CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Adana'daki yangın faciasına ilişkin, "Büyük acının yaşandığı bölgede, 'Devlet Yurdu'nun olduğu ancak kapatıldığı iddiası doğru mudur? İddialar ile ilgili olarak kamuoyuna bilgi verilecek midir? İddia doğru ise, 'Devlet Yurdu'nun kapatılması talimatı kim ya da kimler tarafından hangi gerekçelerle verilmiştir? 'Devlet Yurdu'nun kapatılarak çocuklarımızı, gençlerimizi zafiyetlerle dolu sözde yurt olan, can güvenlikleri sağlanamayan yerlerde kalmaya zorunlu bırakanlar hakkında işlem başlatılacak mıdır?" sorusunu sordu.
CHP'li Tanrıkulu, Adana'nın Aladağ ilçesinde meydana gelen ve 12 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan yangın faciasıyla ilgili, Başbakan Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM başkanlığına soru önergesi verdi. Tanrıkulu'nın Başbakan Yıldırım'a yönelttiği sorular şöyle:
'YANGIN MERDİVENİ NEDEN KİLİTLİYDİ?'
"1. Adana Aladağ İlçesi'nde 11'i kız öğrenci ve 1 görevli olmak üzere 12 kişinin yanarak ölmesi toplumda derin bir infial yaratmıştır. Olası bir yangından kurtulmak için yapılmış olan yangın merdiveninin kilitli olmasının izahı nedir?
2. Yanarak can veren 12 kişinin can güvenliği sağlanamamışken, 22 öğrenci yaralanmışken, yangının trafodaki elektrik kontağından çıkmış olabileceği gibi sudan mazeretler üretilirken, bir de ayrıca yangın merdiveninin kilitli olduğu yönünde açıklamalar gelirken, daha önce tarafımdan ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak birçok Milletvekilimiz tarafından, öğrenci yurtlarının yetersizliği ve barınma sorunları defalarca gündeme getirilmiş olmasına rağmen, yaşanan bu acı ölümler RTÜK'ün yayın yasağı kararı ile kimden ve hangi gerekçe ile gizlenmek istenilmektedir?
3. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı 'Tahminim, yangın merdiveninin kilitli olduğu anlaşılıyor, açamamışlar. 11-14 yaşında çocuklar. Çatı da çocukların üzerine yıkılmış. Çöken çatıda ahşap malzeme kullanılmış. Soruşturma açılacak, zafiyetler ortaya çıkacak' ifadelerini kullanmıştır. Zafiyetlerin ortaya çıkarılarak giderilmesi ve sorumluluğu bulunanlar hakkında işlem yapılması için daha kaç ölüm beklenmektedir?
4. Çatının çocukların üzerine yıkılması ve çöken çatıda ahşap malzeme kullanıldığı ifadeleri göz önüne alındığında, bu binanın inşasına kimler tarafından hangi tarihte izin verilmiştir? Yurt olarak kullanılmaya başlamadan önce yetkililer tarafından kaç kere ve hangi tarihlerde denetim geçirmiştir? Denetim geçirmeden ve izne tabi olmadan gayri yasal bir yurt olarak mı hizmet vermektedir?
5. Büyük acının yaşandığı bölgede, 'Devlet Yurdu'nun olduğu ancak kapatıldığı iddiası doğru mudur? İddialar ile ilgili olarak kamuoyuna bilgi verilecek midir? İddia doğru ise, 'Devlet Yurdu'nun kapatılması talimatı kim ya da kimler tarafından hangi gerekçelerle verilmiştir? 'Devlet Yurdu'nun kapatılarak çocuklarımızı, gençlerimizi zafiyetlerle dolu sözde yurt olan, can güvenlikleri sağlanamayan yerlerde kalmaya zorunlu bırakanlar hakkında işlem başlatılacak mıdır?
6. Halihazırda Türkiye genelinde kaç Devlet Yurdu bulunmaktadır? Bu yurtlarda öğrenci çocuk ve gençler dışında eğitim ve öğretim ile ilgisi bulunmayanların kaldığı iddiası doğru mudur? İddialar ile ilgili olarak inceleme ve soruşturma başlatılacak mıdır?"
