KIRŞEHİR (İHA) - Kırşehir Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Ademoğlu, 'Suçlu Da Olsa O Bir Çocuk' isimli proje ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde polise taş atan terör maşası çocukları kurtarmayı hedeflediklerini belirterek, "1 YTL'yi arkadaşından zorla alan ve suçun ne olduğunu bilmeyen çocuğa 10 yıl ceza vermek marifet değil" dedi.
Suç işlemiş ya da suça meyilli çocukların topluma kazandırılmasını hedefleyen proje kapsamında oluşturulan heyet, daha önce yargılanmış ve suçlu bulunmuş ya da bulunmamış çocukları ve ailelerini ziyaret ederek eğitimler veriyor. Proje ile ilgili bilgi veren Kırşehir Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Ademoğlu, Kırşehir Adalet Komisyonu Başkanlığı'nca 'Suçlu Da Olsa O Bir Çocuk' adlı projeyi hazırlayarak Başbakanlık Ulusal Ajansı'na sunduklarını söyledi. Ademoğlu, "Projede amacımız, yargıladığımız ve altında insan unsurunu fazlasıyla gördüğümüz çocuklarımızı topluma yeniden nasıl kazandırabiliriz, onu bulmak. Onların suç işleme alışkanlıklarını nasıl ortadan kaldırırız? Onları suç işlemeye iten sebepleri nasıl bulur ve etkisiz hale getiririz? Bunun arayışı ile bu projeyi yaptık. Yargılamalar sırasında 13-14 yaşındaki çocuklar gasp yaptıkları iddiasıyla önümüze geldiklerinde, bu çocukların önümüzde nasıl sıkıntı yaşadıklarını, ailelerinin nasıl tedirgin olduğunu bizzat müşahede ettik. Ve kendilerinin çok ciddi suçlamalar nedeniyle çok ciddi ceza tehditleri altında yargılandıklarını anlattığımızda, infiale kapıldıklarını gördük. O zaman bir şeyler yapılmalıydı. Biz de Adalet Komisyonu Başkanlığı olarak kendimizi sorumlu hissettik ve bir proje yapmaya karar verdik. Projemiz bir gençlik projesidir. Adalet Komisyonu Başkanlığımız nezdinde staj yapan avukat adayı arkadaşlarımızla ilk hareketi başlattık. Projemizi hazırladık ve gönderdik. Projemiz çok dikkat çekti" ifadelerini kullandı.
"20 ÇOCUK TESPİT EDİLDİ" Proje kapsamında öncelikle mahkeme kayıtlarını incelediklerini söyleyen İsmail Ademoğlu, 20 çocuğu tespit ettiklerini söyledi. Ademoğlu, "Özellikle ağır ceza mahkemesinde yargılama yaptığımız, hakkında ceza verdiğimiz veya berat kararı verdiğimiz ya da bir şekilde suça karışmış 20 çocuğumuzu tespit ettik. Oluşturduğumuz gruplarla bu çocuklarımızı evlerinde ziyaret ettik. Bu grubun içinde sosyal hizmet uzmanı vardı. Bu çok önemliydi çünkü çocuklarımızla ilgili sosyal inceleme raporunu bu arkadaşımızın hazırlaması gerekiyordu. Yine grubun içinde psikolog vardı. Yine bir eğitim uzmanı, bir hakim adayı, bir avukat adayı ve bir çocuk polisimiz olmak üzere 6 kişiden oluşan bu heyet, çocuklar ve ailelerinden randevu alarak evlerinde onları ziyaret etti. Arkadaşlarımız her evde yaklaşık 2 saat çocuklarla ve ailelerle görüşme yapıp onların yaşam koşullarını inceledi. Daha sonra çocuklarla ve ailelere yönelik anket çalışması yaptık. Çocuklarla görüştükten sonra içlerinden 12 kişilik erkek grubunu, ilimizde yürütülen 'Çocuk Dostu Şehir Projesi' kapsamında oluşturulan sokak liginde faaliyet göstermek üzere bir futbol takımı oluşturduk. Amacımız çocuklarımızı sokağın emrinden çıkarmaktı. Bu çocuklarımızın tüm sportif malzemelerini temin ettik. Sokak ligine bir takım olarak dahil ettik. Bu çocuklarımız sokak liginde başarılı olduktan sonra Türkiye elemelerine katılacak. Burada da başarı gösterirlerse yurt dışına gidecekler. Yine bu amaçla yaptığımız çalışmalardan biri de toplumsal bilgilendirme çalışmalarıydı. Düzenlediğimiz bir takım seminerler oldu. Seminerleri daha çok çocuk polisine ve jandarmanın ilgili birimlerine yönelik düzenledik. Burada amacımız, çocukları suça iten sebepleri ortaya çıkarmak ve suça itilen çocuklarla iletişim kurarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini iyi analiz etmekti. Ardından da kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla konferans çalışmaları yaptık. Bu konuda Şanlıurfa Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Yılmaz ile görüştük ve konferans verdik. İlimizin en büyük konferans salonu olan Kültür Müdürlüğü Salonu'nu Valimiz Lütfullah Bilgin bize tahsis etti. Burası da projemizin aşırı ilgi görmesi nedeniyle doldu ve birçok davetli dışarıda kaldı" açıklamasını yaptı.
"ÇOCUKLAR, SOKAĞIN VE TERÖRÜN EMRİNDEN ÇIKARILMALI" Türkiye gündemini son günlerde meşgul eden ve çocukların kullanıldığı terör olaylarının önüne geçmek için projenin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki illerde aktif bir şekilde uygulanmasını isteyen Ademoğlu, "Son günlerde Türkiye gündemini meşgul eden ve hepimizi yürekten yaralayan birtakım olaylar yaşanıyor. Küçücük çocuklar bölücü örgütün maşası olarak kullanılıyor, askerimize, polisimize taş atıyor ve açık olan dükkanların camlarına taş atıyorlar. İşte toplumsal huzur böyle bozuluyor. Şüphesiz ki Güneydoğu'daki ve Doğu'daki çocuklar da bizim çocuklarımız. Onların üzerinde de ciddi bir çalışma yapmamız gerekiyor. Biz bu proje çalışmasına başlarken bu tarz olaylar yoğun değildi. Ama, baktık ki çok yoğunlaştı ve bu çalışmalarımızda elde ettiğimiz kazanımları ilgili kurumlarla paylaşacağız. Ben şuna inanıyorum ki bu projenin yapılması gereken asıl önemli yerler, bu sıkıntıların yaşandığı iller. Çocuklarımızın kanunsuz işlere girmemesi için çaba sarf etmeliyiz çünkü bu çocuklar bir gün büyüyecek. Büyüyen çocuklar bizim çocuklarımız ve şu asla unutulmamalıdır ki yetişkin suçluluğu çocuk suçluluğunun devamıdır. Çocukken suç işlemeye alışan ve bunu normal gibi gören çocuklar, ileride daha çok suç işleyecektir. Amacımız, bu çocuklarımızı suçtan uzak tutmak ve onları topluma sağlıklı birey haline getirmekse, Doğu illerinde ya da bu tarz olayların görüldüğü ve çocukların maşa olarak kullanıldığı bölgelerde daha etkili kullanılıp ciddi başarılar sağlanabilir" dedi.
"ÇOCUK SUÇLULAR ARTIYOR"
Dünyada çocuk suçluların arttığını ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen Ademoğlu, "Globalleşen dünyada çocuk suçlular artıyor. Çocuklar çok sayıda suç işliyor. O zaman toplumsal huzuru temin etmek için birilerinin bir şeyler yapması gerekiyordu. Bizim de gücümüzün yeteceği bir iş yapmamız gerekiyordu. Yaptığımız iş gereği yargılamalar sırasında edindiğimiz intibalar bizi bu projeyi hazırlamaya itti. 1 YTL'yi arkadaşına bıçak dayayarak zorla alan bir çocuk karşımıza geldi. Bu çocuk ne yaptığının farkında değil. İşlediği suç çok ağır bir suç ve bu suçun adı yağmadır. Bu suçun alt sınırı 10 yıl hapis cezasıdır. 1 YTL gasp ettiği için verdiğimiz 10 yılı düşünüyoruz. Bakıyorsunuz çocuğun sabıka kaydına, tertemiz bir geçmişi var ve ilk defa suç işlemiş. O zaman bu çocuğun üzerinde durup bu çocuğu topluma kazandırmamız gerektiğini düşündük. Projemizi hazırladık ve çok ilgi gördü. Daha önce yine bir yargılama da çocuğun suçunun hırsızlık olduğunu söyledik. Bu çocuğun annesi arka tarafta dinleyici olarak bekliyordu. Çocuğa öngörülen cezayı söyleyince annesi arkada bayıldı. Aileler çocukları ile ilgilenmiyorlar. Bu anlamda yeterli bilgiye sahip değiller. Hepimiz anne ve babayız. Bu konuda kendimizi yetiştirip çocuklarımızı bilinçlendirmeliyiz. Çocuğa ceza verdik ve anne bayıldı. Ceza alan çocuk annesine koşup ağladı. Yani bunlar önemli olaylar ve bunun gibi birçok olay var. Bu projeyi yaptıktan sonra yoğun ilgi ile karşılandık. Projenin genişletilmesini istediler. Uluslararası proje haline getirmek istediler. Ama, biz yoğunuz ve belki bir örnek olur diye, bir şeylerin başlangıcı olur diye bu çalışmaları yaptık. Vaktimiz müsait olursa elbette daha güzel projeler hazırlarız" diye konuştu.
Projede kurumların kendilerine çok büyük destek verdiğini kaydeden Kırşehir Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Ademoğlu, "Vali M. Lütfullah Bilgin, Belediye Başkanımız Halim Çakır, Kırşehir Barosu'nun, Ahi Evran Üniversitesi'nin, Jandarma Komutanlığımızın, esnaf odalarımızın, ticaret odamızın bizlere çok büyük destekleri oldu. Hepsine çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.