Açlık Grevindeki Mahkumların Aileleri Konuştu

İzmir'de yaşayan Gazel Sancak, Abdullah Poyraz ve Şükriye Tunç’u bir araya getiren kader ortaklığı, cezaevlerinde...

İzmir'de yaşayan Gazel Sancak, Abdullah Poyraz ve Şükriye Tunç’u bir araya getiren kader ortaklığı, cezaevlerinde bulunan çocuklarının başlatılan açlık grevlerine destek vermeleri oldu.

Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a yönelik izolasyonun kaldırılması, anadilin kamusal alanda kullanılabilmesi talepleriyle 59 gün önce başlatılan açlık grevlerinin son bulması için hükümetten bekledikleri adımların atılmadığı gerekçesi, demir parmaklıklar ardındaki mahkumların ailelerini ortak kaygıda buluşturdu. İzmir’de yaşayan Poyraz, Sancak ve Tunç aileleri de yaşları 20-35 arasında değişen mahkum çocukları için yaşam hakkı savunuculuğu yaptıklarını dile getirdi. Kimi zaman Türkçe konuşmak da zorlanan aileler dilleri ile yaşamlarını idame ettirmek istediklerinin olduğunu belirtti.

Reklam
Reklam

20 yıl hapis cezası ile yargılanan oğlunun yaklaşık bir aydır açlık grevinde olduğunu belirten 63 yaşındaki Gazel Sancak, gözyaşlarının ortak olduğunu ifade ederek; “Elimizden hiçbirşey gelmiyor. Anne olarak ne yaşadığımı anlatamam. Biz neler yaşayarak evlatlarımızı büyütüyoruz. Oradan nasıl çıkacaklar? Çıkabilecekler mi? Umudumuz yok. Belki sakat olarak da çıkabilirler.Ama biz barıştan yanayız ve bu soruna bir çözüm getirilsin istiyoruz” dedi.

ANA DİL ALLAH TARAFINDAN VERİLDİ

Abdullah Poyraz da aynı durumun içinde oğlunun olduğunu söyledi. Oğlu ile benzer kaderi yaşadıklarını dile getiren Abdullah Poyraz; şöyle konuştu: “Tek talebimiz özgürce Kürtçe konuşabilmekti. O zamanlar ziyaretçilerimiz ile görüştürülmüyorduk. Cezaevleri koşulları o dönemlerde çok kötüydü. Kan kusanlar ve vücut direncini kaybeden birçok arkadaşımız oldu. Ben de hastanelik olmuştum. Bizim başlattığımız açlık grevi 28 gün sürdü. Şimdi de oğlum içeride. Bir baba olarak içim yanıyor ama ezilen bir kitle var. Bizim ana dilimizi Allah vermiş. Tek istediğimiz Recep Tayyip Erdoğan’dan ana dili serbest bıraksın ve cezaevleri koşulları iyileştirilsin. Sorun çözülene kadar Allah korusun ölümler olsa bile bu mücadele devam eder. Çünkü mücadelemiz hiç bitmedi."

Reklam
Reklam

Hem yeğeni hem de oğlunun cezaevinde olduğunu belirten Şükriye Tunç da hissettiklerini şu sözlerle özetledi: “Çocuklarımız mahkemeye geliyor Kürtçe savunma yapmak istiyor ama izin verilmiyor. Oğlum henüz 21 yaşında. Ben bir anne olarak yemek yiyorum ama ciğerim yanıyor. Benim gibi tüm anneler de aynı duyguyu paylaşıyor. Bu acı ortak. Bu çocukların yüz kızartıcı bir suçu yok. Biz kimseye zarar vermiyoruz. Suçsuzlar. Gencecik bir öğrenci içeride çürüyor. Tek istediğimiz adalet. İmkanım olsa çocuğumla görüşsem bu açlık grevi için bunu istemiyorum. Bunu kimse istemiyor. Ama kararlarına da saygı duyuyoruz. Biz 9 ay boyunca onları karnımızda taşıyoruz. İki yaşına gelene kadar süt veriyoruz. Ben anayım. Anaların bütün gözyaşları aynıdır.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: