Adana'nın sadece kebabını bilenler için Adana yemek dosyamızı açıyoruz, buyursunlar;
Alıştığımız lahmacun hamuruna göre biraz daha farklı bir hamuru vardır, hafif dolgundur. Fındık lahmacuna göre biraz daha büyük, Urfa lahmacuna göre biraz daha küçüktür. Malzemesi ise oldukça boldur.
Adana mutfağının başrolünde sakatat vardır. Parçalara ayrılan işkembelerin içi pirinçle hazırlanan içlik ile doldurulur. Karın muska şeklinde kapatıldıktan sonra kenarları dikilir ve haşlanarak tüketilir.
Meyan kökünden yapılan bir içecektir. Güğümlere doldurularak sokaklarda satılır, Adanalılar bu lezzete hayrandır. Son derece yararlı olduğu söylenir. Yapılış yöntemi nedeniyle haşlama adını almıştır, bu isim zamanla aşlama olarak evrilmiştir.
Tadına bakan herkes lezzetinin şahane olduğunu söyler. Midenin bağırsaklara en yakın olan kısmından hazırlanır. İçi pirinçle hazırlanan bir harç ile doldurulur ve salçalı suda haşlanarak tüketilir.
Tadına bakmayan Adana sıkmasını gözleme olarak tanımlayabilir. Görüntü olarak benzese de tat olarak farklılıkları vardır. Beş çayına eşlik eder, yeri gelir en lezzetli kahvaltılık olur. Pişmiş yufkanın içine en lezzetli peynir koyulup yufka dürüm haline getirilir.
Elbette ondan da bahsedeceğiz. Adana'nın en meşhur lezzetidir kebabı. Adana kebabın lezzeti Türkiye sınırlarını aşarak tüm dünyaya yayılmıştır. Dürümü ayrı, porsiyonu ayrı güzeldir.
Ispanağın kökleri kullanılarak yapılan bu yemeğin içine bir de yeşil mercimek katılır. Genelde etli yemekleri konuşulsa da aslında Adana'da bolca bu tarzda sebze yemeği vardır.
Kalın bağırsaktan yapılan mumbar dolması, sakatatseverlerin sıklıkla tercih ettiği bir lezzettir. Yapımı oldukça zordur ve kalın bağırsakların çok iyi temizlenmesi gerekir. Adana'daki usta ellerden yemeden mumbarın tadına baktım demeyiniz :)
Bolca kızgın yağda taş gibi kızarır, üzerine bir de o enfes şerbeti dökülünce tadından yenmez. Cevizli iç harcı ise ona ayrı bir lezzet katar.