Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Roma ziyareti öncesi uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gül, gezisini izleyen gazetecilere hükümet-Gülen Cemaati çatışması, MİT’le ilgili tartışmalar, Batı medyasının Türkiye’deki son olaylara bakışı ve özel yetkili mahkemelerin akıbetiyle ilgili başlıklarda bir dizi açıklamada bulundu.
"Türbülans gibi bir tartışma içerisindeyiz" diyen Gül, "Türbülansa girersiniz, çıkarsınız. Şimdiye kadar türbülansta düşen bir uçak yok bildiğim kadarıyla. Ama yolcuları rahatsız eder. Boyutunu büyütmeyin, kasırga, fırtına esiyormuş gibi almayın" şeklinde konuştu.
Abdullah Gül şunları söyledi:
Hak etmediğimiz bir ortam içindeyiz. Hak etmediğimiz tartışmalar yaşanıyor. Nasıl kaynaklandı, ne oldu, bu ayrı bir konu. Bu mikro detaylara girmek istemem.
Hepimiz görüyoruz, manşetlere baktığınızda, konuşulanlara baktığınızda, demek ki keskin bir ortam var. Bundan çıkmanın yolu, konuşulan dil çok önemli, hepimiz için... Söylem tarzlarımız biraz gözden geçirilirse, bu birden havayı değiştirir kanaatindeyim. Hele şimdi seçime giderken bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Bakın geçenlerde bir kişi hayatını kaybetti...”
Yaşanan tartışmaların kırıcı bir hal aldığını belirten ve sorunların çözümünün anayasa ile hukukun içinde kalınarak çözülmesi gerektiğini ifade eden Gül’ün diğer açıklamalarından satır başları şöyle:
(Not: Hürriyet gazetesinden Sedat Ergin’in yazısından alınmıştır)
BASIN
Bazen de basının tabiatı gereği eleştirel olması beklenir genellikle. ‘Niye eleştiriyor yani kardeşim, olumlu taraftan baksın’ dediğinizde, o zaman basın olmuyor, başka bir şey oluyor.
EKONOMİ
Ekonomik istikrar açısından baktığımızda, temel göstergeler ortada. Fransa Cumhurbaşkanı da göstergelerden etkilendi. Bugünkü tabloda Türkiye ile ilgili bir tereddüt söz konusu değil... Dışarıdan çok kasıtlı olarak kötü göstermek isteyen çevreler olabilir ama bunu toptancı bir şekilde ‘Dışarısı kötü göstermek istiyor, kampanya yapıyor’ diye düşünmek doğru değil. Dışarıda bir zamanlar bizim için ‘Reformist government in Turkey’ (Türkiye’nin reformcu hükümeti) diye manşet atan gazetelerdir bunlar. O bakımdan objektif olmamız gerekir.
DAVALAR
İkincisi, hepimizin dikkat etmesi gereken şey Anayasa’dır, hukuktur, temel ilkelerdir, bunlara herkesin riayet etmesi gerekiyor. Türkiye’yi normal bir atmosferde taşıyabilmemiz gerektiğine inanıyorum. Çeşitli şikâyetler var, bu davalar örneğin... Bunların hepsine kulak vermek, objektif bir şekilde bakmak gerekiyor. Ama her şeyin başı söylemdir.
"BU KADAR DUMAN ÇIKMAZ"
Devlette çalışanların hepsinin sadakati önce Anayasa, kanunlar ve devlete olacaktır. Varsa alacakları bir direktif, hiyerarşik bir sistem içinde, kanunlar içinde olmalıdır. Bunun dışında başka bir şekilde dayanışma olursa, buna hukuk çerçevesi içinde müsaade edilmez, hangi saikle olursa olsun... (Problem olduğunu kabul ediyorsunuz sorusuna) Bir problem olmasa bu kadar duman da çıkmaz...
ÖYM’LER
2004’te yasayla bu özel yetkili mahkemeler kurulurken ben itiraz etmiştim. Maalesef o zaman bugün özel yetkili mahkemelerden en çok şikâyet eden çevreler (askerler), bu mahkemelerin önemini ve devamını çok arzu ettiler... (Başbakan’ın ÖYM’ler kaldırılacak açıklaması hatırlatılınca) Doğrusu, Sayın Başbakan çok doğru söylemiş.
MİT
Ben istihbarat teşkilatının bu kadar aleni gündemde tutulmasını, tartışılmasını doğru bulmam. Tabii ki, onlar da kendilerine verilen görevleri yaparken kanun sınırları içindedirler. Ancak istihbarat teşkilatının bu kadar ağızlarda, sayfalarda olmasının iyi olmadığı kanaatindeyim.