Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB Başkanı) Büyükelçi Faruk Kaymakcı, "Cep telefonları, bindiğiniz arabalar, yediğiniz yemek küresel bir karışımdan oluşuyor. Dolayısıyla AB'ye üyelik, egemenliği kaybettirmez tam aksine egemenliğimizi güçlendirir." dedi.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneğinin (ANSİAD), AB'nin finanse ettiği Sivil Toplum Diyaloğu Programı çerçevesinde hayata geçirilen "Girişimciliğin Ortak Dili" projesinin tanıtım toplantısında konuşan, AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, AB katılım öncesi fonlar kapsamındaki projelerine değindi.
Kaymakcı, bu kapsamda Antalya'da şu ana kadar bin 30 proje gerçekleştirdiklerini ve toplam bütçesinin 56,3 milyon avro olduğunu söyledi.
AB Başkanlığı olarak sivil topluma önem verdiklerini aktaran Kaymakcı, katılımcılarla Türkiye-AB ilişkilerini ele alan 9 soru sorarak, belirli konular üzerinde istişareler gerçekleştirdiklerini belirtti.
İngiltere'nin, "AB üyeliğiyle egemenliğimizi kaybederiz" diye düşündüğü için AB'den çıkmaya karar verdiğini ileri süren Kaymakcı, şunları kaydetti:
"Egemenliklerini Brüksel'den Londra'ya geri almak içindi ama iki yıldır çıkamıyorlar. Artık egemenliklerin paylaşıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Cep telefonları, bindiğiniz arabalar, yediğiniz yemek küresel bir karışımdan oluşuyor. Dolayısıyla AB'ye üyelik egemenliği kaybettirmez tam aksine egemenliğimizi güçlendirir. İhraç edeceğiniz, üreteceğiniz her mal AB'nin belirlediği kurallara ve standartlara uygun olmak zorunda. Siz o kuralların oluşumuna, yapılışına üye ülke olarak katkıda bulunamıyorsanız hiçbir şey yapamazsınız. Egemenlik korkusu olamaz. Birleşik Krallık bunu denedi ama şu anda hala AB'den çıkabilmiş değil. AB, aslında egemenliklerini paylaştıkları, kendi rızasıyla katıldıkları bir yapı."
- "Türkiye, NATO ve Avrupa Konseyi üyesi"
Demokratik standartlarla ilgili Türkiye'ye karşı kısmen önyargı olduğunu dile getiren Kaymakcı, bunun 2015'ten sonra yaşanılan travmanın sonuçları olduğunu aktardı.
"Bizim bir an öce hain darbe girişimini geride bırakıp, Türkiye'yi tekrar 1999'dan, 2005'e kadar getirdiğimiz noktada, yani demokrasisi, insan haklarıyla herkesin model aldığı bir ülke haline getirmemiz önemli." diyen Kaymakcı, Türkiye bugün AB'ye üye olduğunda Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve İtalya ile aynı yetkiye sahip olacağını ifade etti.
Kaymakcı, şöyle devam etti:
"Büyük ülkelere karşı bir endişe var. Şunu unutmamak gerekiyor aynı büyüklükteki Türkiye NATO'nun da Avrupa Konseyi'nin de üyesi. Biz büyüklüğümüzü bir değer haline getirirsek bu meseleden kurtuluruz. Milli gelir düzeyimiz çok kötü değil ama buradaki sorun tarım ve bölgesel farklılıklar. Bizim istihdamımızın yüzde 20-25 civarı hala tarım sektöründe. Bölgesel gelir farklılıkları AB ortalamasının çok üzerinde. Bu şu anlama geliyor. AB'nin bütçesi 160 milyar avro. Bunun 60 milyar avrosu üye ülkelerin tarımına veya bölgesel farklılıklarına gidiyor. Bugün Türkiye, AB üyesi olursa AB bütçesinden Türkiye'ye yaklaşık 15-17 milyar avro verilmesi gerekiyor ve bunu kimse vermek istemiyor. Bizim bir an önce tarımımızı modernleştirip, istihdamı daha çok hizmetlere, ticarete kaydırıp, bu dengesizliği ortadan kaldırmamız gerekiyor."
ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Akın Akıncı ise projenin 222 bin 174 avroluk bütçesiyle Türkiye'de bu alanda gerçekleştirilecek 40 proje arasında en büyük bütçeli proje olma özelliğini taşıdığını söyledi.