11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün geçen hafta verdiği ikinci ve son veda resepsiyonu dillerden düşmedi. Herkes Gül çiftinin sitemkâr sözlerini konuşurken gecenin kalanı gözlerden kaçtı.
Oysa bin kişinin katıldığı resepsiyonda, eğlenceli anlar yaşandı, renkli dedikodular ve bol kahkaha vardı. İşte 10 maddede Gül'ün Çankaya'ya veda gecesi...
TELEFONLARA ÖZGÜRLÜK
Çankaya Köşkü'ndeki resepsiyonlarda, kapıda cep telefonları alınır. Bu kez farklıydı, kimse "Telefonunuzu bıraktınız mı?” diye sormadı. Hal böyle olunca olay yerinde selfie çekenler gözlendi. Hatta Instagram'a Çankaya fotoğrafları kondu. Bunlardan biri de Raffi Portakal'ın Ergin İnan ve Mustafa Pilevneli ile #Çankayaselfie etiketiyle paylaştığıydı.
YOKSA SON ORGANİZASYON MU?
Öte yandan bir başka gazetenin, Yeni Şafak'ın Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi'ye (ki kendisine kırgın olan Bayan Gül tarafından elinin sıkılmamasıyla cezalandırıldı) göre ise Erdoğanlar Çankaya Köşkü'nü kullanmayıp müzeye çevirebilirler. Davet boyunca bu da epeyce dillendirildi ve "Belki de Çankaya'daki son resepsiyondayız” cümlesiyle telefonlara sarılıp duvardaki Cumhurbaşkanlığı arması önünde bol bol hatıra fotoğrafı çekildi.
KÖŞKÜME DOKUNMAYIN
Hayrünnisa Gül'ün Çankaya Köşkü'nün yenilenmesiyle ne kadar uğraştığı çokça yazılıp çizildi. Gerçekten de köşk pırıl pırıldı; tablolar, heykeller, gümüş eşyalar, depolardan çıkartılıp restore edilen mobilyalar etkileyiciydi.
Habertürk gazetesi Ankara temsilcisi Muharrem Sarıkaya'nın yazdığına göre, Hayrünnisa Gül daha o gün 7 tablo daha astığını anlattı ve kulislerde konuşulanları destekleyen bir cümle sarf etti: "Eğer buraya zarar verecek davranışları olursa karşılarında beni bulurlar.” Herkesin zevki, seçimi farklı. Köşk'ün yeni sakinleri mevcut düzeni beğenmeyebilir. Kulislerde şimdiden Erdoğanların Köşk'ün sanat koleksiyonuna dair bazı itirazları olduğu konuşuluyor.
TABLOLARDAN TABLO BEĞEN
Tören salonunun duvarlarında Şevket Dağ'ın Cami İçi Vaaz Kürsüsü, Halil Paşa'nın Çiçekler, Ayvazovski'nin Balık Tutan Balıkçılar tabloları dikkat çekiyordu. Köşk'ün koridorlarında ise olağanüstü güzellikte Ara Güler fotoğrafları vardı. Bu fotoğraflar, Gül döneminde koleksiyona eklenmiş. Instagram fenomeni fotoğrafçı Mustafa Seven de Köşk'ü fotoğraflamış.
HER YER CEKET, HER YER PANTOLON
Davetiyede ‘koyu renk elbise' ibaresi vardı. Her zamanki gibi çoğu davetli siyahlara bürünmüştü. Bu koyu kalabalığın içinde Hayrünnisa Gül uçuk pembe takımıyla farklıydı. Kadınların pek azı elbise tercih etmişti, ceket-pantolon davetin en revaçta kılığıydı.
VOLEYBOLCU GARSON
Davet kokteyl düzenindeydi. Beyaz ceketli garsonlar önce karidesli, peynirli kanepeleri gezdirdiler. Aralarında çok uzun boylu, çok güzel bir genç kız vardı. Milli voleybolcuymuş. Öğrendik ki meslek liselerinden gençler dönem dönem Çankaya'da staja geliyormuş.
FALAFEL-MAKARON YAN YANA OYNAR MI?
Kanepelerin arkasından minik tabaklarda tek lokmalık enginarlar geldi. Bir ara ikramı babaannem yapıyor sandım, o derece ısrarlıydı. "Alır mısınız?” sorusunu duymadan üstü üste beş cümle kurulamadı. Soğukların ardından gelen ikram ise yine birer lokmalık içliköfte, puf böreği, falafel ve tavuk/et şişti (Şefe not: Hamur kalın açılmıştı). Tatlı mönüsünde ise geleneksel tatlıların yanında makaron da vardı.
EVET, İÇKİ DE ORADAYDI
Herkesin merak ettiği, hatta üzerinde türlü rivayet döndürdüğü konuya gelirsek: Her türlü içki vardı. Viskiden tutun da cin-toniğe kadar. Salonun sağ tarafında uzun bir bar masası kurulmuştu. Üzerinde envai çeşit şişeyle bonkör bir masaydı. (Çankaya içki deposunu boşaltıyor esprisine engel olunamadı!) Buna rağmen çoğu davetli Çankaya'nın güzel kristal bardaklarında ikram edilen meyve sularını tercih etti. İçkiyle meselesi olmayanlar dahi "Boş ver şimdi” dediler.
‘BENİM YOLUM' UZUN İNCE BİR YOL!
Resepsiyon boyunca sahnede Devlet Opera Balesi'nden beş sanatçı vardı. ‘My Way'den ‘Uzun İnce Bir Yoldayım'a, ‘Unforgettable'dan ‘Her Yerde Kar Var'a 33 parça seslendirdiler.
KÖŞK'ÜN YAPISI KİTABI GELİYOR
Davetin bitiminde, koridorda Gül döneminde Çankaya'da basılan kitaplar görücüye çıkmıştı. 17 kitaplık bir seri bu. Çankaya'nın sanat koleksiyonu ve Çankaya mutfağına dair kitaplar en ilgi çekicileriydi. Öğrendim ki, yeni bir kitap da yolda. Mimar-fotoğrafçı Cemal Emden'in kareleriyle Köşk'ün bir yapı olarak kitabı.