Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, Türkiye’de emeklilik yaşını kademi olarak yükseltildiğini ve 2046 yılında insanların 65 yaşında emekli olacağını söyledi.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) tarafından düzenlenen, Adana
Sanayi Odası (ADASO), Adana Ticaret Odası (ATO), Adana Ticaret Borsası tarafından da
desteklenen etkinlikte; ‘Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları’ masaya yatırıldı. AOSB
Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen ve yoğun ilgi gösterilen etkinliğe SGK Başkanı Fatih
Acar da konuşmacı olarak katıldı. Burada konuşan Acar, şu anda Türkiye genelinde 14
ilde ‘Genel Değerlendirme Toplantısı’ yapacaklarını ve söz konusu toplantıların da ilk olarak
Adana’da başlattıklarını vurguladı. Sosyal güvenlik olgusunun çok önemli bir konu olmasının
yanında Türkiye’de yaşayın 74 milyon insanı da yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken
Acar, ‘sosyal güvenlik reformu’ konusunda da değerlendirmelerde bulundu.
“TÜRKİYE’DE EMEKLİLİK YAŞI 2046 YILINDA 65 OLACAK”
Acar, 2008 yılında hayata geçirilen; ‘Sosyal Güvenlik Reformu’nun; tek bir emeklilik
sisteminin kurulması, genel sağlık sigortası oluşturulması, yeni kurumsal yapının
oluşturulması, primsiz ödemelerin oluşturulması olmak üzere 4 ana bileşeni olduğunu anlattı.
Bu reformun aynı zamanda da; yaş sınırı, prim ödeme gün sayısı, aylık bağlama oranı ve
güncelleme kat sayısı olmak üzere 4 ana parametresi olduğuna işaret eden Acar, “Uzun
vadede sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin temelleri söz konusu parametreler ile
atıldı. 38 ya da 43 yaşında emeklilik artık yok. Neden? Çünkü Avrupa’da ortalama emeklilik
yaşı 65. Yaşla ilgili 2036’dan itibaren kademeli olarak yükseltilecek. 2046’da 65 yaşında
emekli olacağız. Niye? Biz de ortalama yaşam ömrü bizde 71, Avrupa’da 82’lerde” dedi.
“EĞER REFORM YAPILMASAYDI SOSYAL GÜVENLİK AÇIĞI BÜYÜRDÜ”
Türkiye’de sosyal güvenlik alanında bir reform yapılmaması halinde; sosyal güvenlik
alanındaki açığın artarak büyüyeceğini, ancak bu duruma müsaade edilmediğini dile getiren
Fatih Acar, “Bunun anlamı nedir? Kişiler, ne kadar prim ödüyorsa, o kadar emekli aylığı
alacağı bir sistem hayata geçirildi. Geçmişin yanlış ve popülist sistemi bu sistemle ortadan
kaldırıldı. Bu reformla birlikte artık önümüzü rahatça görebileceğimiz bir sistemin temelleri
atılmış oldu. Reform sürecinde önemli birçok çalışma yapıldı. Yasalar düzenlemeler, prim
yapılandırılması, şu anda 25 milyar TL civarında yapılandırma ile birlikte para tahsil ettik.
Merkez ve taşra teşkilatlarımızı yapılandırdık. Genel müdürlüklerimiz, daire başkanlıklarımız
oturmuş durumda. Kurum stratejileri planları hazırlanırken, kısa, orta ve uzun vadede
stratejiler belirlendi” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE’DE 10 MİLYON 400 BİN EMEKLİ VAR”
Bugün Türkiye’de 10 milyon 400 bin emeklinin olduğu bilgisini de veren Acar, bürokrasinin
aşılması noktasında çok ciddi çalışmaların hayata geçirildiğini ve bugün istenilmesi halinde
emeklinin maaşını evinde ödeyebilecek konumda olduklarının altını çizdi. “Eskiden banka
kuyrukları vardı. Şimdi var mı, görüyor musunuz o kuyrukları?’ diye soran Acar, konuşmasını
da şöyle sürdürdü; “Tüm bu olumsuzlukların önüne geçildi. Öğrenci belgesi alacaksınız,
hadi gidin SSK’dan Bağ-Kur’dan belge alın. Bunlar kaldırıldı, internet üzerinden bunlar
alınabiliyor. Yüzlerce belgeyi kaldırıp, bürokrasiyi de büyük ölçüde ortadan kaldırdık.
Hizmeti vatandaşın ayağına götürdük. Son 3.5 yılda 39 sosyal güvenlik il müdürlüğünü
yenilerken, 402 sosyal güvenlik merkezi faaliyete girip, yeni konsepte uygun hale getirildi.
Sadece mekanları değiştirmek yetmez, kafaları da değiştirmemiz gerek. Türkiye genelindeki
yaklaşık 25 bin personelimize yılda en az 4 kez toplam kalite yönetimi konusunda eğitimler
verdik.”
“22 YIL SONRA İLK DEFA BEYAZ BİR MASAM OLDU”
Bugün sağlık alanında günlük ortalama 2 milyon adet provizyon aldıklarına işaret eden
Acar, “Bu nedenle sistemin çalışması çok önemli. Eğer sistem bir gün çalışmazsa yandınız.
364 gün çalıştınız bir şey yok ama bir gün sistem tıkandı ve çalışamadınız vatandaş size sitem
eder. 364 günlük hizmetiniz unutulur. Bu nedenle vatandaşımıza en iyi hizmeti vermeye
çalışıyoruz” diye konuştu. SGK’daki değişimi, kendi hayat hikayesinden örnekler sunarak
ortaya koyan Acar, “22 yıldır bu kurumdayım. Eskiden işe giderken ayağım gitmezdi.
Simsiyah bir masa, kirli koltuklarım vardı. Misafirimi nasıl ağırlayacağım diye düşünürdüm.
Ama artık bunlar geride kaldı. 22 yıl sonra ilk defa beyaz bir masam, misafirlerimi
ağırlayacağım tertemiz koltuklarım oldu. Bu değişim ve dönüşüm böyle olur, başka türlü
olmaz. Değişecek başka çaremiz yok” dedi.
“DEĞİŞİMİ ANLAYAMIYORSANIZ İLERLEMENİZ MÜMKÜN DEĞİL”
Değişimin ‘sihirli bir kelime’ olduğu yorumunda bulunan Acar, konuşmasının devamında
da şu görüşlerini katılımcılar ile paylaştı; “Sanayici, işadamıysanız değişimi anlayamıyor,
hayata geçiremiyorsanız ilerlemeniz mümkün değil. Hepimiz bisiklete binebiliriz, pedalı
çevirip ilerleriz. Ama hepimiz pedalı birlikte çevirmeliyiz. İşte biz bu anlayışla hareket etti,
böyle değişti SGK ve pırıl pırıl bir teşkilatın meyveleri işte bu şekilde attık.” Sosyal güvenlik
alanındaki reform sonrasındaki mevcut durumu da ortaya koyup, 2008-2012 yılları arasında
da bir karşılaştırma yapan Acar, ortaya konulan çalışma ve hayata geçirilen projelerin doğal
bir sonucu olarak; SGK’nın hizmetlerinden memnuniyet oranını hizmet alanlar için yüzde 71
iken, paydaşlar için yüzde 74.7’ye ulaştığını ifade etti.
“TÜRKİYE’DEKİ SİGORTALI SAYISI 18 MİLYON 514 BİNE ULAŞTI”
SGK’nın toplam gelirinin 2011 yılında 2007 yılına göre nominal olarak yüzde 118.87’lik artış
gösterirken, toplam giderin de yüzde 71.78 oranında arttığını kaydeden Acar, bunun yanında
Türkiye’deki çalışma çağındaki nüfusun (15-64 yaş grubu) da yine aynı dönemlerde yüzde
1.8 oranında artarken, aktif sigortalı sayısının ise, 2010 yılından itibaren yüzde 7.3 seviyesine
ulaştığını ortaya koydu. Türkiye’de 2008 yılında 15 milyon 41 bin 268 sigortalı varken, 2012
Haziran ayı sonu itibari ile bu rakamın 18 milyon 514 bin 947’ye ulaştığına dikkat çeken
Acar, bunun çok önemli bir artış olduğunu ve söz konusu artışın da durduk yere olmadığı
yorumunda bulundu.
“ÜNLÜ FUTBOLCU VE TEKNİK ADAMLAR ASGARİ ÜCRETLİ BEYAN EDİLMİŞ”
Kayıt dışı ile mücadeleyi önemsediklerini, bu noktada da kayıt dışını her ay ve her yıl
takip ettiklerini, SGK olarak da bu konuda gerekli önlemleri aldıklarını vurgulayan Acar,
ortaya konulan çalışmaların bir ürünü olarak; 2008 yılından bugüne kadar bir milyon 231
bin 877 işçi kayıt altına alınırken, tescilsiz işyeri sayısının 80 bin 507, tespit edilen sahte
sigortalı sayısının da 13 bin 759 olarak belirlendiğini anlattı. Acar, “Ünlü futbolcu, teknik
direktörlerimizin maalesef asgari ücretten beyan edildiklerini gördük. Bu bizi üzdü. Bu olmaz,
tabloyu mutlaka düzeltmemiz lazım. TFF ve kulüp başkanları ile toplantı yaptık. Dedik ki, bir
ay içinde bu düzelecek. Bu görüşmenin ardından yıllık vergideki matrah artışı 38 milyon TL
arttı” dedi.
“AMELİYATHANESİ OLMAYAN HASTANEYE ‘AMELİYAT FATURASI’ KESİLMİŞ”
SGK olarak hayata geçirmiş oldukları projeler hakkında da bilgiler veren Fatih Acar,
‘Sosyal Güvenlik Entegrasyon Projesi’ ile SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur tarafından
sosyal sigortacılık alanında verilmekte olan hizmetlerin, entegre bir yapıda ve elektronik
ortamda tam otomasyonla sunulacağı, bununla birlikte 2.5 yıllık zaman diliminde tüm eski
yazılımları değiştirileceğini açıkladı. Acar, ‘Risk Odaklı Denetim Modeli’ ile ilgili olarak da
şu açıklamalarda bulundu:
“Bu model sayesinde sağlık hizmet sunucuları başta olmak üzere sosyal güvenlik açısından
risk unsuru taşıyan tüm sektörlerin daha etkin ve verimli şekilde denetimleri yapılacak.
Sigortalıların doktora müracaatından reçetelerin kuruma teslim edildiği sürece kadar eczane
ve hastaneleri hizmet akış sürecinde ortaya çıkabilecek riskler belirlenecek, denetimler
yapılacak. Klasik denetim anlayışından vazgeçilecek. Efendim hastanenin ameliyathanesi yok
ama ameliyat edildiğine yönelik fatura kesiliyor. Bu ve benzeri durumların önüne geçmemiz,
gerekiyorsa sistemi kapatmamız gerekiyor. Şu anda eczane ve hastanelerimiz kalp atışlarını
takip ediyoruz. Orada ne oluyor, ne bitiyor hepsinden haberdarız. Dediğim gibi sürdürülebilir
bir sağlık sistemini kurmak zorundayız.”
“TEŞVİKTE KONULAN 6 AY İŞSİZ OLMA HALİ 3 AYA DÜŞÜRÜLMELİ”
AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü de, SGK’nın, Türkiye’nin en önemli ve en
büyük kurumlarından biri olduğuna dikkat çekerek, özellikle son zamanlarda hayta geçirilen
reformlarla birlikte büyük bir değişim ve zihinsel dönüşüm yaşandığını anlattı. Bu değişim
ve dönüşümün elektronik sistemin yenilenmesi ve güçlendirilmesi beraber sürdürülmesinin
şart olduğunu dile getiren Sütçü, sosyal güvenlik alanında karşılaştıkları sorun ve sıkıntıları da
dile getirdi. İstihdamın üzerindeki yüklerin azaltılması ve istihdamın arttırılması noktasında
teşvik verilmesi önerisini gündeme taşıyan Sütçü, “Tüm teşviklerde şart konulan 6 aylık
işsiz olma halinin 3 ay olarak değiştirilmesi faydalı olacak. Eğer mevcut sistemde devam
edilirse, bu durum işlerimizi zorlaştırır” dedi. Konuşmaların ardından Bekir Sütçü, katkı ve
katılımlarından dolayı SGK Başkanı Fatih Acar’a bir teşekkür plaketi sundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz