilimin müzakere yoluyla giderilmesinin mümkün olduğunu dile getiren Müctehidzade, şunları söyledi:
"Bu tip sorunlar görüşmeler yoluyla sonlandırılır. Kriz olduğunda bu ya müzakereyle çözülür ya da savaşla birbirimizi yok ederek. Devletler müzakereyi tercih ederler. Sorun şu ki, kim müzakere istiyor ve kim istemiyor? Trump ve timi, İran'la müzakere yapmak istediklerinin propagandasını en yüksek perdeden yapıyorlar ama diğer taraftan yaptırım uyguluyorlar. Müzakere tabii ki iyidir. Fakat müzakere ortamını kim hazırlamalıdır?"
- "ABD düşürülen İHA'ya cevap verdi"
İranlı uluslararası ilişkiler uzmanı Murtaza Mekki ise Washington yönetiminin Hamaney ve Zarif'i de kapsayan yeni yaptırım listesinin "ABD'nin İnsansız Hava Aracının (İHA) düşürülmesine cevabı" niteliğinde olduğunu söyledi.
Mekki, "Bu yaptırımlar, ABD'nin özel ve tüzel kişiliklere yönelik ilk uyguladığı yaptırımlar değil. Washington yönetiminin bu girişiminin arkasında ABD İHA'sının İran hava savunma sistemleri karşısındaki yenilgisi yatmaktadır." dedi.
ABD'nin baskı yoluyla İran'ı müzakere masasına çekmeye çalıştığını dile getiren Mekki, "Onlar, İran'ın müzakereye mecbur kalacağını düşünüyor. Ülkenin üst makamlarına yaptırımlara başlamaları ekonomik yaptırımlardan netice alamadıklarını göstermektedir. Eğer müzakere için küçük bir ihtimal bile olsa ABD tüm köprüleri yıkar." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bu propaganda psikolojik savaş için "
Hamaney'in ABD'de parasının olup olmayacağına dair soru üzerine Mekki, "Kültürel faaliyetleri gerçekleştirmek için bazı ülkelerde bir miktar para olabilir. Yaptırımların hedefi söz konusu paraları bloke etmek değildir. Daha çok psikolojik savaş için bu propagandalar yapılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Mekki, Dışişleri Bakanı Zarif'in yaptırım listesine alınmasına ilişkin ise, "Trump ve ABD yönetimi hiçbir zaman diplomatik teamüllere riayet etmediler. ABD baskı ve tehdit yoluyla bir neticeye varamayacaktır. Müzakere söylemi onlar için propaganda yönünden önemli. İran direniş stratejisini gütmektedir. Bana göre, İran için önemli süreç, bölge diplomasisini güçlendirmesi olacaktır." diye konuştu.
- "Son yaptırımlar siyasi ve sembolik"
Azadi İslami Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehdi Zakeriyan da ABD'nin son yaptırımlarının sembolik olduğunu söyledi.
Reformistlere yakınlığıyla bilinen Armani İmruz gazetesine konuşan Zakeriyan, "Son yaptırımlar siyasi ve semboliktir. Pratiğe geçirebilir değildir." dedi.
Bir ülke lideri hakkında kanuni işlem yürütmek için Birleşmiş Milletler'in Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı tarafından yargılanması ve hakkında karar çıkması gerektiğine işaret eden Zakeriyan, ABD'nin bu divanı kabul etmediğini dolayısıyla İranlı yöneticiler hakkındaki yaptırımın da uygulanabilir olmadığını belirtti.
Trump'ın Dışişleri Bakanı Zarif'i yaptırım kapsamına almasını "günün fıkrası" olarak değerlendiren Zekeriyan, "Hem müzakere yapalım diyeceksin hem de yaptırım listesine alacaksın. Yaptırım listesinde olan bir kişiyle görüşme nasıl mümkün olacak?" diye sordu.