Açlık ve yoksulluk sınırı raporu

ANKARA (İHA) - Ekim ayında açlık sınırı 660 YTL (660 milyon TL), yoksulluk sınırı ise 1 milyon 981 YTL'ye (1 milyar 981 milyon TL) ulaştı.

Rakamlara göre, çalışanlar bile açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaya devam ediyor. Memur-Sen Ar-Ge Merkezi tarafından 3 yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan, Açlık ve Yoksulluk Sınırı Raporu'na göre, Avrupa Birliği (AB) ile yapılan müzakerelerin beklentisi zaman zaman piyasaya da olumlu ve olumsuz yansımalara yol açıyor. Bu nedenle fiyatlarda istikrarsızlık göze çarpıyor. Rapora göre, Ekim 2005 ayı itibariyle enflasyonda aylık artış oranı yüzde 1.02 ve son on iki aylık artış yüzde 11.01 oranında oldu. Ekim 2005 itibariyle en düşük emekli aylığının, Bağ-Kur'da 323 YTL, SSK'da 450 YTL ve Emekli Sandığı'nda ise 577 YTL olduğunu belirten raporda, çalışan işçinin en az ücretinin net asgari ücret olan 350 YTL, memurlarda en düşük maaş tutarının ise 540 YTL olduğu kaydedildi. Memur-Sen Ar-Ge Merkezi'nin yaptığı çalışmaya göre, Ekim 2005 itibariyle açlık sınırı 660 YTL, yoksulluk sınırı ise 1.981.00 YTL olarak hesaplandı. Geçtiğimiz yılın aynı ayına göre açlık sınırı 160 YTL ve yoksulluk sınırı 369 YTL artış gösterdi. Son 1 yıl itibariyle açlık sınırı tutarı yaklaşık 160 YTL artarken, aynı dönem itibariyle asgari ücretteki artış sadece 32 YTL olarak belirlendi.

Reklam
Reklam

Memur-Sen Ar-Ge Merkezi'nin yaptığı çalışmaya göre, yoksulluk sınırındaki artışın en önemli sebeplerinden olan kira artışı, tırmanışı sürdürüyor. Ekonominin en büyük yönelişi ev alımları şeklinde gerçekleşirken, bundan kira artışı da nasibini alıyor. Memur-Sen'den yapılan açıklamada, raporda farklı yaş ve cinsiyet gruplarına göre bilimsel veriler çerçevesinde beslenme kurallarının esas alındığı belirtilerek, "Beslenme kurallarında; bir memur ailesiyle birlikte, fizyolojik ihtiyaçları ile tutarlı, yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak için gerekli olan kalori sayısı ve bunu karşılayacak besinlerin cins ve miktarı bilimsel olarak belirlenmiştir. Beslenme kuralları temel alınarak çalışanların yoğun olarak alışveriş yaptıkları yerlerden fiyatlar toparlanmış ve yapılması gereken asgari düzeydeki gıda harcamasına ulaşılmıştır" denildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Açlık sınırı olarak tanımlanan dört kişilik bir ailenin gıda harcaması yanı sıra; kira, ulaşım, yakacak, elektrik, su, haberleşme, giyim, eğitim, sağlık, iletişim, kültür gibi temel ihtiyaçlar için yapması gereken harcama da dikkate alınarak ailenin yapması gereken toplam harcama tutarına, diğer ifadesiyle yoksulluk sınırına ulaşılmaktadır. Bu tutar, bir bakıma insanca geçim şartlarının asgari seviyesidir. Yoksulluk sınırı, bir ailenin bütçesine girmesi gereken toplam gelirin en alt sınırıdır. Ailenin zorunlu ihtiyaçları için yapılması gereken toplam harcama tutarına Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerinden yararlanılarak ulaşılmaktadır. DİE'nin 1994 Yılı Hane Halkı Tüketim Harcamaları Anketi'nin sonuçlarına göre, hanelerin toplam harcamaları içinde gıdanın payı yüzde 32,9 ile ilk sırayı almaktadır (gıda yanı sıra aynı grupta değerlendirilen içki ve tütün harcamalarıyla birlikte toplam pay yüzde 35,6). Öte yandan kredi kartlarının limit aşımları, kredi kartı faizlerinin ve icra masraflarının özellikle memur bütçesine yansımaya başladığı bu günlerde memur ailelerinde artık bütün açlık sınırı ve yoksulluk sınırı kural ve kaideleri iflas edecektir. Bu nedenle kredi kartları sorununa acilen çözüm bulunamaması halinde birçok memur icra daireleriyle yüzgöz olacak ve birçok memur ailesinin evleri haciz kıskacına girecektir."

Reklam
Reklam