Karnında yavaş yavaş büyürken artık kendi parçan gibi hissedersin onu. İşte bu hikaye bebeğinin acısıyla sınanan bir annenin. Kollarına alamadan kaybettiği bebeğinin tesellisini başka yerlerde arayan.
Onun acısı ilk bebeğini düşürmesiyle başladı, bu acıyı zihninden silemedi. Çözüm yolları aradı, uğraştı ve bir karar verdi.
Oyuncak bir bebek satın aldı ve onunla teselli bulmaya başladı. Sanki bebeğiymişçesine sevdi onu.
Onun için kurduğu hayalleri gerçekleştiremedi ama onun anısına aldığı oyuncak bebeği ve yeni doğan bebeği ile pozlar verdi.
Oyuncak bebeğiyle verdiği pozlar onun aslında mücadele biçimi. Sadece ince ruhlu değil aynı zamanda bu acıyla başa çıkabilecek kadar güçlü bir kadın.
Mutluluktan, doğumdan bahsediyoruz ama ölümden yeterince içimizi dökerek bahsedemiyoruz. Kadınlar düşük yaptıklarında veya bebekleri öldüğünde bunu ifade edecek alan bulamıyor. Lacey de aslında buna alan yaratmış.
Bir bebeği kaybetmenin üzüntüsünü kabul edip bunun gerçek olduğunu anlaşılmasına ihtiyacı var kadınların.
Bebek kaybının ardından sürekli onu unutturmak için konuşmalar geçse de aslında bu çok gerçek bir acı ve kadınların bunu dış dünyaya anlatma isteği var. Bu projenin tamamı da aslında bunu anlatıyor.
Üzüntüler gerçek, kayıplar derin ve bunu yenmenin yolu olmamış gibi davranmak değil, gerçek bir yas tutup aşmak..