Açıköğretimlilere müjde

ANKARA (İHA) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bu yıl başlatacakları bir uygulamayla açık ilköğretim, açık lise ve açık meslek lisesinde okumak isteyenler için illerin dışında kırsal kesimde de bürolar kuracaklarını bildirdi. Çelik, 20 öğrencinin bulunması durumunda da sınavların orada yapılacağını belirterek, "Şu veya bu şekilde eğitimini tamamlayamayanları eğitim dışında bırakmamak için onların da bir şekilde temel eğitimden yaralanması için ciddi bir imkan getirilmiştir. Bununla ilgili önümüzdeki yıllarda ciddi bir patlama bekliyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Temel Eğitime Destek Programı Değerlendirme Toplantısı Bilkent Otel'de yapıldı. Toplantıya Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, YÖK Başkan Vekili İsa Eşme, Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Jesper Vahr, Unicef Türkiye Temsilcisi Edmond Mcloughney, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi Marc Pierini ve çok sayıda akademisyen katıldı. Bakan Çelik burada yaptığı konuşmada, eğitimde dönüşümün bir günde sabahtan akşama sonuç alınabilecek bir şey olmadığını belirterek, "Değişmezseniz, çürümeye, pörsümeye yüz tutarsınız. Değişmeyen sadece ölüler ve delilerdir" dedi. Mesleklerin mahiyetlerinin 2 yılda bir değiştiğini belirten Çelik, bu süreç içerisinde yenilenme olmazsa çağın dışında kalınacağını söyledi. Temel Eğitime Destek Projesi için anlaşmaların 2000 yılında imzalandığını hatırlatan Bakan Çelik, 2002 yılına kadar bu konuda kayda değer birşey yapılmadığını belirtti. 'Milli Eğitim Bakanlığı'nda Amerikalılar eğitimi şekillendiriyorlar' şeklinde haberler olduğunu söyleyen Çelik, "Bu müfredat değişikliği Türkler tarafından Türkler ve Türkiye için yapılmış bir müfredat değişikliğidir. Kendi kararımız ve kendi irademiz ile yapılmış bir müfredat değişikliğidir. Kimsenin bu konuda telkini olmamıştır" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye'de iki zihniyetin çatıştığının altını çizen Çelik, bunlardan birisinin ulusalcı ve içe kapanma zihniyeti olduğunu, diğerinin de ulusal zenginlik ve açılım zihniyeti olduğunu kaydetti. Çelik, "Biz ulusal zenginlik ve açılım tarafındayız. Ulusalcı fukaralık ve içe kapanmadan yana olamayız.
Bu Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüktür" diye konuştu.

Temel Eğitime Destek Projesi'ndeki destek kelimesini önemsediğini kaydeden Çelik, bu desteğin sadece Avrupa Birliği'nden gelen fonlarla yapılmadığını, Türkiye'nin kendi kaynaklarıyla yapıldığını söyledi. Sadece ücretsiz ders kitabının yıllık maliyetinin 300 milyon YTL olduğunu dile getiren Çelik, bunu ilköğretimle sınırlı tutmadıklarını, ortaöğretim kurumlarına ve mesleki eğitim kurumlarında da uygulamaya başladıklarını belirtti. En dar gelirli kesimin yaşadığı kırsal kesimlerde kaynakların daha fazla harcandığını ve seferber edildiğini ifade eden Çelik, yatılı bölge okullarının da bu kapsamda modernize edildiğini söyledi. Müfredat değişikliğine de değinen Bakan Çelik, "Eski müfredatta öğretmen lokomotif çocuklar da vagondu, o çekerse gidiyordu. Yeni müfredatta öğretmen orkestra şefidir. Öğrenci merkezli eğitim derken kast ettiğimiz buydu. Herkes ayrı bir enstrüman çalar. Öğrenciyi sürece dahil etmek bu müfredat değişikliğinin temel mantığıdır" dedi.

Reklam
Reklam

Okulların cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğine işaret eden Çelik, öğrencinin öğrenirken de zevk alması gerektiğini söyledi. Müfredat değişikliklerinin ve eğitimde yapılan reformların hemen yapılması ve bundan sonuç alınmasının mümkün olmadığını belirten Çelik, eğitimde yapılan yatırımların uzun süreli ve uzun vadeli olduğunu ifade etti. Temel eğitimin temelinin okul öncesi eğitim olduğunun altını çizen Çelik, Türkiye'nin okul öncesi eğitimde AB ülkelerinin gerisinde olduğunu, ancak okul öncesi eğitimde AK Parti hükümeti döneminde büyük ilerlemeler kaydedildiğini, 2012 yılındaki hedeflerinin okul öncesi eğitimi asgari yüzde 50 seviyesine çıkarmak olduğunu anlattı.

"AÇIKÖĞRETİM BÜROLARI KIRSAL'DA DA KURULACAK" Çelik, açıköğretim bürolarının sadece il merkezlerinde olduğunu belirterek, bu büroların özellikle kırsal kesimdekilerin ulaşımı açısından sıkıntı oluşturduğunu söyledi. Çelik, bu dönemde bunları tamamen halk eğitim merkezleri çıraklık ve yaygın eğitim genel müdürlüğüne devrettiklerini ve 925 ilçede halk eğitim merkezlerinin bulunduğu bütün ilçelerde açık ilköğretim, açık lise, açık mesleki lise kayıtlarını yapacak birimler kurduklarını söyledi. Çelik, öğrenci sayısına göre de 20 öğrencinin bulunduğu her
yerde de sınavların orada yapılacağını bildirdi. "Şu veya bu şekilde eğitimini tamamlayamamış onları eğitim dışında bırakmamak için onların da bir şekilde temel eğitimden yaralanması için bir imkan getirilmiş. Bununla ilgili önümüzdeki yıllarda ciddi bir patlama bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Bakan Çelik, Ortaöğretim Kurumları Seçme Sınavı yerine getirilecek olan seviye belirleme sınavı da değinerek, "Merkezi sınav yaptığınız sürece tıpkı bugün ÖSS sınavlarında 1.5 milyon öğrenci üniversite sınavına girdiği için ÖSYM yazılı sınav yapamıyorsa Türkiye'de adil olsun, kayırma olmasın derseniz merkezi sınav yaptığınız zaman yazılı sınav yapamazsınız. Biz seviye belirlemeyle birlikte yüzde 25 başarı puanı getirdik. Öğrenci ne kadar derse bağlı olursa, yüzde 25 oranında avantajlı olacak. SBS'yi mevcut müfredatımıza göre yapacağız. Bunları birleştirdiğimizde her sistemin artıları, eksileri var. Bu seviye belirleme sınavlariesini önemsediğini kaydeden ının hiç mi eksisi yok tabi ki vardır. Bunun için de bir anket yaptık. Bu konuda alternatif olanlar bizimle paylaşsın istedik. Ortaöğretimde ciddi bir reform süreci başlamıştır. Öğretmenlerimizin de yeni sisteme adapte olabilmeleri için bütün kurumlarımızla koordineli olarak çalışıyoruz" dedi.

Reklam
Reklam