İSTANBUL (İHA) - Eski siyasetçi Erdal İnönü, "Elimden gelse AB'ye geciktirmeden girin derim" dedi.
TRT 2'de dün akşam yayınlanan Avrupa adlı belgesel-haber programında Gazetesi Zeynep Göğüş'ün sorularını cevaplandıran Erdal İnönü, "Avrupa Birliği'ne girmekle çok şey kazanacağımızdan kuşkum yok" diye konuştu.
İnönü babasının davranışları itibarıyla Avrupalı olduğunu belirterek,"Babam İsmet İnönü'nün kendi yaptıklarını övmek ve herkese "Siz de böyle yapın" diyen bir tarzı yoktu ama mantıklı düşünmek, nedenselliğe inanmak, bir olumlu sonuç istiyorsanız onun için çaba sarfetmek, istediği şeylerdi. Özellikle mantıklı düşünmesi, çok mübalağalı konuşmalar yapmaktan kaçınması, olabilecek şeyler üzerinde düşünmesi Batı Avrupalı insan tavırlarıdır diye düşünüyorum. 1917'de, Viyana'da otobüs kuyruğunda öne geçen erkekleri kadınların uyarması babamın çok hoşuna gitmiş. 'Böyle olmalı işte,' demiş. Bu olaydan etkilenmiş bize de daha sonra anlatmıştı" dedi.
Erdal İnönü, Gazeteci Zeynep Göğüş'e "300 yıllık Gecikme" adlı bir kitap üzerinde çalıştığını da açıklayarak, "Yakında çıkacak 300 yıllık gecikme diye bir kitabım var. Bu konuları anlatmaya çalıştım. Bizim siyasetçilerimizle Batı Avrupalılar arasında kültürden gelen bir fark var. Onlar güncel değil, uzun vadeli projelerin peşindeler. AB'ye girmek o bakımdan da faydalı olacak. O ortam içinde daha mantıklı düşünme eğilimini de daha fazla artıracağız" diye konuştu.
"AB'YE NE KADAR ÇABUK GİRERSEK O KADAR İYİ" Avrupa Birliği'ne girmekle çok şey kazanacağımızı dile getiren İnönü"Ben buna her şeyden önce kültür açısından bakıyorum. Bizim yetişme şeklimiz Batı Avrupa'daki gençlerden farklı değildi. Okuduğumuz, öğrendiğimiz, bilimde, sanatta yapmak istediğimiz şeyler Batı Avrupa'daki gençlerden farlı değil. Elbette bir gün AB içinde yerimizi alacağız. Ne kadar çabuk alırsak, o kadar iyi. Eninde sonunda AB içinde yeteneklerimizi ortaya çıkaran bir yer alacağımızdan kuşkum yok. çıkarlarımızı koruyarak yaparsak sonuca daha kolay varırız. "dedi.
"AB'Yİ KENDİ DIŞIMIZDA GÖRMEMELİYİZ"
AB'yi kendi dışımızda görmememiz gerektiğini vurgulayan Erdal İnönü, "AB müzakereleri bir savaş alanı değil. Ortak çıkarlar var ama çekişme de var. Coğrafyalardan gelen farklar var. Tarımları, sanayileşmeleri farklı. Onun için değişik yönlerde ağırlıkları olabilir. Onları bir araya getirmede değişik mücadele süreçleri gerekiyor. Kavgaya yanaşmadan sonuca varılabilir. Müzakere çetin olabilir. Her ekonomik müzakere çetindir çünkü sonuçta bir tarafın kazanacağı, bir tarafın kaybedeceği var. Müzakere demek savaş değildir, sonuca varılır. Dikkatli olmak iyi hazırlanmak gerekir. Bunun ortak bir birlik olduğunu bilmek, o birliğin dünyaya yeni katkılar yapacağını kendimizin dışında tutmadan çalışmalıyız. Şimdiden yapabileceklerimizi düşünmeliyiz" dedi.
İnönü sohbetin sonunda, "Biz Güneydoğu Avrupa'dayız. O biraz fark oluşturuyor. Çünkü Avrupa uygarlığının merkezi Batı Avrupa'dır. Bilim Orta ve Batı Avrupa'da başlamıştır. Bu Orta ve Batı Avrupa'daki ülkelere hala bir üstünlük getiriyor. Bilim sanat sosyal tavırlarında üstünlük getiriyor" ifadelerini kullandı.