Abdomino-perineal rezeksiyonda bağırsak dışarıya karın derisine alınır. Buna bağırsak torbası, bağırsak kesesi, stoma ya da kolostomi adı verilir. Peki bağırsağı karın derisinden dışarıya almak neden gereklidir, nasıl gerçekleştirilir?
Doktorların ilk hedeflediği bağırsağı kurtarmak olsa da rektum kanseri cerrahisinde durum farklı olabilir. Rektum kanseri cerrahisi, diğer kanser ameliyatlarına nazaran dah zordur. Leğen kemiği ile çevreli olan rektumun etrafı kemik dokusu ile kaplı olduğundan dar bir alanda ameliyat yapmak gerekir. Bu da rektum cerrahisinde uzman olan doktorların bile istedikleri sonuca ulaşamamasına neden olabilir. Bu noktada hastanın durumuna göre doğru karar verilir. Eğer rektumda gelişen kanser makata uzak bölgede bulunursa bağırsak devamlılığını sağlamak daha olasıdır. Bu durumda bağırsağı dışarıya almaya gerek kalmaz. Makata yakın olan rektum kanserinde ise ameliyatın başarılı sonuçlanması için hastalıklı bölge geniş olarak çıkarılır. Bazı hastalarda bu durumda makat da çıkarılmak zorunda kalınır. Bu noktada hastanın geride kalan kalın bağırsağı karın duvarına ağızlaştırılır. Kolostomi ya da stoma olarak adlandırılan işlem sonrası hasta dışkılama işlevini karın duvarına yapıştırılan özel bir torba ile gerçekleştirir.
Rektum kanseri hastalarında geçici olarak ince bağırsak da karın duvarına ağızlaştırılabilir. Bu da ileostomi olarak isimlendirilir. İnce bağırsağın dışarıya verilmesindeki amaç devamlılığı sağlayan dikiş hattı iyileşene kadar dışkının temasını geçici süreyle engellemektir. Böylece yaranın iyileşmesi daha kolay olur. Bu süreç 2 ay ile 6 ay arasında değişir.
Rektum kanseri nedeni tam olarak bilinmese de genellikle yaşlanmayla birlikte ortaya çıkar. Yüzde 90 tanı 50 yaşın üzerindeki kişilere konulur. Rektum kanseri risk faktörleri arasında yakın akrabalarda gözlenen kolorektal kanser öyküsü de yer alır. İltihabi bağırsak hastalıkları ve kalın bağırsak polipleri de rektum kanserine neden olabilir.
Rektum kanserini önlemek mümkün. Büyük çoğunluğu rektum duvarında yerleşik selim poliplerin zamanla kansere dönüşüm göstermesiyle ortaya çıkar. Kolonoskopi ile bu poliplerin saptanarak çıkarılması rektal kanser gelişme riskini azaltır. Toplum genelinde 45 yaş ve üzerinde tarama kolonoskopisi önerilmektedir. Bireysel ve ailesel risklere bağlı olarak daha erken yaşlarda tarama yapılabilir.
Sinsice ilerleyen rektm kanseri bulgu vermeden ilerler. Genellikle kolonoskopi sırasında anlaşılır.
En sık rastlanan rektum kanseri belirtileri ise kabızlık, ishal, incelmiş dışkılama, dışkıda kan görülmesi, karnın alt bölgesinde ağrı, açıklanamayan kilo kaybı, sürekli yorgun hissetme gibi belirtiler olabilir. Ancak benzer belirtiler hemoroidde de görülebilir. Hemoroid belirtilerini kanserle karıştırmamak gerekir.