İstifası istenen Melih Gökçek, Edip Uğur ve Recep Altepe hakkında açıklama yapan Hürriyet Yazarı Abdulkadir Selvi CNN Türk canlı yayınında şunları söyledi:
Aslında mesajlar verildi, karşılıklı mesajlar da alındı. Aslında bu süreç neredeyse borsa gibi, her anı takip etmek gerekiyor. Örneğin dün itibarıyla, Sayın Melih Gökçek'in istifasının hazır olduğu ama işin zamanlama meselesi olduğu, Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra istifa edeceği şeklinde bilgiler vardı. Ama bugün farklı bir hava oluştu. Sık sık iklim değişiyor, onu ifade etmek isterim. O da şu, 3 belediye başkanının aralarında bir iletişim kurulduğu ve birlikte hareket ettikleri ve üçününde istifa etmeme kararı aldığı şeklinde bilgiler gelmeye başladı. Bu süreç uzadıkça hem AK Parti açısından, hem başkanlar açısından hem de kamuoyu açısından oldukça yıpratıcı bir hal almaya başladı."
"GÖREVDEN ALMA FORMÜLÜ DEVREYE GİREBİLİR"
"AK Parti'nin atabileceği adım nedir?" sorusuna yanıt veren Selvi, şu ifadeleri kullandı:
"Süreç uzamayı başladı, muhalefette burayı kaşımaya başladı. Muhalefet için bir fırsat oluştu. Ayrıca kamuoyu da bir süredir AK Parti bir aydır neredeyse belediye başkanlarının istifa tartışmalarıyla gündeme gelmeye devam ettiği için kamuoyunda da bir yorgunluk oluşmaya başladı. Bundan sonraki süreç ne olur? Sayın Erdoğan, bir karar verdi, partisinde önemli bir yenileşme ve dönüşüm süreci yaşatıyor. Bu konuda geri adım atmayacağı, güçlü bir lider olduğu için biliniyor. Bakanlar Kurulu'nda, parti yönetiminde bu değişiklikleri yaptı. Ancak belediyelerde, Belediyeler Yasası'ndan kaynaklanan bir takım imkanlar ve imkansızlıklar söz konusu. Zannediyorum, 3 belediye başkanı da bunu değerlendiriyorlar, ihraç edildikleri takdirde 2019'a kadar görevlerinin başında kalacaklar, o nedenle AK Parti'de ihraç formülü düşünülmüyor. Suhuletle, ikna edilerek, zamana yayılarak sorun çözülmeye çalışılıyor. Ancak sorun uzadıkça başka şekiller almaya başladı. Neredeyse Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinin tartışılması noktasına ilerlemeye başladı. Zannediyorum bu süreçte bir takım önlemler devreye girecek. Öncelikli olarak beledyie meclislerinde bu belediye başkanlarının kilitlenmesi söz konusu olacak, yeni karar alması engellenecek, aldıkları kararlar onaylanmayacak. Süreç böyle devam ettikçe İçişleri Bakanlığı'ndan görevden alma formülü devreye girebilir.
RECEP ALTEPE: İŞİMİZE DEVAM EDİYORUZ
Bir gazetecinin "Belediye Başkanlığı'ndan istifa edecek misiniz?" sorusuna Altepe "Benim öyle bir şeyim yok. Görevimiz belli, işimiz belli. İşimize devam ediyoruz. Bursa'ya geri dönüyorum. İnşallah görev devam edecek. Şu an açıklanacak bir şey yok. Görevimizin başındayız" karşılığını verdi.
Altepe, "Cumhurbaşkanıyla görüşmeniz oldu mu?" şeklindeki soruya ise "Şu an birşey yok olursa açıklarız. Şu an herhangi bir şey yok" şeklinde cevap vermişti. "İstifanız istendi mi?" sorusuna ise Altepe, "Herhangi bir konu gelişirse açıklama yaparız" ifadesini kullanmıştı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: DİRENİRSE NETİCESİ AĞIR OLUR
Polonya dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Melih Bey'e de istifa talebimiz iletildi, direnirlerse neticesi ağır olur" demişti. Erdoğan, açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullanmıştı:
İstanbul'da Kadir Topbaş Bey, Çevre ve Şehircilik Bakanımızın kendisiyle görüşmesine olumlu yanıt verdi, istifasını o şekilde gönderdi. Ardından Düzce'yle, genel başkan yardımcımız görüştü, o da istifasını verdi. Şu anda Balıkesir'e istifasını verme talebimiz iletildi. Hakeza Melih Bey'e, kendisine bu durum iletildi. Bursa aynı şekilde… Bu makamlara bağımsız adaylar olarak gelinmiyor, bir partinin gösterdiği adaylar olarak geliniyor; bu görevleri biz asla terk edilmeyecek ilanihaye kalınacak koltuklar olarak göremeyiz. Dolayısıyla böyle bir adımın atılması gerektiği zaman, arkadaşlarımızın, ‘Ben, bu davanın elemanıyım, benim yetkili kurullarım madem ki böyle bir kararı vermişler, ben de ilgili merciye istifamı veririm' demeleri lazım. İstifa, partiden ayrılma, kopma demek değildir. Parti, istifasını veren arkadaşları çok daha farklı yerlerde değerlendirir. İl başkanları toplantısında da söyledim; ‘Ben buraya geldim, burada ilanihaye kalayım' olmaz.