7 günden fazla süren, 21 günden kısa aralıklarla ve 35 günden daha uzun aralıklarla yaşanan adet kanamaları normal kabul edilmez. Bu durumun nedenleri araştırılır, teşhise göre belirli bir tedavi yöntemi izlenir. 35 günden daha fazla süren adet döngüsüne “oligomenore”, hiç adet görmemeye ya da en az 6 ay adet görmeme durumuna ise “amenore” denir.
Bazı durumlarda kadınların adet periyotlarında değişiklikler görülür. Kilo alıp verme, mevsim değişimi, stres gibi, ağır fizik egzersiz gibi durumlar adet tarihlerindeki sapmaları etkileyen önemli faktörlerdir. Adet gecikmesi kaç gün olur? 7 güne kadar olan gecikmeler normal sayılır. Daha fazla gecikme görüldüğünde, ardındaki sebeplere bakmak gerekir.
Adette yaşanan gecikmeler, anne adaylarının aklına ilk olarak gebeliği getirir. Hamilelik belirtilerinin ilk başladığı dönem, bebeğin anne rahmine düştüğü dönemden sonraki günleri kapsar. Adet kaç gün gecikirse hamile olunur? Bunun için eğer idrar testiyle gebeliğe bakılacaksa ilişkiden sonra 10 gün geçmiş olması gerekir. Adet gecikmesinden 5 gün sonra yapılan testlerde daha net sonuçlar alınabilir. Kanda gebelik testiyse, adette yaşanan gecikmenin hemen akabinde yapılabilir.
Adet gecikmesinin en sık nedeni olarak tiroid hormonunun az ya da çok salgılanması gösterilir. Hormon bozukluklarının belirtileri arasında, yüzde ve vücutta kıllanma da görülür. Muhakkat, endokrinoloji uzmanına muayene olunmalıdır. Eğer gerekli görülürse hormon testleri yapılmalıdır.
Doğum kontrol ilaçları, progesteron ve östrojen hormonu içerdiğinden kadınlarda hormon dengesini bozarak adet gecikmesine neden olur. Vücuda dışarıdan verilen hormonlar yumurtalıklarda yumurta olgunlaşmasını engeller. Kadınlar genellikle gebelik oluşmaması için bu yöntemi tercih etse de bu hapları adet geciktirici olarak kullanan kişiler de mevcut. Regl dönemi düğün, nikah, seyahat gibi zamanlara denk geldiğinde, bilinçli olarak adet geciktirmek için doğum kontrol hapları kullanılır. Bu durumda mutlaka bir jinekoloji uzmanına danışmak gerekir.
Stres, pek çok hastalığın oluşma nedenlerinden biridir. Adet gecikmesine de neden olan bir faktördür. Aşırı stres yaşanan dönemlerde vücut, hamilelik için uygun bir ortam olmadığını fark ederek yumurtlamayı sağlayan hormonu azaltır. Yumurtlama olmaması, adet döngüsünde de gecikmelere sebep olur.
Adet gecikmesiyle karşılaşılması, yakın zamanda geçirilmiş bir hastalığa bağlı olabilir. Yaşanan bir grip enfeksiyonu bile vücutta değişikliklere yol açarak, adette gecikmelere neden olabilir. Daha detaylı incelenmesi ve altında başka bir neden yatıp yatmadığına bakılması için hekim kontrolü şarttır.
Genellikle bu düzensizliğe sebep olan ilaçlar antidepresanlar, kortikosteroidler ve kanser ilaçlarıdır. Kadınlar adet periyotlarının yaşandığı dönemlerde ağrı yaşarlar. Kimileri yataktan çıkamayacak derecede ağrıya maruz kalır. Böyle dönemlerde kurtarıcı olarak ağrı kesici ilaçlara yönelirler. Çoğu analjezik ve antienflamatuar ilaç adet gecikmesine ve düzensizliğine sebep olur.
Hipofiz bezinde prolaktin denilen, süt salgılatan hormonun artması sonucunda da gecikme yaşanabilir. Prolaktin hormonunun normalden daha çok salgılanmasına hiperprolaktinemi denir. Antidepresan ilaçlar, prolaktin seviyesinde yükselmeye sebep olarak, kanamanın gecikmesine ya da durmasına sebep olabilir.
Genellikle anoreksia ve bulumia gibi yeme bozukluğu hastalıklarında, adet kanaması durur ya da gecikmeler yaşanır. Ancak çok ciddi kilo kayıpları dışında, az miktarda da kilo verilse bile ani kilo kaybı adet gecikmesine sebep olabilir. Aynı şekilde ani kilo alımlarında da aynı durumla karşı karşıya kalınabilir.
Adet periyotlarındaki gecikmelerin %25-30’unun nedeni polikistik over sendromudur. Kadınların bir kısmında bu hastalık sebebiyle her ay düzenli adet görülmesine rağmen yumurtlama olmaz. Tüylenmede artış, sivilce, saç dökülmesi ve kilo alımı gibi belirtiler görülmesi polikistik over sendtomunu işaret eder. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Yeni adet görmeye başlamış genç kızlarda ilk birkaç yıl düzensizlik görülebilir. Daha sonraki yıllarda bu durum devam ederse mutlaka kontrolünün yapılması gerekir. Menopoz öncesi de bu durum görülebilir. Menopoz dönemine girildiğinin en büyük belirtisi adette yaşanan gecikmelerdir.
Öncelikle adette yaşanan gecikmeyi tedavi edebilmek için gecikmeye sebep olan nedenler belirlenmelidir. Doktor kontrolünde yapılan testler sonucunda gecikmenin nedeni belirlendikten sonra, kişinin tercih edeceği yöntemler ile tedavi uygulanır.
İlaç tedavisi, eğer hastada hiçbir bulguya rastlanmadıysa, adet döngüsünde hiçbir nedene bağlı olmayan gecikmeler söz konusu ise tercih edilir. Bazı gerekli durumlarda, doğum kontrol hapları da tedavide kullanılır. Çünkü bazı kadınlarda tek bir tedavi yöntemi değil, birkaç farklı tedavi yöntemi uygulanması gerekir. Genellikle adet gecikmeleri, bir nedene bağlı olmadan yaşanır. Bunun için kullanılan tedavi yönteminde ilk seçenek adet söktürücü ilaçlardır.
Gecikmenin sebebi belli değilse, uygulanabilecek bitkisel tedavi yöntemleri de mevcuttur. Bazı bitkilerin içerisinde, etkili adet söktürücü maddeler yer alır. Adet gecikmesine ne iyi gelir konusunda bu bitkisel yöntemlerden yararlanmak etkili olacaktır.