7 KİŞİNİN TEŞHİSİ YAPILDI
Öte yandan ölenlerle ilgili yapılan otopsi çalışması ise devam ediyor, 7’sinin teşhisi yapıldı, 5 kişi için DNA sonucu bekleniyor. Eğitmen Fatma Canatan’ın cenazesinin Mersin’in Çamlıyayla İlçesi’nde toprağa verileceği bildirildi.
Ayrıca yangınla ilgili 14 kişi hakkında verilen gözaltı kararının ardından 12 kişi gözaltına alınarak emniyet müdürlüğüne götürüldü. Ulaşılamayan 2 kişinin yakalanması için çalışmaların devam ettiği bildirildi.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, dün akşam faciada yangın merdiveninin kapısının kilitli olduğu bilgisini paylaşmıştı. Bugün Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, faciayla ilgili son gelişmeleri paylaştı. Kaynak, "Yangın merdiveni kapısı kilitli miydi?" sorusu üzerine "Biz 03.30'da oradaydık. Orada bize hem Aladağ savcımız hem olay yeri inceleme ekiplerinin verdiği ilk bilgi, kilitli değil, kilidin hiç olmadığı şeklindeydi. Hatta şöyle bir örnek verdi, olay yeri inceleme ekiplerimiz, 'genellikle bu hadiselerde yangın çıkış kapıları kilitli olur ama tesadüfen kilitli değil' dediler. Yangın çıkış kapısının orada bir tül perde var. Bu perde de sağlam bir vaziyette duruyor. Bunlar bizim ilk bilgilerimiz, ilk tespitlerimiz. Bundan sonra bu ayrıntıları tabii ki olayın yargısal görevi olan Kozan ve Aladağ savcılıklarımız bu incelemeleri yapacaktır. Zannediyorum bugün öğleden sonra bilirkişi incelemesinin ardından tahkikat biraz daha hızlandırılacaktır. Ama tekrar ediyorum yangın kapısıyla ilgili gece bize verilen bilgi kilitli olmadığı şeklindedir" diye konuştu.
"SON DENETLEME HAZİRANDA"
Kaynak, "Yurdun en son denetlenmesi haziran ayında. Bina ruhsatlı bir binadır MEB’in ayrıca çalışma izni verdiği bir binadır" diye konuştu.
’KAPI İNCELENMEK İÇİN SÖKÜLDÜ’
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Aladağ İlçesi’ndeki 12 kişinin öldüğü yurt yangınıyla ilgili Doğan Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulundu. Kaynak, üçüncü kattaki yangın merdiveninin kilitli olmadığını belirterek, bu bilgileri hem Aladağ Cumhuriyet Savcısı, hem de olay yeri inceleme ekiplerinden aldığı bilgilere dayanarak verdiğini söyledi. Üçüncü kattaki yangın merdiveni kapısında ölen herhangi bir çocuk olmadığını söyleyen Kaynak, kapıların sökülmesiyle ilgili olarak da, "Olay yeri inceleme ekipleri, kapıları ısıya ve yangına dayanıklılıklarının tespiti için söktü. Bu kapılar incelenmesi için laboratuvara gönderildi" dedi.
Gözaltına alınan zanlılar yüzlerini gizledi.
MUHARREM İNCE'DEN TEPKİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yalova Milletvekili Muammer İnce, “Bizim rotamız başkentler arasında savrulan rota olamaz, olmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin rotası insan haklarıdır, hukukun üstünlüğüdür, bağımsız yargıdır, kadın-erkek eşitliğidir, özgür seçimlerdir, özgür basındır" dedi.
CHP’li İnce, CHP milletvekilleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Adana’da yurt yangınında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar dileyen İnce, “Çocuklarımız böyle ölmemeli. Hepimiz şunu bileceğiz ki devlet görevini yapmazsa, denetim olmazsa böyle çok facialar yaşarız. O yurdun kapasitesi kaç, kalan öğrenci kaç, ruhsatı var mı, yangın merdiveni neden kapalı? Geçen gün 6 milyon liraya müftülük binası açacaksınız ama çocuklarımız yanarak ölecek” ifadelerini kullandı.
Timur’un Ankara Savaşı’nı kazandığı 1402 yılından beri bugüne kadar Anadolu’nun bu kadar kuralsız bırakılmadığını öne süren İnce, “Bu sadece bir Fetret dönemi değildir. Bu aynı zamanda bilincini yitirmiş cinnet dönemidir. Kendini 3. Abdülhamit olarak tanımlayanlar, bu topraklarda 2. Vahdettin olmuştur. Bu anlayış Türkiye’nin 100 yıllık tarihinde hiç yaşanmadığı ölçüde yağma, yıkım, iflasın içine sürüklemiştir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin tezgah altında yönetilir bir rejim haline getirildiğini iddia eden İnce, “Uygulamalar göstermiştir ki Darbe Araştırma Komisyonu’nun amacı olayları çözmek, gerçekleri ortaya çıkarmak değildir” dedi.
Rotası şaşırmış bir devletin olduğunu iddia eden İnce, “Bizim rotamız başkentler arasında savrulan rota olamaz, olmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin rotası insan haklarıdır, hukukun üstünlüğüdür, bağımsız yargıdır, kadın-erkek eşitliğidir, özgür seçimlerdir, özgür basındır” dedi.
IŞİD tarafından iki askerin kaçırılmasına ilişkin soru üzerine İnce, 24 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı sözcüsünün açıklamasını hatırlatarak, “Dün yapılan açıklama; Cumhurbaşkanı ‘Esad’ı devirmek için oradayız’. 24 Ağustos’ta yaptığı açıklama mı doğru, dün yaptığı açıklama mı? Suriye’ye PKK, PYD’yi devirmek için mi girdin” ifadelerini kullandı.
Başkanlık sistemine ilişkin soruya ise İnce, “1 Mart 2003’te olduğu gibi aklıselim galip gelir. O gün içinde AKP’nin oyları yetiyordu. 90 kadar milletvekili ‘hayır’ oyu verdi. Milletvekillerinin kendi iradeleri ile oy kullandıklarında AKP içinden ‘hayır’ oyu verecek insanlar olduğunu biliyorum” cevabını verdi.
'BİR KERE DAHA CİĞERİMİZ YANDI'
CHP Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer, Adana'nın Aladağ ilçesinde bir kız yurdunda çıkan yangında 11'i öğrenci 12 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine yurdun açılmasına izin veren herkesin istifa etmesi gerektiğini söyledi.
CHP Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer, partisinin Manisa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında Aladağ'daki öğrenci yurdu yangınıyla ilgili hükümete yüklendi. 30 Kasım tarihinin tekke ve zaviyelerin kapatıldığı bir gün olduğunu ve bunun 91 yıl önce kanunlaştığını kaydeden Biçer, "Bugün tüm yurtta tekke ve zaviyelerin kapatılmasını sağlayan 677 sayılı kanunun 30 Kasım 1925 günü mecliste tartışıldığı ve bundan 91 yıl önce kabul edildiği bir gün ve ne yazık ki böyle tarihi ve önemli bir günde Adana'nın Aladağ ilçesinden gelen çok acı bir haberle bir kere daha yandık. Bir kere daha ciğerimiz yandı. İster tarikat, ister cemaat, ister hükümet, ister devlet her ne olursanız olun sonuçta çocuklarımızın katilisiniz. Aladağ özelinde belki de valilik, belki de milli eğitim yetkilileri bu yurda ruhsat verdiği için sorumludur. Ama ya devletin kendisi olan hükümet, onların hiç suçu yok mu? Milli Eğitim Bakanından başlayarak tüm kamu yetkililerinin derhal, onurları, haysiyetleri ve vicdanları varsa istifa etmelerini bekliyoruz. Aladağ ve diğer yaşananların hiçbirisi kader değil cinayettir. Tarikat yurtları derhal kapatılmalıdır” dedi.
"600 bin öğrencinin 200 bini cemaat yurtlarında”
Yüksek öğrenim yurtlarında kalan öğrencilerle ilgili olarak da konuşan Biçer, şunları söyledi:
"Zaten kanunlarımıza göre hiçbir şekilde ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde özel yurt açılamaz. Bu çok net olarak kanunlarımız da belli. Bu madde özellikle ihlal edilerek, bu merdiven altı yurtlar açılıyor. Ensar da böyle, Aladağ da böyle, diğer yurtlar da böyle. Rakamsal olarak verecek olursak yüksek öğrenim kurumlarında 600 bin öğrenci var şu anda. Bunların yaklaşık 200 bin tanesi vakıf ve cemaatlere ait yurtlarda kalıyor ne yazık ki.”
AJANSLAR