Adalet Bakanı Sadullah Ergin, etik değerler konusunda ortaya çıkan her tartışmanın yargıya olan güveni, dolayısıyla hukuk devleti inancını zedeleyebilecek nitelikte sonuçlar doğurabildiğini söyledi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), düzenlediği 'Yargı Etiği Sempozyumu' açılışında konuşan Ergin, “Uluslar arası belgelerin yanı sıra kendi toplumsal ve kültürel yapımız dikkate alınarak belirlenecek etik değerlerin bir an önce uygulamaya konulması hayati derecede önemli.” dedi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), ortağı olduğu 'Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Projesi' kapsamında 15–16 Kasım tarihlerinde yaklaşık 200 kişinin katılımıyla 'Yargı Etiği Sempozyumu' düzenledi. Sempozyuma yabancı ülkelerden sunum yapmak üzere uzman ve akademisyenlerin yanı sıra Türkiye'nin seçkin üniversitelerinde çalışan akademisyenler davet edildi. Sempozyuma akademik ve bilimsel çalışması olanlar ile Cumhuriyet başsavcısı ve mahkeme başkanları olmak üzere kürsüde görev yapan 120 hakim ve Cumhuriyet savcısının katılımı planlandı. Açılışa Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar katıldı.
Hukuk devletinin temel ilkelerinden en önemlisinin insan haklarını güvence altında tutmak olduğunu belirten Adalet Bakanı Sadullah Ergin, "Bu hakların kullanılmasına engel teşkil edecek her türlü sorun ortadan kaldırılmalıdır. Herkesin, kendisine herhangi bir suç isnadının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından tam bir eşitlikle yapılması, adil ve aleni olarak yargılanma hakkına sahip olması insan haklarına ilişkin tüm belgelerde güvence altına alınmış bir ilkedir.” diye konuştu. Hakimlerin taşıması gereken nitelikler bakımından tarihindeki en dikkat çekici tanımlamanın Mecelle'de yapıldığını belirten Ergin, şunları söyledi: “Buna göre hakim; hakim, fehim, müstakim ve emin, mekin ve metin olmalıdır. Bugün ki ifadesiyle hakim akıllı, adaletli olmalıdır. Anlayışlı olmalıdır. İnsanlar arası ilişkilere vakıf olmalı, doğru sözlü, ahlaklı, güvenilen, şeref sahibi olmalıdır. Etki altında kalmamalıdır. Ciddi ve sabırlı olmalıdır.” Yargı etiğinin bugüne kadar yeterince ele alınıp işlenemediğini vurgulayan Ergin, hukuk sisteminde bu konunun sistematik olarak düzenlendiği ayrı bir yasal düzenleme olmadığını kaydetti.
Etik değerler konusunda ortaya çıkan her tartışmanın yargıya olan güveni, dolayısıyla hukuk devleti inancını zedeleyebilecek nitelikte sonuçlar doğurabildiğini belirten Ergin sözlerine şöyle devam etti: “Uluslar arası belgelerin yanı sıra kendi toplumsal ve kültürel yapımız dikkate alınarak belirlenecek etik değerlerin bir an önce uygulamaya konulması hayati derecede önemlidir. Bu eksikliği ve ihtiyacı gören HSYK 2012-2016 yıllarını kapsayan stratejik planı içine yargı mensupları için mesleki etik kuralların oluşturulması amacıyla çalışmaların yapılmasını bir hedef olarak belirledi. Bu hedefi gerçekleştirmek Türk yargı etik kodları oluşturmak ve etkili yürürlüğünü sağlamak amacıyla yüksek kurul yargı etiği konusunda Avrupa Birliği’ne bir proje hazırladı. Bu proje 2013 yılında Avrupa Konseyi ile birlikte yürütülmeye başlanacak ve 2 yıl içinde tamamlanması hedeflendi.”
Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu ise Anayasa ve muhtelif kanunlarda, hakimleri tarif ederken ve işlevleri ile ilgili kuralların parça parça bulunduğunu söyledi. Bir yasal metin olarak hakimin taşıdığı özelliklerin bulunmadığını belirten Karakullukçu, “Bu sempozyumda böyle bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var mıdır yok mudur, o tartışılacak. Böyle bir yasal düzenlemeye şahsen ve kurumsal olarak karşı değiliz. Hakim bir insan olduğuna göre insanın özelliklerini tarif ediyor aslında. Doğru olacak, dürüst olacak, kimseye zarar vermeyecek, adaletli olacak. Aslında insanın olması gereken özellikleri yasalarda tarif edilebilir. Ama esas itibariyle bunu içimizde yaşamak, insan unsuruna getirmek suretiyle öğretimle, eğitimle ve aileden başlamak suretiyle bunu yerleştirmekte yarar görüyorum.” ifadelerini kullandı.
Hakim ve savcıların adalet dağıtma görevini ifa ederken büyük bir vicdani sorumluluk altına girdiğini belirten Yargıtay Başkanı Ali Alkan da “Adalet hizmetinde görev alanların vicdanları üzerinde yer alan ağır yükün kaldırılmasında etik kuralları uygun davranmak en büyük yardımcıları olacaktır.” dedi.
YARGININ ANJİYOSU YAPILACAK
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), düzenlediği 'Yargı Etiği Sempozyumu'nda hukukçuları bir araya getirmesini manidar bulan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “Gerek yüksek kurul gerekse Adalet Bakanlığı'nın son yıllarda bu ve buna benzer toplantılarda yargı ve bilim dünyasını bir araya getirme çabalarını yürekten kutluyorum. Geçmişte yaşadığımız, usandığımız, yorulduğumuz, bitip tükenmek bilmeyen kavga ortamlarından uzaklaştıran ve asli görevinin en doğal uzantısı olan adil bir yargı düzeninin nasıl oluşacağı sorununa katkı ve çare arayan anlayış sahiplerine en kalbi şükranlarımı sunuyorum.” açıklamasında bulundu.
Sempozyum ile yargının anjiyosunun yapılarak hangi kanalın tıkalı olduğunun belirlenmeye çalışılacağını vurgulayan Kılıç şunları söyledi: “Sempozyum sonunda ortaya çıkacak, rafine edilmiş görüş ve düşünceler hem ülkemiz hem de dünya hukuk değerlerine önemli açılımlar sağlayacak.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz