ANKARA (İHA) - Ankara Ticaret Odası (ATO), Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin "katliam ve soykırım sicili"ni çıkardı.
25 AB üyesi ülkeden 9'unun sicili bozuk Ermeni tezlerini destekleyen ABD ve Rusya'nın tarihi de katliam ve soykırımlarla dolu. ATO'nun hazırladığı "AB'nin Katliam ve Soykırım Sicili Raporu"nda, AB üyesi ülkelerden Almanya, Belçika, Danimarka, Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin katliam ve soykırım sabıkasının kabarık olduğu belirtildi. Rapora göre, Ermeni soykırımı iddialarını ilk tanıyan 1982 yılında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi oldu. Rumlar'ın Kıbrıs Türkleri'ne yönelik katliamları 1912 yılında başladı. Kıbrıs'ın 35 ayrı noktasında Türklere ait iş yerleri, camiler ve evler yakıldı, insanlar öldürüldü. 1952 yılında EOKA adlı terör örgütü kuruldu. EOKA sistematik bir biçimde başlattığı saldırılarda 100 Türk'ü öldürdü ve 30 Türk köyünü yaktı. 1963 yılında EOKA'cılar yeni bir "etnik temizleme" planını devreye soktular, bu saldırılarda da 500 Türk öldürüldü, 130 Türk köyü yakıldı, 25 bin Türk evlerini terketmek zorunda kaldı. Katliamların başladığı 1912 yılından, Kıbrıs Barış Harekatı'nın yapıldığı 1974 yılına kadar bini aşkın Türk, Rumlar tarafından öldürüldü.
Soykırım iddialarını 1996 yılında tanıyan Yunanistan da soykırım konusunda sabıkalı Osmanlı'nın dağılma sürecinde Balkanlar'da yaşanan katliamlarda çok sayıda Müslüman Türk hayatını kaybetti. 1829'da Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasıyla Mora'daki Türkler göçe zorlandı, 20 bin Türk katledildi. 1923 yılında Lozan'da imzalanan Türk ve Yunan azınlıkların karşılıklı mübadelesine ilişkin anlaşmanın ardından Batı Trakya bölgesinde yaşayan Türkler üzerinde sistemli olarak "etnik ve kültürel soykırım" başlattı. Bölgenin büyük bir bölümü askeri bölge haline getirilip sıkıyönetim ilan edildi. Köyler arasında geliş gidişler izne bağlandı, Türk azınlığın pasaportlarına el konuldu. Türklerin hukuki, siyasi, kültürel ve dini haklarının kısıtlanması ibadetlerine izin verilmemesi gibi yoğun baskılar sonucu 400 bin Türk bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.
Soykırım iddialarını kabul eden bir başka ülke ise Belçika 1.Dünya Savaşı'nın ardından Ruanda'nın yönetimi Belçikalılar'a verildi. Belçika'nın sömürgesi altındaki Ruanda ve Kongo'da 10 milyondan fazla insan soykırıma uğradı. Soykırım iddialarını destekleyen ülkeler listesindeki İtalya'nın, Libya'da 1911'den 1940'lı yıllara kadar uyguladığı imha operasyonları ve çölün ortasına kurduğu toplama kamplarında yüzbinlerce Afrikalı Müslüman hayatını kaybetti.
İtalya diktatörü Mussolini, Etopya'da ve Yugoslavya'da 300 bin insanı katletti. Sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasayı parlamentosunda kabul eden Fransa da 20. yüzyılı kana boyayan soykırımların mimarları arasında yer alıyor. Fransa, 1830 yılında Cezayir'i işgal etti. 132 yıl boyunca Cezayir'i işgal altında tutan Fransa, 1954-1962 yılları arasında 1.5 milyon Cezayirli'yi katletti. Fransa, 1.Dünya Savaşı'nda da 900 bin Afrikalı'nın ölümüne sebep oldu.
Almanya 20. yüzyılın en vahşi katliamlarından birine imza attı
Almanya da 20. yüzyılın en vahşi katliamlarından birine imza attı. Almanlar 1933-45 yılları arasında Büyük Alman İmparatorluğu'nu kurmak ve mükemmel Alman ırkını yaratmak hedefiyle diğer milletlerden ve etnik gruplardan 21 milyon insanı topluca kurşuna dizerek, toplama kamplarında, fırınlarda yakarak, gaz odalarında zehirleyerek soykırıma uğrattılar.
Alman yönetimi öncelikle kendilerinden olmadığına inandığı bütün ırkları tespit edip harflerle sınıflandırdı. Bu kampanya uyarınca Çingenelerin yüzde 94'ü kısırlaştırıldı. İkinci hedef grup olarak Yahudiler seçildi. Gerek Almanya gerekse de Almanların işgal ettiği diğer ülkelerde yaşayan 2 milyon Yahudi sistematik bir biçimde vurularak, asılarak, yakılarak ve zehirlenerek öldürüldü.
Almanlar 1891 yılında hammadde ve işgücü ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Namibya'ya sömürge kurmak amacıyla çıktılar. Bölgedeki çok zengin altın ve zümrüt madenlerini ele geçirmenin yolunun yerel Herero ve Nama halklarını yok etmek olduğuna karar veren Almanlar harekete geçti. Bu emir üzerine adanın yerlileri Herero ve Namalar üzerine taaruz eden Alman askerleri yaşlı, kadın, çocuk dinlemeden 117 bin insanı katlettiler. Katliamdan kurtulanlar işkenceyle öldürüldü. Yaklaşık 132 bin yerliden geriye 15 bini sağ kalabildi.
AB ülkelerinden Danimarka, 1945 yılında 250 bin Alman mülteciyi ölüme terketti. Sovyet Ordusu'nun Alman topraklarına doğru ilerlemesinden kaçan 250 bin Alman mülteci Danimarka'ya sığındı. Üçte birini 15 yaşından küçük çocukların oluşturduğu Almanlar tel örgülerle çevrili toplama kamplarına alındılar. Binlerce çocuk ve yetişkin tifüs, bağırsak iltihabı ve ishal sonucu yaşamını kaybetti.
İspanya diktatörü Francisco Franco, ülkesinde 30 bin muhalifini öldürttü. İspanyollar Amerikalılarla birlikte milyonlarca Kızılderili'yi katletti.
İngiltere, 1788-1938 tarihleri arasında sömürgeleştirmek amacıyla gittiği Avustralya'da yerleşik yerli halk Aborjinleri sistematik olarak yok etti. İngilizler'in aralarına salgın hastalık yaydığı, bununla da yetinmeyip yemeklerine zehir katarak yoketmeye çalıştığı 750 bin Avustralya yerlisinden geriye sadece 31 bin kişi sağ kalabildi.
Lenin, 30 bin muhalifini infaz ettirdi
Lenin, 1917-1920 yılları arasında 30 bin muhalifini infaz ettirdi. 1944 yılında Rusya, Çeçen, İnguş, Karaçay-Malkarlar ile Kırım Türklerini trenlere bindirerek Sibirya ve Kazakistan'a sürgün etti. Bu sürgünde 500 bini aşkın Müslüman Türk yollarda öldü. Komünist rejim döneminde Türk soyundan gelen Kazak, Karatay, Çeçen, Noyan, Azeri, Türkmen ve kırgız boylarından milyonlarca Türk ve Müslüman katledildi. Rusya Devlet Başkan Leonid Brejnev, 1979'da Afganistan'I işgal ederek, direnen 1,5 milyon Afganlı'nın ölmesine neden oldu.
Rusya Federasyonu'nun Çeçenistan'a yaptığı saldırılarda da 200 binin üzerinde sivil katledildi. Çeşitli eyaletlerinde Türklerin Ermenileri katlettiğine dair kararlar alan Amerika'nın silicili de bir hayli kabarık Amerika, soykırımlara Kızılderilileri katletmekle başladı. Amerikalılar ve İngilizler Almanların savaşı kaybetmelerinin ardından, Dresden kentine sığınan Alman göçmenlerin üzerine 3 gün süreyle havadan bomba yağdırdılar. Savunmasız insanların sığındığı Dresden kentine uygulanan bombardıman sırasında 3 bin 900 ton tahrip gücü yüksek bomba ve 200 bin napalm bombası atıldı. Bu yoketme harekatında çoğunluğu çocuk ve kadınların oluşturduğu 200 bin kişi öldü.
Amerika'nın Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine attığı atom bombaları sonucu 135 bin kişi öldü. ABD'nin Vietnam'ı işgali ise 70 bin kişinin ölümüyle sonuçlandı. ABD son olarak Felluce'de 1500 sivili öldürdü. İngiliz Tıp Dergisi Lancet'in yaptığı araştırmaya göre Irak'ta ABD işgali dolayısıyla ölen sivillerin toplam sayısı 655 bine ulaştı.
20 yüzyıl kanla yazıldı
ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'yi Ermeniler'e soykırım yapmakla suçlayan ülkelerin "20. yüzyılı kanla yazdıklarını" belirterek, "Soykırım Avrupa'nın icadıdır. Avrupa'nın ağababaları İngiltere, Fransa ve Almanya hangi yüzle Türkiye'yi soykırımcı ilan ediyorlar? Batılı ülkelerin yaptığı soykırımlar yüzünden 20. yüzyıl tarihe en kanlı yüzyıl olarak geçti. Hiçbir kanıta dayanmadan Türkiye'yi Ermeniler'e soykırım yapmakla suçlayanlar aynaya baksınlar" dedi.
Batılı ülkelerin soykırım politikalarının bu yüzyılda da devam ettiğinin altını çizen Aygün, "Dün Bosna'da, Afganistan'da, bugün Irak'ta bütün insanlığın gözleri önünde postmodern bir soykırım cereyan etmektedir. Amerika 665 bin Iraklı'yı öldürürken neden kimsenin sesi çıkmadı?" diye konuştu. 20. yüzyılda milyonlarca insanın Batılı ülkelerin soykırımları nedeniyle hayatını kaybettiğini vurgulayan Aygün, şunları söyledi:
"Avrupa kendi suçunu örtbas etmek için Türkiye'yi soykırım yapmakla suçluyor. Bu ikiyüzlülüktür, tarihi çarpıtmaktır. İnsanlık tarihinin en kara, en utanç verici sayfalarını Avrupa yazmıştır."