11. Cumhurbaşkanı Gül, görev süresinin bitmesini takiben Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı dokunulmazlıkları nedeniyle işlem görmeyen hakkındaki davanın sonuçlandırılması için gerekli muamelenin yapılmasını istemişti.
Başsavcılığın ilgili dosyayı tekemmül ettirmek maksadıyla hukuki usuller çerçevesinde ifadeye davet etmesi neticesinde 11. Cumhurbaşkanı Gül dün savcılığa giderek ifadesini verdi.
"Hukuk devleti budur, kimse imtiyazlı değildir, herkes gider ifade verir, suç var mı, yok mu diye karar verme yetkisi yargıya aittir" ifadelerini kullanan Gül, "Olay tarihi itibariyle Refah Partisi'nin Dış İlişkiler'den sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı sıfatını taşıdığını, esasen parasal hiçbir konuda hak, yetki ve sorumluluğu bulunmadığını; bununla birlikte davada adı geçen herkesin ifadesinin alınmış olması ve hukuka duyduğu saygı çerçevesinde ifade vermeye geldiğini" kaydetti.
'Kayıp trilyon' davasına bakan Ağır Ceza Mahkemesi’nin, kendisi gibi ilgisiz bütün parti yetkilileri hakkında ve özellikle de Refah Partisi’nin bu konularla ilgili Genel Muhasibi hakkında bile beraat kararı verdiğini hatırlatan Gül, "Hukukun tüm koşullarıyla eksiksiz ve kusursuz olarak işlemesi, hiçbir konuda en küçük bir kuşkunun hiçbir taraf için kalmaması maksadıyla bizzat ifade verdiğini" belirterek, bu işlemin tamamlanmasından ötürü duyduğu memnuniyeti ifade etmiştir. (DHA)
'Kayıp trilyon' davası neydi?
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Kayıp Trilyon davası için dün akşam 45 dakika ifade verdi. Kayıp Trilyon Davası 28 Şubat süreci sonrası Refah Partisi’nin 1998 senesinde kapatılmasından sonra aldığı 1 trilyon liralık hazine yardımını devlete iade etmemesi üzerine açılan davaydı.
Dava sonucu Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan ‘özel belgede sahtecilik suçundan’ 2 yıl 4 ay hapse mahkum olmuştu. Erbakan’ın bu cezası daha sonra ev hapsine çevrildi. Cezası daha sonra dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından affedildi. Kayıp Trilyon davası sonucunda Refah Partisi’nin 68 yöneticisi Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafında 1 yıl ile 1 yıl 2 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. Erbakan ev hapsi ve af sürecinden sonra siyasi haklarına yeniden kavuşmuştu.