Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, bazı basın yayın kuruluşlarında ve sosyal medyada, kanser hastalığı tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Ahmet Ataç isimli çocuğun annesi Z.A. ve babası H.R.A. ile ilgili yapılan adli işlemler konusunda kamuoyunu yanıltıcı haber ve paylaşımlara yer verildiği belirtildi.
'YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KALDIRILMIŞTIR'
FETÖ silahlı terör örgütünün yeni yapılanması ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, ceza infaz kurumunda bulunan örgüt mensuplarına ve yakınlarına dağıtılması ve diğer örgütsel maksatlarla kullanılması amacıyla banka hesaplarına aktarılan paraları çektiği sırada suçüstü yakalanarak diğer şüphelilerle birlikte şüpheli Z.A.'nın da gözaltına alındığı belirtilen açıklamada, "Ancak soruşturma sürecinde, Z.A. hakkında eşinin hükmen tutuklu olması ve kanser tedavisi gören küçük yaşta çocuğunun bulunması dikkate alınarak, tutuklama veya ağır bir adli kontrol talep edilmeksizin yurt dışına çıkış yasağı talebinde bulunulmuş, Sulh Ceza Hakimliğince bu yönde adli kontrol kararı verilmiştir. Ayrıca şüpheli Z.A. hakkında daha önceden FETÖ silahlı terör örgütü üyeliği suçundan Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen yurt dışına çıkış yasağı kararı da ilgili mahkemece kaldırılmıştır" denildi.
Soruşturma devam ederken şüphelinin çocuğu Ahmet Ataç’ın deneysel bir tedavi için Almanya’ya gönderilmesi ve bu süreçte annesi Z.A.’nın kendisine refakat etmesi talebi sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığınca 17 Şubat 2020 tarihinde şüpheli Z.A. hakkındaki adli kontrol kararının re’sen kaldırıldığı belirtilerek, hukuki kesintiden sonra gerçekleşen yeni eylemleri sebebiyle Z.A. hakkında başka şüphelilerle birlikte terör örgütü üyeliği suçundan açılan kamu davasının halen Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldüğü, bu yargılama kapsamında adı geçen mahkemece şüpheli Z.A. hakkında verilmiş herhangi bir yurt dışına çıkış yasağı bulunmadığı kaydedildi.
PAYLAŞIMLARLA İLGİLİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Açıklamada daha sonra şunlara yer verildi:
"Müteveffanın babası H.R.A. hakkında ise Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sonucunda 'FETÖ silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 9 yıl 9 ay hapis cezasına hükmedildiği, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından da onanan kararın, halen Yargıtay 16. Ceza Dairesinde temyiz incelemesinde bulunduğu ve şahsın bu ceza sebebiyle hükmen tutuklu olarak Tarsus Ceza İnfaz Kurumunda tutulduğu anlaşılmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma kapsamında yasal işlemler yerine getirilirken her aşamada konunun insani boyutu titizlikle gözetilmiş, yasal yetkiler bu doğrultuda kullanılmıştır. Kanser gibi kronik bir hastalıktan küçük yaşta bir çocuğun vefatı kalp taşıyan her insanı derinden üzecek bir konu olup, böylesi hassas bir olay üzerinden yasaların kendilerine yüklediği görevleri yapan yargı mensupları ve kurumlarının haksız şekilde saldırıya maruz kalması hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Bir kısmı ülkemizin varlığına kasteden terör örgütlerine mensup veya müzahir şahıslara ait olduğu anlaşılan sosyal medya hesapları üzerinden, belirtilen olay bahanesiyle yapılan ve kamu görevlileri ile kurumlarına yönelik suç teşkil eden paylaşımlarla ilgili olarak ayrıca soruşturma başlatılmıştır."
Kaynak: İHA