Adı bile Kirli! Nedenini ise duyunca çok şaşıracaksınız

Nevada Kuzey Demiryolu, Amerika’nın en yalnız demiryolu olarak bilinir, zamana direnen görüntüsünün yanında Dirt adındaki kedinin de yuvasıdır.

Nevada Kuzey Demiryolu, bugün bile yapıldığı ilk zamanlardaki görüntüsünü korumayı başarmış tarihin bir parçasıdır. Amerika’nın en yalnız demiryolu tanımlamasını sonuna kadar hak eden bu demiryolu her yıl binlerce turistin akın ettiği gözde bir yerdir aynı zamanda. Sahip olduğu 1906 vagonun yanı sıra Batı Ely Demiryolu İstasyonu Müzesi’nin maskotu olan kedi Dirt (Kirli) de turistlerin ilgi odağı. Her gün demiryolunda, tren vagonlarının altında gezinen Dirt alametifarikası olan kömürle tozlarıyla kaplı tüyleriyle ilginç bir görüntü oluşturuyor. Düzenlenen turlarda insanlar binaları ve vagonları gezip, demiryolunun hikayesini dinledikten sonra sanki vaktinin geldiğini biliyormuşçasına sahne alıyor Dirt. Bir anda ortaya çıkıyor, turist grubunun ortasına gelip gururla dikiliyor. Her zaman banyoya ihtiyacı varmış gibi görünen kedi Dirt’ün hikayesidir bu…

Reklam
Reklam

Batı Ely Demiryolu İstasyonu Müzesi’nin maskotu ve “Mağazanın Kralı” demiryolu kedisi Dirt (Kirli) ile tanışın.

Batı Ely Demiryolu makine dairesi Dirt’ün doğumundan bu yana bildiği tek yuva. 11 yıl önce, bu civarda dolaşan bir sokak kedisinin yavrusu olarak dünyaya gelmiş Dirt. Annesi onu ve diğer yavruları, 1907 yılında inşa edilmiş olan bir kar küreyici lokomotifin altında dünyaya getirmiş. Annesi ve diğer kardeşleri zaman içerisinde oradan ayrılsa da Dirt orada kalmış. İlk başlarda çok ürkek olan Dirt devasa buharlı lokomotifin altından hiç çıkmamış, ancak işçiler onu ton balığı konserveleriyle kandırmayı başarmış. Her gece elleriyle beslemelerinin ardından Dirt bu arkadaşça yaklaşıma karşılık vermiş ve insanlara güven duymaya başlamış.

Yavru kedi makine dairesinin kirli zemininde yuvarlanmaya ve kömür yığınlarına tırmanmaya bayılıyormuş, bu nedenledir ki işçiler adını Dirt koymuş.

Aslında Dirt turuncu-beyaz renklere sahip bir kediymiş, ancak kömür yığınlarında ve demiryolunun kirli yerlerinde oynamayı o kadar çok seviyormuş ki zamanla rengi griye dönmüş. Dirt, daha küçük yaşlarda diğer kedilerin yaptığı gibi kendisini yalayarak temizlemeyi bırakmış. Çünkü tüylerindeki kirli ve yağlı katman böceklerin, pirelerin, vs. ona yaklaşmasını önlüyormuş. Böyle olunca tüyleri git gide beyazlıktan uzaklaşıp gri rengini almış.

Reklam
Reklam

Dirt sadece görünüşünden ötürü demiryoluna çok uyan bir kedi değil, onu burada yaşamaya elverişli kılan başka özellikleri de var.

İşçiler bunu şöyle açıklıyor: “Trenlerimizin yapıldığı yıllarda, demiryolu inşası dünyanın en tehlikeli ikinci iş koluydu. En tehlikeli iş ise madencilikti, biz demiryollarını inşa etmek için maden de çıkarıyorduk, yani dünyanın en tehlikeli ilk iki işini aynı anda yapıyorduk. 100 yıl önce insanlar bir yandan milyonlarca ton kayayı kırarak demiryolu inşa ediyor, öte yandan ise elektrik şebekeleri için gerekli bakırı çıkarıyorlardı. Eski fotoğraflara baktığınızda bu insanların gözlerinde size anlatacakları hikayeleri olduğunu görebilirsiniz. Dirt’ün gözlerine baktığınızda da aynı bakışı görüyorsunuz, Dirt demiryolu çalışanı olmanın ne demek olduğunu iyi biliyor, bizim hikayelerimize ortak oluyor.

Dirt, eski zamanlarda burada çalışan demiryolu işçilerinden birinin kedi hali!

Dirt mağazada bir patron edasıyla dolaşıyor ve her şeyin düzgün gidip gitmediğini kontrol ediyor. Tıpkı en alttan başlayıp sonunda müdür olan bir çalışan gibi. Sonra makine dairesini ve atölyeleri dolaşıyor, gözlerindeki gururu görüyorsunuz, sanki burası benim, bunlar benim işçilerim dercesine bir havası var. Lokomotiflere ve vagonlara tırmanıyor, onları kontrol edercesine içlerine giriyor. Sanki daha öncelerden buralarda çalışmış biri gibi, her gün her yerde düzenli kontrollerini mutlaka yapıyor.

