Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın 2011 ve 2016 yıllarında Diyarbakır ve Batman'da örgüt irtibat ve iltisakı gerekçesiyle KHK ile kapatılan kurumlarda "tayine tabi personel" statüsünde öğretmen olarak çalıştığı, bu kurumlarda örgütün mahrem yapılanmasına eleman temin ettiği, sosyal medya araştırma tutanağına göre darbe girişimiyle alakalı FETÖ lehine paylaşımlar yaptığı, örgütün düzenlediği yurt dışı gezilerine katıldığı, örgütün basın yayın organlarına aboneliğinin bulunduğu, Bank Asya hesabında olağan dışı artış yaşandığını bildirerek, K.K'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi yönünde görüş sundu.
K.K. savunmasında, FETÖ üyesi olmadığını ileri sürerek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Örgütsel bir görev yapmadım. Örgüte eleman temin etmedim. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum." ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın mevcut halinin devamına karar verdi.