Adet ya da regl olarak adlandırılan kanama, rahim iç tabakasında oluşan dokuların kan ile dışarı atılmasıdır. Yaklaşık 12 yaş civarında ergenlikle birlikte başlar ve 50-55 yaşlarında girilen menopoz dönemiyle sona erer. Adet kanaması öncesinde bir kadının hem psikolojik hem de fizyolojik birtakım değişiklikler hissetmesi normaldir. Özellikle adet düzeni oturan yetişkin kadınların, adetlerini takip etmek için neredeyse takvime bile ihtiyaçları yok. Yaşadıkları bazı hassasiyetlerden ve vücutlarındaki belirtilerden adetlerinin yaklaştığını hissedebilirler. Tıp dilinde premenstrüel dönem olarak adlandırılan bu dönemde kadın bedeninde hormonlardan cilt yapısına kadar oldukça kapsamlı bir belirtiler silsilesi izlenir. İlk adet belirtileri olan memelerde hassasiyet, mide bulantısı ve şişkinlik gibi haller ise kimi zaman gebeliğin erken belirtileriyle benzerlik gösterdiğinden kafa karışıklığına sebep olabilir.
1. Memelerde hassasiyet
Premenstrüel sendromun (PMS) en yaygın belirtilerinden biri memelerde ve meme uçlarında meydana gelen hassasiyettir. Bu hassasiyete normalden daha şişkin bir görüntü eşlik eder ve kimi zaman sızlamalar hissedilebilir. Normalde kullanılan iç çamaşırı dar gibi gelebilir. Adet belirtisi ile gebelik belirtisi arasındaki farkı, memelerdeki görüntüden ayırmak mümkün değildir; aynı hassasiyet durumu gebelikte de yaşanabilir. Adet gecikmesi ve gebelik şüphesi bir aradaysa doktora başvurarak kan testi yaptırmak ya da evde uygulanabilen idrar testlerinden kullanmak mantıklı olur.
2. Geçici kilo artışı
"Adet dönemi yaklaşınca neler olur?" sorusunun en yaygın görülen cevaplarından biri de geçici olarak hafif bir kilo artışı yaşamak ve şişkinlik hissetmektir. Pantolon ya da etek düğmelerinin kapanmasını zorlaştıran, dar giysiler giyildiğinde rahatsız eden bir durum olarak tarif edilebilir. Bacaklarda da aynı şekilde şişkinlik meydana gelebilir. Bunun nedeni adet olmadan önce vücutta su tutulmasıdır. Hissedilen şişkinliğin kaynağı ödem olduğu için adetle birlikte bu fazlalık da atılır ve normal kiloya dönülür.
3. Sindirim sistemi problemleri
Adet kanaması öncesinde hazımsızlık, kabızlık ya da ishal gibi sindirim problemleri yaşayan kadınların sayısı hiç de az değildir. Bu durum da şişkinliğe sebep olan vücuttaki su tutulumuyla ve gazla açıklanabilir. Sindirim problemleri adet dönemi boyunca da devam edebilir. Bu nedenle vücudu daha fazla yormamak için genel uygulamanın aksine lif oranı yüksek gıdaların adet döneminde daha kısıtlı bir şekilde tüketilmesi önerilir. Adetin bitmesiyle birlikte sindirim de normale döner.
4. Kramplar
"Adet belirtileri kaç gün önce başlar?" diye merak edenler için bu dönemin adet öncesinden iki hafta kadar geriye gidebildiğini belirtmek mümkündür. Kadınlar tarafından en çok şikayet edilen belirtilerden biri de karın ve kasık bölgesindeki kramplardır. Bu ağrıların şiddetine göre bel ve sırtta da rahatsızlık duyulabilir. Kas ve eklem ağrıları hissedilebilir. İlk adetlerin rahim iç dokusunun tamamen atılamaması nedeniyle biraz daha şiddetli geçmesi beklenir. Menopoza doğru kadınların yakınmalarında da azalmalar meydana gelir. Genç kızların ilk ergenlik döneminde yaşayabildiği adet düzensizliği belirtilerinin de yetişkinlik döneminde devam etmemesi beklenir.
5. Mide bulantısı
Mide bulantısı, adet kanaması öncesi yaşanan belirtilerden biri olabilir. Bu durum aynı zamanda gebeliğin de erken belirtilerindendir. Eğer bu duruma eşlik eden adet düzensizliği de varsa mutlaka doktor görüşü alınmalıdır. 21 günden az ya da 40 günden fazla aralıklı adet kanamaları adet düzensizliği olarak görülür. "Adet düzensizliği nasıl anlaşılır?" sorusunun cevaplarından biri de; 1 haftadan uzun süreli adet kanaması süresince kusma ve mide bulantısı gibi şikayetler yaşamaktır. Bu durumda geciktirmeden doktora başvurulmalıdır. Adet düzensizliği dışında geciken adetin nedeni amenore olarak adlandırılan adet görememe hastalığı olabilir. Menopoza bağlı olabileceği gibi çok çeşitli sebepleri olması da mümkündür, mutlaka detaylıca araştırılmalıdır.
6. Baş ağrısı
Özellikle migren atakları yaşayan kadınlarda bu şikayetler adet öncesi dönemde sıklaşabilir. Henüz migren tanısı konmamış olsa da, sadece adet dönemlerinde bile olsa tek taraflı baş ağrısı ve mide bulantısı şikayetlerini birlikte yaşayan kadınlar migren teşhisi ve tedavisi için doktora başvurmalıdır. Migrenle ilgili bir önemli istatistik de, ergenlik dönemine kadar kadınlarda ve erkeklerde aynı oranlarda görülen migrene ergenlikle birlikte kadınların çok daha sık yakalanır hale gelmesi. Bu durumun adet döngüsü ile ilişkisi tıp bilimi açısından da bir araştırma konusu. Yaşanan birçok kas ve eklem ağrısının yanında baş ağrısı da adet öncesi belirtileri arasındadır. Baş ağrısının nedenleri fizyolojik olabileceği gibi yaşanan ruhsal düzensizliklerden ve uykusuzluktan da kaynaklanabilir.
1. Depresif ruh hali
Duygusal yönden aşırı duyarlılık göstermek adet öncesi dönemin en karakteristik özelliklerinden biridir. Bu ruh halinde endişe, öfke, aşırı alınganlık gibi tüm duygular üst sınırlarda yaşanabilir. Kadının yaşadığı ani hormon değişimleri bu duyarlılığa sebep olur. Bazı kadınlarda görülen depresyon bulguları daha klinik boyutta seyredebilir ve premenstrüel disforik bozukluk adını alır. Eğer uykusuzluk, ışığa ve gürültüye aşırı duyarlılık, öfke nöbetleri gibi ekstrem durumlar bu tabloya eşlik ediyorsa durumun teşhisi ve tedavisi için medikal destek almakta fayda vardır.
2. Halsizlik
Adet öncesini şiddetli bir sendrom olarak yaşamasa da her kadının vücudunda yaklaşan adet kanamasına yönelik hazırlıklar meydana gelir. Bu durum bünyeyi farkında olunmadan yorgun düşürebilir. Adet belirtisinin olmaması durumunda bile halsizlik, yorgunluk ve konsantrasyon eksikliği görülebilir. Her kadının günlük olarak yaşayabildiği enerji düşüklüğü ya da halsizlik gibi daha hafif seyreden problemler, kimi zaman yaklaşan adet dönemiyle ilişkilendirilmese de altından PMS çıkabilir.
Adet dönemi öncesinde ve sırasında belirtilerin şiddetini olabildiğince aza indirmek ve daha kolay bir süreç geçirmek için aşağıdaki adımlar takip edilebilir.