Adet düzensizliği nedenleri nelerdir, nasıl tedavi edilir?

Her kadının hayatının bir döneminde mutlaka yaşadığı adet düzensizliği neden olur ve nasıl tedavi edilir sorularının cevabı ancak normal adet sürecinin nasıl işlediği bilinirse doğru bir şekilde verilebilir. Bu nedenle adet düzeni ve düzensizliği hakkında doğru bilgilere sahip olmak tedavi için gerekli adımların atılmasında faydalı olacaktır. Gelin adet düzensizliği nedenlerine bakalım.

Ortalama olarak 13 yaşında bedenen ergenlik dönemine giren, yani doğurganlık çağı başlayan her kadının vücudu her ay bir yeni bir gebeliğe hazırlanır. Bu hazırlığın aktörleri ise sadece cinsel organlar değil aynı zamanda beyindir. Kadınlar adet döngüsünü ne kadar iyi bilir, kendi vücutlarını ne kadar iyi tanırlarsa adet düzensizliği gibi problemlere karşı daha hazırlıklı olurlar ve tedavi adımlarına gecikmeden geçebilirler. Bunu anlamanın yolu da adet düzensizliği nedenlerini bilmekten geçer.

ADET DÜZENSİZLİĞİ NEDENLERİ NELERDİR?

Adet döngüsü düzensizliklerinin birçok farklı nedeni olabilir. Bunlardan birkaçı şöyle: Hamilelik veya emzirme, yeme bozuklukları, aşırı kilo kaybı veya aşırı egzersiz, polikistik over sendromu, erken yumurtalık yetmezliği, pelvik inflamatuar hastalıklar ve rahim miyomları.

Reklam
Reklam

ADET DÜZENSİZLİĞİ NEDEN OLUR?

Normal bir adet periyodu beynin hipotalamus bölgesi ve hipofiz bezi ile yumurtalıklar ve rahmin mükemmel iş birliğiyle gerçekleşir. Bunlardan herhangi birinde meydana gelen bir aksaklık, adet periyodunda da aksamalara, düzensizliğe sebep olabilir. Adet düzensizlikleri süreyle ilgili olabileceği gibi kanama miktarıyla da ilgili olabilir. Gebelik, menopoz, rahim içi gebelik önleyici araçlar, hormonal değişimler, yumurtalık kistleri, rahim içini döşeyen tabakadaki aşırı büyüme (endometrial hiperplazi), rahimdeki ya da rahim ağzındaki polipler, miyomlar ve nadiren rahim kanseri gibi faktörler adet düzensizliklerine sebep olabilir.

Normal Adet Döngüsü

Her kadın, yumurtalıklarında ortalama 400.000 yumurta hücresiyle doğar. Bu yumurta hücreleri, aynı zamanda kadınlık hormonu östrojeni de salgılayan folikül keseciklerinin içindedir ve rahmin iki yanına yerleşmiş olan yumurtalıklarda yaşarlar. Her kadında -ergenlik çağına girerek ilk kez adet kanaması (menarş) yaşadığı günden, son adet kanamasını gördüğü güne kadar- her ayın ortasında bu yumurtalardan biri folikül tarafından serbest bırakılır. Buna "yumurtlama" denir ve aktivite her ay 1 yumurtalıkta gerçekleşir. Serbest kalan bu yumurta yumurtalık kanalı içine girer ve beklemeye başlar. Bu sırada eğer cinsel birleşme olur ve yumurta erkekten boşalan meni içindeki spermlerden biri tarafından döllenirse gebelik gerçekleşir.

Reklam
Reklam

Yumurta hücresini saldıktan sonra yumurtalıklarda kalan foliküller ise, östrojen hormonuna ek olarak bir de progesteron salgılamaya ve yumurtalıktan rahme geçerek rahim duvarını bebek için hazırlamaya başlar. Bu sırada östrojen çoktan beyne ulaşmış ve olası gebelik için tüm vücut sistemleri harekete geçirilmiştir. Rahim duvarı kalınlaşmaya başlar. Yumurta kanalında döllenen yumurta hücresi rahim içine geçer ve kendisi için hazırlanan ortama yerleşir.

Buraya kadar anlattığımız olaylar ortalama olarak 14 gün sürer (28 günde bir adet kanaması olan kadınlar için) ve her ay tekrarlanır. Yumurtanın döllenmesi ve gebeliğin gerçekleşmesi durumunda, bebek doğuncaya kadar bir daha yumurtlama olmaz. Ama eğer yumurta döllenmez ve gebelik gerçekleşmezse vücudun yeni bir yumurtlamaya hazır hale gelmesi gerekir. Kalınlaşan rahim duvarı eski haline gelmelidir. Bunun için kalınlaşmaya sebep olan doku hücreleri dökülür ve kanamayla birlikte vücuttan dışarı atılır.

ADET DÜZENSİZLİĞİ İÇİN NE YAPILMALI?

Doğurganlık dönemindeki kadınlarda adet gecikmesi, oldukça sık görülen bir problemdir. Düzenli olarak 21-35 günlük periyotlarda adet gören kadınlarda beklenmedik adet gecikmeleri duygusal stres, mekan değişimi ya da sadece mevsim etkisiyle bile meydana gelebilir. Normal periyotta yumurtlamanın olmaması ya da doğum kontrol hapları da adet gecikmesine sebep olabilir. Her yıl 1-2 kez adet gecikmesi yaşanması normal kabul edilebilir. Fakat gecikmeler uzun süre devam ederse, hormon seviyeleri değerlendirilmelidir.

Reklam
Reklam

Doğurganlık çağındaki her kadın ilk kez adet görmeye başladığı günden itibaren bir kadın-doğum doktoru ile iletişim halinde olmalıdır. Belli periyotlarda gerçekleştirilen düzenli jinekolojik muayenelerle önlenebilir pek çok hastalıktan korunmak, önlenemeyen hastalığı ise erken teşhisle etkin ve başarılı şekilde tedavi etmek mümkün olabilir.

ADET DÜZENSİZLİĞİ BELİRTİLERİ

Düzenli adet gören kadınlar, alışık olmadıkları bir gelişmeyi hemen fark ederler. Zaten düzensizlik olarak tanımlanan durumlar da alışılmışın dışındaki gelişmelerdir. Her kadının siklusu, adet kanamasının süresi ve miktarı birbirinden farklıdır. Her 21 günde 1 adet kanaması olması ve kanamanın 3 gün sürmesi de normaldir; 30 günde 1 olması ve 7 gün sürmesi de. Arkadaşınız 28 günde 1 adet görüyor ve kanaması 5 gün sürüyorsa, bu onun menstural siklus düzenidir, sizin değil. Siz, ilk kez adet olmaya başladığınızdan bu tarafa alışık olduğunuz düzende bir aksaklık olursa ancak düzensizlikten söz edebilirsiniz.

l Alışılmışın dışında ve şiddette ağrı,
l 2 günden az süren kanama,
l 7 günden uzun süren kanama,
l Kanama miktarının çok fazla olması,
l Periyotların arasında geçen sürenin giderek uzaması ve periyot sayısının azalması,
l İki adet dönemi arasında görülen lekelenme düzensizlik belirtileri arasındadır.
Adet Düzensizliği Nasıl Anlaşılır?
Kadınlar ilk adet kanamasından itibaren, yumurtalıklarındaki mevcut yumurta rezervini tüketirler. Ortalama olarak 13 yaşından 55 yaşına kadar geçen sürede, yumurta sayısı ve kalitesi giderek azalır. Genç kızlarda adet dönemlerinin düzene girmesi 1-2 sene sürebilir. Bu sırada meydana gelen düzensizlikleri kestiremeyebilirler ve zaten bunlar da çoğu zaman düzensizlik kabul edilmez. Fakat uzun yıllar adet gören kadınlar düzensizlikleri hemen fark eder.

Reklam
Reklam

Adet düzensizliğinin anlaşılması, kadının vücudunu iyi tanımasıyla da ilgilidir. Adet periyodunun nasıl işlediğini, kanamanın neden olduğunu bilen ve bu süreçte vücudunda meydana gelen değişimlerin bilincinde olan kadınlar, kendileri için neyin düzensizlik belirtisi olduğunu da daha doğru tayin edebilirler.

ADET DÜZENSİZLİĞİ NEDİR?

Kadınlarda her ay tekrarlayan bu hormonal ve bedensel değişimleri menstrüasyon, menstural siklus, adet döngüsü ya da adet periyodu; kanama ise adet kanaması, regl, aybaşı ya da menstural kanama olarak adlandırılır. Kanamanın başladığı ilk gün periyodun başlangıcı kabul edilir ve diğer kanamaya kadar geçen süre her kadında farklı olmakla birlikte ortalama 28 gündür. İki adet kanaması arasında geçen sürenin 21 günden az ve 35 günden fazla olması, adet düzensizliği olarak değerlendirilir. Adet kanamasının 2 günden az ve 7 günden fazla sürmesi de düzensiz kanama kabul edilir.

ADET DÜZENSİZLİĞİNE NE İYİ GELİR, BİTKİSEL ÇÖZÜMÜ VAR MIDIR?

Adet beyin, yumurtalıklar ve rahmin mükemmel uyumu ile birbirini tetikleyen bir dizi kimyasal ve fizyolojik faaliyeti sonucu yaşanan bir süreçtir. Aslında bütün çaba, yumurtanın döllenmesi ve bebek olması içindir. Öte yandan her kadının dinamikleri birbirinden farklıdır ve adet süreci de kendine özgüdür. Bu süreçte meydana gelen aksaklığın sebebi ancak hormon tetkikleri ve kapsamlı bir jinekolojik muayeneyle anlaşılabilir. Gecikme, sık adet görme, kanama miktarındaki değişim gibi düzensizliklerin sebebini bize ancak ilgili tetkikleri ve muayeneyi yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bir doktor söyleyebilir.

Reklam
Reklam

Adetleri düzene sokmak bitkilerin yapabileceği bir iş değildir. Özellikle bitkilerden elde edildiği söylenen bazı formüllerin genital organlara sürülmesi, vajinadan içeri sokulması, vajinanın bunlarla (sözde) temizlenmesi son derece tehlikelidir ve çok daha ağır sonuçlar doğurur.

ADET DÜZENSİZLİĞİ TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Önce düzensizliğe sebep olan etkenler belirlenmelidir. Bu etkenler ortadan kalktığında adetler de düzene girer. Rahim içinde ya da rahim ağzında olan miyomlar, polipler, yumurtalık kistleri gibi etkenler, ultrasonla görüntüleme, vajinal smear testi, hormonal kan tahlilleri yapılarak tespit edilebilir. Hormonlarla ilgili olduğu anlaşılan düzensizlikler ilaçla tedavi edilir. Polip ve kistler için cerrahi müdahale gerekebilir. Psikolojik sebeplere bağlı olduğu düşünülen düzensizliklerin tedavisi için, psikiyatri uzmanlarından destek almak gerekir.