Reklam
Reklam

İnsanlar demiryolunun tarihi önemini ve hikayesini dinledikçe büyüleniyor, ancak şu bir gerçek ki bu şovun gerçek yıldızı Dirt.

İnsanların fotoğraf çekmeleri için birkaç güzel poz verdikten sonra onların aralarına karışıyor ve bacaklarına sürtünerek kendisini sevmelerine izin veriyor. Turla birlikte gelen turistlere Dirt ile vakit geçirmeleri için bir saat veriliyor. İnsanlar buraya tarihi, binaları, vagonları, müzeyi, vs. görmeye geliyor buna şüphe yok, ama ilk fırsatta Dirt ile tanışmak istiyorlar.

Makine dairesinde kuralları tek başına Dirt koyuyor, ancak bir süreliğine yalnız değilmiş Dirt.

Yıllar önce yavruları olmuş Dirt’ün ve çoğu tıpkı anneleri gibi turuncu-beyaz renklere sahipmiş ve en az anneleri kadar kirlenmişler kısa sürede. Ancak işçiler, bu yavruların anneleri gibi burada yaşamayı öğrenemediklerini, o sebeple sahiplendirildiklerini söylüyorlar. Yavrulardan biri 7 yıl boyunca tıpkı annesi gibi demiryolunda yaşamayı seçse de daha sonra o da kendisine yeni bir yuva bulmuş.

Dirt, müzenin sosyal medya hesabının kendisini paylaşmasıyla birlikte meşhur olmuş.

Dirt, müze ziyaretçileri arasında her zaman meşhurdu, ancak müze için de iyi olacağını düşünerek onu tüm dünyaya duyurmak istedik diyor müze yetkilileri. Müzenin sosyal medya hesabı 3 yıl önce açılmış ve en büyük büyümeyi Dirt’ün meşhur olmasından sonra yaşamış.

Reklam
Reklam

Ancak Dirt’ün popülaritesi tamamen kaza eseri ortaya çıkmış bir durum.

Dirt’ün ilk fotoğrafı iki yıl önce paylaşılmış ve insanlardan güzel tepkiler almış, hatta onunla tanışmak isteyenler bile çıkmış. Daha sonra sakin bir günde paylaşılan bir fotoğraf ve altında yazan “Dirt dünyayı dolaşmak istiyor, nerede olduğunuzu bizimle paylaşın” iletisinin ardından patlama yaşanmış. Dirt’ün hayranları ışık hızıyla artmış. Dirt hayranı profesyonel bir fotoğrafçı olan Steve Crise onun fotoğraflarını çekmiş.

Şurası bir gerçek ki Dirt artık bir yıldız.

Müzenin ismi olmadan fotoğrafları paylaşıldığında bile tanınıyor, yani artık ismi ve görüntüsü müzenin önüne geçmiş durumda. İnsanlar artık müzeye “Dirt’ün yaşadığı yer” gözüyle bakıyor.

Müzenin sosyal medya hesabının yöneticisi Dirt’ün bu kadar meşhur olmasına hala şaşırıyor.

“Onun bu kadar meşhur olmasına hala şaşırıyorum, tamam bir popülarite kazanacağını tahmin ediyordum ama böylesine meşhur olabileceğini hiç düşünmemiştim” diyor ve ekliyor, “şu anda mağazamızda sattığımız Dirt tişörtleri, magnetleri, anahtarlıkları, kahve fincanları ve hatta onun ismiyle ürettiğimiz özel bir kahvesi bile var. Online mağazamızdan dünyanın her köşesine satış yapıyoruz.” 4000 nüfuslu bu küçük yerdeki müze yılda 30 bin turist çekiyor bölgeye ve çoğu sadece Dirt’ü görmek için yollarını kilometrelerce uzatmayı göze alan insanlar.

Reklam
Reklam

Olur da Dirt ile tanışma fırsatınız olursa dikkat etmeniz gereken bazı şeyler var.

Müzeyi veya makine dairesini gezerken konuşmaya devam edin, çünkü Dirt ses duymayı seviyor ve bu onu meraklandırıyor. Tur sırasında ortaya çıkmasının en büyük sebebi bu sesler. Asla ona hızlıca yaklaşmayın çünkü kaçıyor, onun size gelmesini bekleyin. Sizinle ilk defa karşılaştığında etrafınızda birkaç tur atacaktır, hafifçe yere çökün ve onun gelip size sürtünmesini bekleyin, bu olursa artık arkadaş olmuşsunuz demektir. Eğer Dirt uyuyorsa şansınıza küsün, onu görmek için başka bir gün yine gelmeniz gerekecek çünkü yıldızın güzellik uykusuna ihtiyacı var.