Adana Emniyet Müdürlüğü hazırladığı "Biz Ebruyuz" projesiyle, aralarında yoğun göç alan mahallelerden risk altındaki çocukların yer aldığı 95 öğrenciden oluşan koro ve dans topluluğu Seyhan Kültür Merkezi’nde sahne aldı. Emniyet Teşkilatı’nın 168. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında Anadolu Ateşi Dans Topluluğu'ndan profesyonel eğitim alan çocuklar, Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe, Arapça ve Ermenice seslendirdikleri parçalarla, davetlilerden büyük alkış topladı.
Vali Hüseyin Avni Coş, Garnizon Mekanize Piyade Tümen ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Sezai Bostancı, Büyükşehir Belediye Başkan Vekil Zihni Aldırmaz, Bölge Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, emniyet mensupları, kamu kurum ve kuruluşu temsilcilerinin katıldığı sanat gösterisi, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Sunuculuğunu İsmail Timuçin’nin yaptığı organizasyonda ilk sanat yönetmenliğini Mustafa Erdoğan’nın yaptığı ‘Biz Ebruyuz Halk Dansları Topluluğu ve Anadolu Ateşi Kıvılcım Grubu’nun sunumu keyifle izlendi.
‘Biz Ebruyuz Proje Tanıtım Belgesi’nin takdimiyle devam eden program Adana’da değişik okullardan belirlenmiş 45 çocuktan meydana gelen ‘Biz Ebruyuz Korusu Konseri’yle renklendi. Orkestra ve Koro Şefi Uğur Sayınbatur’un yönetiminde süren konserde çocuklar ‘UNICEF Dünya Çocukları Milli Marşı, Nini’ parçasını başarılı bir şekilde okudu.
Mozart’tan Beethoven’e; Adana Köprübaşı’ndan Gökte Ay Misun’a; Erzurum Çarşı Pazar (sarı gelin), Havada Bulut Yok Bu Ne Dumandır’a; Urfa’nın Etrafı Dumanlı Dağlar, Aşık Veysel’den Uzun İnce Bir Yoldayım’a kadar çok sayıda eseri ustalıkla seslendiren çocuklar, coşku ve beğeniyle takip edildi. Kimi televizyonlarda canlı olarak verilen aktivite Üsküp, Adana, Rize, Erzurum, Muş, Şanlıurfa, Mardin, Sivas, Burdur, Antalya, Gaziantep, Adıyaman, Bingöl ve Diyarbakır yöresinden oyunlara ve türkülere katılımcılar da eşlik etti.
Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan, Emniyet teşkilatının 168. kuruluş kutlamaları çerçevesinde bu projenin hayata geçirildiğini söyledi. Türkiye’nin tanınan bir sanatçısını getirip böyle bir eğlence tertip etmek yerine farklı bir şey yapmak üzere yola çıktıklarını belirten Gürkan, “Topluma hizmet sayılabilecek ne yapabiliriz? diye düşündük. Bu çocuklarla bir araya gelme arayışını gerçekleştirebiliriz, dedik. Hedefimiz 100 çocuktu. Ama onlarda sanata ve müziğe yatkınlık gibi bir özelliği aramadık. Sadece göçle gelen ailelerin yoğun olarak bulunduğu risk altındaki çocuklarla temas kurduk. Çocukların o bölgelerdeki okullarda olmalarının dışında bizim için hiçbir özellikleri yoktu. Eğitim süresince bize sürekli hedef büyüttüler. Belki 10 Nisan’da bir program yapmayı düşündük. Gün geçtikçe hedefin büyütülmesi bizleri ayrıcı mutlu etti.” dedi.
Hiçbir engelle karşılaşmadıklarını ve Vali Hüseyin Avni Coş’un da faaliyetleri yakından takip ettiğine işaret eden Gürkan, şöyle devam etti: “Valimizin talimattı ile bu işi burada bitirmeyip, sanat akademisine dönüştürmeye hedefliyoruz. Bunun için Milli Eğitim, konservatuar veya Kültür Müdürlüğü devreye girebilir. Bakanımız Ömer Çelik de projeyi takip ediyor. Bugün yurt dışı programı olmasaydı, oda katılacaktı. Bunun devam etmesini ve bu çocukların o bölgedeki arkadaşlarına ideol haline getirebilirsek, sokaklardaki küçüklerin sayısında azalma olacak. Bu riski ortadan kaldırmış olacağız. Program süresince öğrencilerin derslerinde aksama olabilir. Teşkilatımızdaki öğretmenlerden kuracağımız bir dershane çocukların derslerini takviye edeceğiz. Derslerinde gerileme olanlar bizimle devam etmeyecek. Birinci şart dersleri iyi olacak.”
Faaliyetlerde aileleri ihmal etmediklerini de vurgulayan Gürkan, çocukların rahatsız olan baba, ve annelerini hastaneye götürerek, devamlı onlarla iç içe olmaya gayret ettiklerini anlattı. Gürkan, tüm bu çabalarla böyle bir başarının ortaya çıktığını bildirdi. Mustafa Erdoğan’nın önemli desteklerini gördüklerini hatırlatan Gürkan, onun, TRT’ni ve başka kurumların desteğini gördüklerini aktardı. Gürkan, “Zor yoktur, imkansız sadece zaman alır. Biz bu hedefi imkansız görmeyerek, sürekli büyüteceğiz.” şeklinde konuştu.
MUSTAFA ERDOĞAN: UZUN BİR ZAMAN SONRA GÖNDERİLER SELAM GİBİ
Anadolu Ateşi Dans Topluluğu’nun kurucusu ve sanat yönetmeni Mustafa Erdoğan ise projenin Türkiye’nin yıllardır yasaklı olan çok kültürlü yapısına uzun bir zaman sonra gönderilmiş bir ‘selam’ gibi durduğunu kaydetti. Adana’daki çok değişik insanın bir çatı altında toplandığını ifade eden Erdoğan, “Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Ermenice gibi Anadolu’nun kadim dilerinden şarkılar ve bize ait kültürlerden esintiler bir araya getirildi. Bu semtlerin seçilmesi buradaki çocukların belirlenmesi ayrıca anlamlı. Burada sanat aracılığıyla iletişim ve kültür köprüleri kurmak hedeflenmekte. Bizden kısa bir süre önce yardım istendiğinde hiç düşünmeden kabul ettik. Buraya Anadolu Ateşi’nin kıvılcım çocuklarını getirdik. Böylelikle hem Adana’nın içindeki çok kültürlü yapıyı, hem de İstanbul’dakini birleştirerek, iki şehir arasında da sanat köprüsü kurmayı amaçlıyoruz. İçerdeki manzara gerçekten olağanüstü. Çocuklar kendi dilleriyle şarkı söylüyor, dans yapıyor. Bu açıdan önemli, anlamı ve tarihi bir proje olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz